Dolar

34,9477

Euro

36,7178

Altın

2.978,32

Bist

10.125,46

İşte dershane operasyonunun perde arkası

Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, Zaman Gazetesinin dershaneler operasyonunu deşifre etti.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-28 10:32:23

İşte dershane operasyonunun perde arkası


Gazetenin 24 Kasım’da tartışmanın fitilini ateşlediğini hatırlatan Selvi zamanlamaya dikkat çekti, “Cemaatin agresif kampanyasının arkasında “Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Erdoğan’sız AK Parti projesi yatıyor” dedi.

Selvi’nin bugünkü yazısında dile getirdiği çarpıcı tespitler özetle şöyle:

DERSHANELER KONUSUNDAKİ ESAS STRATEJİ NE?

…Önce perde arkasına ilişkin bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.

Tartışmanın fitili 24 Kasım tarihli Zaman Gazetesi'nin,

'Eğitime Büyük Darbe' manşetiyle ateşlendi.

Haberde, taslağın Pazartesi günü yapılacak olan Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceği belirtiliyordu.

Etüt merkezlerinin de kapatılacağı, dershaneleri kapatmayanlara ceza uygulanacağına dair düzenlemelerin yer aldığı taslak

Zaman Gazetesi'nde yayınlandı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı taslak ise Yeni Şafak'ta haber oldu. İkisi arasında önemli farklar vardı. Etüt merkezlerinin kapatılmayacağı, ceza uygulanmayacağı gibi.

Burada Zaman Gazetesi'nin haberciliğini tartışmıyorum.

İlginç olanı haberin zamanlamasıydı.

1-Pazartesi günü Bakanlar Kurulu toplantısı yapılacaktı ama haberde iddia edildiği gibi toplantının resmi ya da özel gündeminde dershaneler konusu yoktu.

2-Yayınlanan taslak Ağustos ayında yaptırılan ancak üzerinde çalışılmayan bir metindi.

3- Bakanlığın üzerinde çalıştığı taslak (Zaman Gazetesi'nde yayınlanan değil) Pazartesi günü yapılacak olan Bakanlar Kurulu'na sunulmayacaktı. Ancak Salı günü Başbakan Erdoğan'a kapsamlı bir brifing verilecek. Onun talimatları üzerine taslak olgunlaştırılacaktı.

Hülasa kamuoyunu ajite edici taslak zamanından önce patlatıldı. Bu neye mal oldu? Yanlış taslak yayınlandıktan sonra üzerinde çalışılan taslak ilk Bakanlar Kurulu'nda ele alındı, çalışmalar hızlandırıldı.

Hükümetin diyalog çağrılarına, Başbakan'ın yakın çevresinden isimlerin, aracı olma çabalarına, paydaşlarla görüşmek için illerde yapılan toplantılara ve Başbakan Erdoğan'ın dershaneler konusunda kararlı bir duruş sergilemesine rağmen, cemaatin şahsı manevisi ve tabandaki samimi insanlara karşı pozitif bir dil kullanmasına rağmen, ısrarla köprüler atılmaya çalışılıyor.

1-Cemaatin en kolay anlaşabileceği kişi Başbakan Erdoğan. Buna rağmen Erdoğan'la uzlaşma yerine, zıtlaşma yoluna gidiliyor.

2-Dershaneler içerisinde, bu dönüşüme en hazırlıklı grup hizmet camiası. Çünkü çok köklü bir özel okul geleneğinesahipler. Dershanelerin önemli bir bölümünün özel okulu yok.

Peki burada bu denli agresif bir kampanya yürütülmesinin anlamı ne?

Dershaneler konusu siyasi bir projenin sadece bir ayağı.

Bu işin hedefinde Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Erdoğan'sız AK Parti projesi yatıyor.

'Satılmış Erdoğan', 'Firavun', 'Kalplerimizi kırdın bari param parça etme be usta' şeklindeki kampanyanın stratejik bir hedefi var.
Cemaatin tabanını Başbakan'dan uzaklaştırmak.

Gönül köprüleri bunun için yıkılmak isteniyor.

Önce, 'Anti Erdoğan' duygusunu oluşturmak sonra Cumhurbaşkanlığı seçiminde, bunu Erdoğan karşıtı, 'Ortak adaya'taşımak.

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara