Abdülkadir Selvi: Hocam Türkiye'ye dön artık
Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi'den Fethullah Gülen'e Türkiye'ye dön çağrısı.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-12-09 10:50:48
Abdülkadir Selvi bugünkü köşesinde ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'e hitaben bir yazı kaleme aldı. Selvi yazısında Gülen'e, son dönemde dershaneler tartışmasıya fitili ateşlenen gerginliğin bir türlü bitirelemediğinden dem vurdu. Bu gergin gündemin dinmesi için canı gönülden dua ettiğini yazan Selvi, Fethullah Gülen'i Türkiye'ye şu sözlerle davet etti, "Peygamberimiz'in vefatından sonra Hazret-i Ebubekir'in gösterdiği dirayete benzer bir şekilde dönüp başımıza gelseniz hocam."
İşte Abdülkadir Selvi'nin Hocam Türkiye'ye dön artık başlıklı yazısı:
Sen kim oluyorsun diyebilirsiniz.
Senin haddine mi düştü diye uyarabilirsiniz. Haklısınız derim.
Bense, ızdıraplı bir insanım. 'Bana ızdırap veren. Yalnız İslam'ın maruz kaldığı tehlikelerdir. Eskiden tehlikeler hariçten gelirdi; onun için mukavemet kolaydı. Şimdi tehlike içeriden geliyor. Kurt, gövdenin içine girdi. Şimdi, mukavemet güçleşti. Korkarım ki, cemiyetin bünyesi buna dayanamaz. Çünkü düşmanı sezmez. Can damarını koparan, kanını içen en büyük hasmını dost zanneder' diyen Bediüzzaman'ın ızdırabını taşıyorum. Dershane tartışmasının başladığı andan itibaren, İslami kaygı taşıyanların benden daha ızdıraplı olduğunu gördüm. Öğrendim ki Hocam, sizin de ağlamaktan gözleriniz şişmiş. Bilin ki sizde gözyaşları, bizde kalbimize damlayan kan damlaları oldu. İçinden çıkamadık hocam.
...
Haddime değil ama bu yara daha fazla enfekte olmadan bir mekanizma oluşturulabilir. İsmi istismar konusu yapılmasın ama çözüm süreci gibi bir şey. İsmini siz koyun. Bu konuda uluslararası bir unvanı olan, nükleer görüşmelerde görev yapmış, çözüm sürecinin önemli ismi MİT Müsteşarı Hakan Fidan olabilir. 7 Şubat'tan dolayı Hakan Fidan ismi üzerinde bir çekinceniz olursa, şu ya da bu olur demek bana düşmez. Siyasi, bürokrat ya da bir gönül adamı. Onu siz belirlersiniz. Benim tek derdim bu işten cemaatin de AK Parti'nin de daha fazla zarar görmemesi.
Aslında birçok hamiyet sahibi gibi benim gönlümden geçen ne biliyor musunuz?
Memleket denilince gözlerinizin dolduğunu biliyorum. Ağlamaktan gözlerinizin şiştiği, 'Her gün sırtımdan bir hançer yiyorum' diye hayıflandığınız şu günlerde, Peygamberimiz'in vefatından sonra Hazret-i Ebubekir'in gösterdiği dirayete benzer bir şekilde dönüp başımıza gelseniz hocam. Sizin orada olmanız bazı komplo teorilerine de yataklık ediyor. Ne olur hocam, gün bu gün. İş şirazesinden çıkmak üzere. Türkiye'ye dönün artık.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
SON VİDEO HABER
Haber Ara