Fethullah Gülen Cemaati ve Türkçü damar
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-12-30 10:17:06
Fethulah Gülen Cemaati’nin polis ve yargıdaki örgütlenmesinin Türkçülük merkezli tasarruflarda inat etmesi, Haberal ve Balbay’ın tahliyesine karşın BDP’li beş vekilin halen tutuklu tutulması ne anlatır bize?
Kenan Alpay*, gelişmeleri yorumluyor:
KİLİT TAŞLARINI ÇÖZME HAREKÂTI
Muhalefetin merkez üssünü temsil eden FG Cemaatinin Zaman Gazetesi’nden “Hepsi buraya kadar”diye sesleniyor Mümtaz’er Türköne. Derin bir kaosu engellemenin en kestirme ve garantili yolu olarak çok net bir şekilde Başbakan Erdoğan’ın istifasını işaretliyor. Ama mecburi istikamet olarak işaretlediği bu istifa müessesine karşı hiçbir surette seçimleri erkene alarak toplumsal desteği tazeleme tercihine yönelmemesini de ihtar ederek.
Gelinen aşamada Türköne de FG Cemaati de tıpkı Kemalist iktidar sınıfları gibi yargı oligarşisine ‘milli irade’ dediği toplumsal desteği öne çıkartma çabasının mevcut krizi daha da derinleştireceğinden çok emin gözüküyor. Peki, gerçekten de kehaneti aşıp kapsamlı bir kaos ve derinleşen bir krizden bu kadar emin olmaları ve Başbakan Erdoğan’ı “boynum kıldan incedir” diyerek sandığa değil yargı oligarşisinin kararına teslim olmasını önererek hayırlı olanı mı tavsiye ediyorlar?
KRİTİK EŞİK: DİNDAR NESİL
Elbette 17 Aralık Operasyonu’nun yolsuzlukla alakalı gerçeğe tekabül eden bir boyutu mevcut. Bakanlar Kurulu’nun yeniden yapılandırılması bunun en önemli göstergesi. Lakin yolsuzluğu aşan ve yolsuzluk operasyonunu kendine maske kılan kapsamlı ve uzun vadeli bir darbe planını ihtiva ettiğine ilişkin çok sayıda somut gelişmeyi atlayarak olan biteni izah etmek mümkün değil.
Halkbank ve büyük alt yapı yatırımlarıyla öne çıkan kimi firmalara yönelik iddia ve operasyonların Türkiye’nin iktisadi ve sınaî açıdan ipotek altında tutulma girişimlerinin bir devamı olduğu aşikâr. Faiz, dolar-euro, borsa, enflasyon değerlerinde yaşatılan sarsıntı kadar orta ve uzun vadede Kemalist sermaye sınıfıyla rekabet eden firmaların tasfiyesinin hedeflendiği gayet sarih. FG Cemaati’nin istihbarat ve yargı ayağı hem kendi sermaye gruplarını hem de Kemalist sermaye gruplarını özenle steril tutmak derdinde. Fakat AK Parti’yle yakın duran sermaye gruplarına esaslı bir darbe vurmak üzere ciddi plan ve projelerin hayata geçirilmesi için fırsatlar yaratıldığı her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.
“Yolsuzluk merkezli iktisadi kriz” algısı her ne kadar öne çıkıyorsa da meselenin ideolojik-siyasi hatta dini değerlerden neşet eden boyut burada krizi inşa eden asıl merkezdir. İktisadi-siyasi analizleri sınıfsal alana hapsetme yanlışından sakınırsak şu sorunun cevabını tereddüde mahal bırakmayacak derecede doğru olarak bulabiliriz. Başbakan Erdoğan’ın “Dindar Nesil” söylem ve siyaseti sadece Kemalist, liberal-sol ve ulusolcu kesimleri mi rahatsız ediyor yoksa FG Cemaatinin de bu söylem ve siyasete karşı geliştirdiği güçlü blokajlar var mı?
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ…
* Haksöz-Haber
SON VİDEO HABER
Haber Ara