Ekrem Dumanlı'dan Başbakan'a açık mektup
Gülen cemaati ve AK Parti arasında devam eden 'dershanelerin kapatılması' restleşmesi, Zaman gazetesinin manşetleri ve Erdoğan'ın sürekli olarak eleştirileri ile giderek büyümeye devam ediyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-25 08:48:58
Bugünkü köşe yazısında Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı Başbakan Erdoğan'a açık mektup gönderdi.
BAŞBAKAN’A AÇIK MEKTUP
Sayın Başbakanım,
Siz de gayet iyi bilirsiniz ki, tevhid akidesine sımsıkı bağlı insanlar, hiçbir kul karşısında eğilip bükülmeden gerçekleri dosdoğru söylemekle mükelleftir. Hele söz konusu milletin himmetiyse! Zor zamanda hak ve hakikati haykırmak, tarihî bir hatanın önüne geçmek, O’na inanan her bir fert için vazife-i kutsiye haline gelir. Milletin kaderinde derin izler bırakacak bir konuda gördüğümüz hakikatleri söylemeye mecburuz. Zira, “Hakkın hatırı âlidir”. Öyle ümit ederim ki, idareci olmanın ağır sorumluluğunu taşıyan sizler de kardeşlerinizden gelen tenkit ve teklifleri duymak istiyorsunuzdur.
Konuşmalarınızdan anlaşılıyor ki kırgınsınız, dargınsınız. İnanın sizi seven, size itimat eden insanlar da en az sizin kadar kırgın ve dargın. “Eğitimin onca problemi varken neden dershaneleri kapatıyorsunuz?” sorusunun karşılığı yok çünkü. Kelime oyunları ile yapılan ambalajlar, gönüllerde oluşan yarayı sarmaya yetmiyor. Bir zamanlar kanun zoruyla kapatma ve dönüştürmenin mağduru iken, şimdi bu kavramları sık sık kullanmanız insanların yüreğini burkuyor. Hal böyle olunca mevzu sadece dershanelerin kapanıp kapanmaması ile sınırlı kalmıyor, derin endişeler, insanların vicdanını sızlatıyor. Şu yaşanan sürece insanlar bir anlam veremiyor.
BARİ BU İNSANLARA KULAK VERİN
Bir tıkanmışlık var. Toplumun bütün kesimlerinden yükselen ricanın bir ağırlığı olması gerekiyor çünkü: 60 yılını davaya adamış Hekimoğlu İsmail feryat ediyor; “Kapatırsanız en çok ben üzülürüm, kırılırım, darılırım.” diyor, duyan yok. Doğu’nun, Güneydoğu’nun kanaat önderleri, “Aman ha! Sakın ha kapatmayın!” diye istirham ediyor; dikkate alan yok. Eğitimciler, sosyologlar, hukukçular, iş dünyası “Bu işte bir yanlışlık var.” diyor; sesleri adeta bir duvara çarpıp geri dönüyor. Cuma günü paydaşlar platformu, 3 bin dershaneyi temsilen basın toplantısı yaptı. Adamlar feryat ediyor; ama bakanlık yetkilileri ikna odalarında kendi masalları eşliğinde derin bir uykuya dalmış durumda. Dershane sektörünün yüzde 70’ini temsil eden bu kişilerin haberini bazı basın kuruluşları tek satırla bile olsa haber yapamıyor. Kimden endişe duyuyor, neden çekiniyorlar; tarih bunları bir gün mutlaka yazacak…
İnanın Sayın Başbakanım,
Konu sadece “cemaat duyarlılığı” ile sınırlı değil. Beşiktaş Meydanı’na öğrencileriyle gelip “Sayın Başbakanım, saatimizi bile satarak dershane kurduk, lütfen kapatmayın!” diyen Arşimet Dershanesi’nin sahibi kendi çilesini arz ediyor. Final Dershanesi sahibi Zeki Çobanoğlu feryat ediyor: “236 şubem var, biri bile okula dönüşemez.” Donanım Dershanesi’nin kurucusu Emre İpek, “Eşimle beraber kurduk.” dediği dershanesi için “Şimdi yuvamızı kapatmak istiyorlar.” diyor. Bu insanların hiçbir “cemaat” ile alakası yok. Üzücü bir terkiple ‘karşı taraf’ demenizi derin bir teessür ile karşıladı sevenleriniz. Sesimizin yüksekliği, sadece ‘yüzde 25’ dediğiniz insanların haklarını savunduğumuz için değil; bütün sektörün hissiyatını ifade ettiğimiz ve halkın tamamının yaşayacağı sıkıntıya tercüman olduğumuz içindir.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
SON VİDEO HABER
Haber Ara