Ahmet Hakan, "Bazen kitap, paradan tehlikelidir Başbakanım!" başlıklı yazısında, işadamı Reza Zarrab'ın AB eski Bakanı Egemen Bağış'ın ofisini ve elindeki çantayı yazısında merkeze aldı...
İŞTE HAKAN'IN O YAZISI:
REZA Zarrab adlı genç, hırslı ve hayırsever işadamımız, sabık bakanlarımızdan Egemen Bağış’ın ofisine çantayla giriyor, çantasız çıkıyor.
Olayın fotoromanı gazetelerde yayınlandı.
Savcının iddiasına göre çantada bir buçuk milyon dolar vardı.
Ve yine savcının iddiasına göre Reza Bey çantayla getirdiği o parayı Egemen Bağış’a bağışladı.
Günahı savcının boynuna...
Sonucu yargı belirleyecek.
Başbakan Erdoğan, “çantayla girdi, çantayla çıktı” meselesine takılmış.
Şöyle diyor gazetecilere:
“AB Ofisi’ne çantayla girdi, çantasız çıktı diyorlar. Teslim edilirken bir görüntü var mı? Sadece çantayla girdi, çantasız çıktı diye yaklaşım olabilir mi? Böyle bir hukuk var mı? Belki o çantayla kitap falan götürülmüştür.”
Başbakan Erdoğan, kendisini dinleyen gazetecilere bir de uyarıda bulunmuş.
Diyor ki:
“Çantayla sakın bir yere girip çıkmayın. Malum, suç aleti oldu.”
E olur tabi Başbakanım...
Siz değil miydiniz, bizim Ahmet Şık henüz basılmamış kitaptan tutuklandığında “Bazı kitaplar bombadan daha tehlikelidir” diyen?
Bazen kitaplar bile bombadan daha tehlikeli suç aleti olabiliyor da...
Çantaların ne eksiği var?
Onlar niye suç aleti olmasın ki?
Hem belki de Reza Bey, o çantaya bizim Ahmet Şık’ın “İmamın Ordusu” adlı kitabından bir takım doldurmuştur ve çantayı Egemen Bey’in ofisine götürmüştür.
Yani belki de Egemen Bey’e “bombadan daha tehlikeli” bir armağan takdim etmiştir.
Sayın Başbakanım, bu durumda size, “Ne yaptın Reza? Benim bakanıma bombadan bile daha tehlikeli bir şey götüreceğine keşke bir buçuk milyon dolar götürseydin” demek düşer miydi, düşmez miydi?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!