Türköne: Başbakan'ın pervasızca ve ısrarla...
Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne bugünkü yazısında, yargı krizini köşesine taşıdı...
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-03 05:29:36
Mümtazer Türköne, "Egemenlik hukukundur" başlıklı yazısında Başbakan Erdoğan'ı sert bir dille eleştirerek, "Başbakan, Yargı'nın, egemenliği kullanan üç erkten biri olduğunu fark etmediği sürece, söylediği hiçbir söze, yürüttüğü hiçbir muhakemeye itimat edemeyiz." dedi.
İşte Mümtazer Türköne'nin o yazısı:
Başbakan savunma hattını, halk desteğini arkasına alabilmek için çok geniş bir alana yayıyor.
Soruşturma ile sınırlı bir savunma stratejisi yerine, soruşturma yetkisine sahip olanların içinde yer aldığı genel yargıya yönelik cephe taarruzu yürütüyor. Sahip olduğu yürütme ve kısmî yasama yetkisini bütün cesameti ile yargı erkinin üzerine sürüyor. Bu genel taarruz ile, kendisine yönelik bir soruşturmayı yoğun bir toz-duman bulutu altına bırakmak ve böylece halkın görüş mesafesinden çıkartmak istiyor. Hukuken ve ahlaken bu stratejiyi yargılayabiliriz; ama siyasî olarak iç çelişkilerine odaklanmak ve aksamaları göstermek daha öncelikli.
Başbakan, "Yargı egemenlik hakkını milletten alamaz" sözünü çok sık tekrarlıyor. Egemenliğe sadece kendisinin sahip olduğuna, sadece kendisinin millî iradeyi temsil ettiğine inanıyor. Bu inancını her vesile ile öne sürüyor. En önemlisi, doğrudan hükümetini hedef alan yargı soruşturmasına bu inancını öne sürerek karşı çıkıyor. Yargı bağımsızlığını tanımıyor. Yargıya "bana niye haber vermediniz?" diye itiraz ediyor, Adlî Kolluk Yönetmeliği'ni değiştirerek yargı üzerinde denetim kurmaya çalışıyor. Bu denetime, yargı bağımsızlığı adına karşı çıkan HSYK'ya çok ağır suçlamalarda bulunuyor. Bu minval üzere son kullandığı cümlelerden biri: "Yargı içinde, örgütlü olarak hareket eden bazıları, egemenliği milletten alıp yargıya devretmek için bu kirli tuzakta piyon olmuş, adeta bir yargı darbesi gerçekleştirmek için sorumsuzca ve militanca hareket etmişlerdir." Bu ısrarda sadece tartıştığımız kriz adına değil, ülkemizin sahip olduğu demokratik-hukuk devleti birikimi adına çok ciddi bir tehdit ve tehlike mevcut. Bu yüzden bu yanlış mutlaka düzeltilmeli.
Başbakan, Yargı'nın, egemenliği kullanan üç erkten biri olduğunu fark etmediği sürece, söylediği hiçbir söze, yürüttüğü hiçbir muhakemeye itimat edemeyiz. "Egemenliği milletten alıp yargıya devretmek" ne demek? Bunun nesine itiraz ediyorsunuz? "Egemenliği, milletten alıp yürütmeye veya yasamaya devretmek"ten ne farkı var? Başbakan tekrarladıkça, bizim de tekrarlamaktan bıkmamamız gerekiyor. Yargı erki, tıpkı yürütme ve yasama erki gibi, egemenliği kullanan bir "millî irade" organıdır. Mahkemeler "Türk milleti adına" karar verir. Kullandıkları yetki "millî irade"dir. Yürütme ve yasama bu yetkiyi sandıktan, yargı ise yasalarla oluşan hukuk düzeninden alır. Yasama kanun koyar, yargı bu yasalara göre yargılar, yürütme de kararı icra eder. Her savcının kamu adına iddiada bulunma yetkisi, her yargıcın hüküm verme yetkisi millî iradeden gelir. Şayet ortada ciddi bir suç iddiası varsa, yargı erki duruma el koyar ve egemenliği kullanma yetkisinin tamamı onun uhdesine geçer. Yürütme, yargının kendi işini yapmasını engelleyecek en küçük bir tasarrufta bulunamaz. Duruma el koyan millî iradenin hükmünü özgürce vermesi için edeple kenara çekilip bekler.
Kenara çekilmiyorsa, edeple beklemek yerine yargıya toptan bir savaş ilan etmişse ve akla zarar komplo tezleri ile yargıyı töhmet altında bırakıyorsa? O zaman yargı halkın önünde polemiğe girmek yerine, hep yaptığı gibi sakin ve soğukkanlı bir şekilde işini yapar ve belki içinden bizimle birlikte şu soruyu sorar: "Bu telaş niye?"
"Kuvvetler ayrılığı" denen ve Hukuk Devleti'ni var eden en temel ve en basit hukuk prensibinin tam tersini Başbakan ısrarla tekrarlıyorsa ve bu ısrarı ile Türkiye'yi zorlu bir krizin içine sürükleyen bir suç soruşturmasını engellemeye çalışıyorsa, göreceğimiz zararın çok büyük olacağını kestirmemiz gerekir. Yargının egemenliği ve tabii millî iradeyi kullanan bağımsız bir erk olduğunu kabul etmeyen bir Başbakan'ın taht-ı idaresi ne demokrasiye ne de hukuka uyar.
Başbakan'ın pervasızca ve ısrarla tekrarladığı bu yanlışı dinlerken, etrafınızdaki hiçbir şeyden ve sahip olduklarınızdan emin olamazsınız.
SON VİDEO HABER
Haber Ara