Dolar

34,8875

Euro

36,7318

Altın

3.007,86

Bist

10.058,63

Hüseyin Gülerce: Sonunda ne olur?

Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce bugünkü yazısında hükümetin söylemlerini hedefine oturttu...

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-03 03:22:43

Hüseyin Gülerce: Sonunda ne olur?

Hüseyin Gülerce, "Sonunda ne olur?" başlıklı yazısında, Başbakan Erdoğan'dan başlayarak, Mehmet Ali Şahin, Yalçın Akdoğan ve Burhan Kuzu'yu eleştirirken, söylenenlerin toplumu başka yollara sürüklediğini belirtti. Gülerce, Gülen'e edilen hakaretleri de eleştirdi.

İşte Hüseyin Gülerce'nin o yazısı:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ve Başbakan’ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın beyanlarından hareket eden YARSAV’ın (Yargıçlar ve Savcılar Birliği) başvurusu üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “yargıda cemaat örgütlenmesi” üzerine soruşturma başlattı.

Başbakan Erdoğan’ın, haftalardır tekrarladığı ve son olarak şöyle ifade ettiği bir iddia var: “Yargı ve emniyet başta olmak üzere, devlet kurumları içine yerleşmiş bir örgüt, dışarıdan aldığı talimatlarla, Türkiye’nin istikrarına, güven ortamına, Türkiye’nin büyüyen ekonomisine ve kardeşliğine suikast girişiminde bulunmuştur.” Bu iddia nihayet YARSAV -ki 28 Şubat sürecindeki rolünü unutmadık- marifetiyle fiiliyata döküldü.

Bunun zemini, bir psikolojik harp ustalığı ile günlerdir ilmik ilmik dokundu. Önce belli gazetelerdeki yayınlar, belli köşe yazarları tarafından devlet katından servis edilen bilgiler ile kamuoyu hazırlandı. Sonra buna yüksek perdeden Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’ye hakaretler eşliğinde Mehmet Ali Şahin’in sözleri, son olarak da şahsen dost bildiğim Burhan Kuzu’nun açıklamaları eklendi. Hele kin ve nefret birikimini hiç tahmin edemediğimiz bir yazarın, “ben bunu 6 aydan beri biliyordum” böbürlenmesi ile yaptığı tezvirat eklenince, anlıyorum ki dönülmez akşamın ufkuna çoktan gelmişiz. Birkaç hafta önceki yazımda “artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dediğimde bazı dostlar alınganlık göstermiş, bazıları da bunu tehdit diye algılamıştı. Hayatımda kimseyi tehdit etmedim. Hatta çatışmaktansa, kavga yerini terk etmeyi, ‘hadi bana eyvallah’ demeyi yıllardır uyguluyorum. Dediğim tam da buydu; ortada öyle öfkeli bir kalkış var ki, gördüm ki kadere karşı durulamıyor… Haftalardır çırpındım ve iki gün önceki yazımda ‘artık takatim kalmadı’ dedim. Çünkü iktidar cephesindeki kararlılığı gördüm.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara