Zaman yazarı Bülent Korucu: Kapıcı istihbaratçılar göreve!
Bülent Korucu: Vesayet düzeninde ‘irticacı’, ‘laiklik karşıtı’ şeklinde ideolojik ayırımcılık yapılıyordu. Şimdi aynısı yapılacaksa yeni Türkiye nerede kaldı? İşin kötü yanı sadece metot değil muhteva da benzeşiyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-12-03 02:38:07
Bülent Korucu'nun Zaman gazetesindeki "Kapıcı istihbaratçılar göreve!" başlıklı (3 Aralık 2013) yazısı şöyle:
Kapıcı istihbaratçılar göreve!
Taraf Gazetesi’nin dün yayımladığı 2013 yılına ait fişleme belgelerini okurken dejavu yaşamış gibi oldum.
Cumhurbaşkanlığı koltuğunda Ahmet Necdet Sezer’in oturduğu yıllar gözümün önünden geçti. Yüksek dereceli bürokratları, kapıcılardan odacılardan topladığı istihbaratla veto eden Sezer’e haksızlık ettiğimizi düşüneceğimiz günler gelmez inşallah. Eski Cumhurbaşkanı, TRT Genel Müdürlüğü için kararnamesi yazılan Ruhi Özbilgiç’i, sitenin kapıcısından sordurmuştu. Hasan Celal Güzel Radikal’de ‘Ankara’dan tirajikomik iddialar’ başlıklı yazıyla olayı duyurmuştu. Gazetecilerin ulaştığı kapıcı İdris Ç., yaşananları teyit ederek şunları söylemişti: “Sivil kıyafetli, polis kimlikli bir kişi Ruhi Bey’i tanıyıp tanımadığımı sordu. ‘Ruhi Bey nasıl birisi?’ dedi. İyi birisi olduğunu söyledim. Eşinin başının türbanlı olup olmadığını sordu. ‘Başı türbanlı değil.’ dedim. Çocuklarının hangi okula gittiğini sordu, bilmediğimi söyledim. Herhalde bir iş başvurusunda bulunmuş, yükseleceği bir iş imiş. Benim bu konuda herhangi bir kabahatim yok.” Başbakan Tayyip Erdoğan da birçok konuşmasında bu örneği anlatıp Türkiye’nin nerelerden geldiğine örnek göstermişti.
Taraf’taki iki belgeyi ayrı ayrı ele almak lazım. 28 Eylül 2011 tarihli olan usul ve metot çerçevesi çiziyor. “Çeşitli komplikasyonlara sebep olabileceği düşüncesiyle” bilgi paylaşımının şifahi (sözlü) hale gelmesi isteniyor. Yazılı bilginin deşifresinden endişe edilmesi dikkat çekici. Ataması yapılacak kişilerle ilgili rutin ve meşru çerçevede bilgi toplanıyorsa korkacak çekinecek ne var? Belgedeki bir cümle endişenin yersiz olmadığını ortaya koyuyor. “Başbakanlık ilgili birimine şahsın ideolojik bilgileri şifahi olarak bildirilmektedir.” ifadesi, demokratik hukuk devletiyle bağdaşmıyor. İdeoloji/siyasi görüş devlet kademelerinde atama kriteri olarak kullanılamaz. Elbette belli görev ve makamlara belli suçları işlemiş olanlar tayin edilmez. Hukukta bunun yeri var. Milletvekilliği için bile kanundaki suçlar ve sürenin üstünde mahkûmiyet almamış olmak gerekiyor. Somut mahkeme kararları dışındaki kriterleri hukuk ve demokrasiyle bağdaştırmak düşünülemez. Vesayet düzeninde ‘irticacı’, ‘laiklik karşıtı’ şeklinde ideolojik ayırımcılık yapılıyordu. Şimdi aynısı yapılacaksa yeni Türkiye nerede kaldı? İşin kötü yanı sadece metot değil muhteva da benzeşiyor.
Haber doğruysa (ki akşama kadar yalanlanmamıştı) durum vahim görünüyor. Mesela bir kaymakam adayının “2008 Kurban Bayramı’nda, F. Gülen cemaati tarafından, Moğolistan’da vekâleten kesilmek üzere ‘kurban hissesi’ gönderen şahıslar arasında yer aldığı” fişlenmiş. İşin ironi kaldırmayacağını biliyorum ama yine de yapmadan duramayacağım. Fişleyen zevat şöyle mi diyor acaba: Dana hissesine girmek örgütlü bir eylem; tek başına koyun kesmeyip hisseye girmesi kişinin örgütsel bilincini gösteriyor!? Örnekleri kişileri görmezden gelerek eylem bazında sıralayalım: ..Anılan üniversitede ihtiyacı olan Nurcu kesime yardım ettiği; “Murat Göğebakan Okuma Salonunda yapılan dini içerikli toplantılara katıldığı; yurtdışında Türk kolejinde düzenlenen mezuniyet törenine İzmir’den gittiği; iftar yemeğine katıldığı; Mehmet Altan’ı dinlemeye gittiği; yurtta kaldığı ve Risale okuma kampına katıldığı…
Liste uzayıp gidebilir; ya da camia bazlı olarak yeniden yazabiliriz: Süleymancı kesim ile iltisaklı olduğu; Nakşibendi tarikatı ile Nur cemaatlerine yakın şahıslar olarak tanındıkları; Esad Coşan grubu Nakşibendilerce kurulan İSİYAD’ın (İlim Adamları, Sanayiciler, İşadamları, Yöneticiler, Akademisyenler Derneği) kurucuları arasında yer aldığı; Meşveret Grubu Nurcu kesiminin kontrolündeki AKEV’de düzenlenen bir okuma programına katıldığı…”
Nereye gidiyoruz Allah aşkına… Kapıcı istihbaratçı dönemi yeniden mi başlıyor?
SON VİDEO HABER
Haber Ara