Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesindeki "Fişle babam fişle" başlıklı (5 Aralık 2013) yazısının ilgili kısmı şöyle:
KEMALİST rejim fişliyordu:
Komünist diye fişliyordu.
Alevi diye fişliyordu.
İrticacı diye fişliyordu.
Kürt diye fişliyordu.
Solcu diye fişliyordu.
*
Askeri vesayet dizginlendi, ileri demokrasiye geçildi, sivil iktidar muktedir oldu, hatta “Fişleme utancı son buluyor” diye propagandalar yapıldı.
Sonuç?
Yıl olmuş 2013...
Fişlemeye tam gaz devam.
“Süleymancı” diye, “Nakşibendi” diye, “Cemaatçi” diye fişleme yapılıyormuş.
Biraz daha kurcalansa...
“Gezi’ci” diye, “Alevi” diye, “ulusalcı” diye, “fazla Atatürkçü” diye, “Hükümetimizi hiç beğenmiyor” diye, “Sağda solda Tayyip Bey aleyhinde konuşuyor” diye yapılan fişlemeler de ortalığa saçılacak.
*
Bakıyoruz hükümet cephesine...
“Fişleme” konusunda tatmin edici bir cevap yok.
Sadece...
“Devlette devamlılık esastır anlayışıyla hareket eden bir grup memurun işgüzarlığı... Gözden kaçmış...” anlamına gelecek bir-iki izah denemesi var, o kadar.
*
İyi de kardeşim...
Hangi ilçede hangi okul inşaatı ihalesini kimin kazanacağını belirleyen o meşhur dikkatiniz ve enerjiniz sıra “fişleme”ye gelince mi tükeniyor?
Hiçbir alanda “boşluk” bırakmayan çalışma temponuz, “Fişlemeci memur işgüzarlığı” karşısında neden teslim bayrağını çekiveriyor?
Bir deyiverin hele...