Yenişafak yazarı Salih Tuna'dan Zaman yazarına dershane eleştirisi!
Yenişafak yazarı Salih Tuna da bugünkü yazısında dershanelerin kapatılmasına yönelik köşesinde yer veren isimlerdendi... Tuna, her zaman yaptığı gibi yine yazısının son bölümlerinde mesajını gönderiyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-19 04:20:44
Salih Tuna, 'Dershaneler kapatılırsa fıstık gibi mi olur Ahmet Bey?' başlıklı yazısında, dershane tartışmalarını ele alıyor. Tuna, Zaman Gazetesi yazarı Ahmet Turan Alkan'a şu soruyu yöneltiyor: Nedir bu üslup Allah aşkına?!
İŞTE TUNA'NIN O YAZISI!
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan şimdiye değin yapılan açıklamalarda dershaneler kapatılmıyor, dönüştürülüyor deniyor.
Hatta...
Sayın müsteşarın geçen gün bir televizyon programında dediğine bakacak olursak, dershaneler dönüştürülmüyor bile.
Ya?
Bakanlığın denetiminden çıkarılacak sadece.
Yani...
İsteyen dershane devam edecek; lakin bakanlık hiçbir şekilde tavsiye de etmeyecek, güvence de vermeyecek.
Peki, bakanlıktan böylesi bir 'şefaat' isteyen var mı? Yok...
E'ee, ne oldu şimdi?
Döndük mü yine Gülay Göktürk ve Eser Karakaş'ın, 'Dershaneler kapatılmıyor ki...' kanaatine.
Gelgelelim, döndük demekle de olmuyor. Gülay Hanım bile artık o kanaatte değil çünkü.
Hülasa, ilgili bakanlık dershaneler hakkında ne derse desin tartışma artık 'dershaneler kapatılmalı mı kapatılmamalı mı' üzerinden yürüyor.
Dominant algı bu! (Algı dediğin de musluk değil ki, istediğinde açıp istediğinde kapatasın.)
Bu algının yerleşmesinde birçok etmen var.
Her şeyden evvel dershanelerin akıbeti bidayetinden itibaren hep tartışıldı.
Demem o ki, mahut algının yerleşmesi için uygun zemin vardı zaten.
Sayın Erdoğan'ın da, Cemaat ve AK Parti arasında en ufak ihtilafın söz konusu edilmediği yıllarda, taa 2008'de, 'Dershaneler garabettir' dediği herkesin malumu.
Yine de...
Bakanlığın hazırladığı taslağa muttali olur olmaz, 'Ey ahali, duyduk duymadık demeyin, bunlar var ya bunlar dershaneleri kapatıyorlar...' yollu heyula malum algının oluşmasında başat faktör olmuştur.
Bu da bana, Sayın Başbakanın medyaya kapalı o toplantıdaki 'öğrenci evleri' hakkındaki konuşmasını yayımlama şeklini fena halde çağrıştırdı, kimse kusura bakmasın.
Daha hangi taslak doğru o bile muamma; lakin günlerdir biteviye 'tartışıyoruz.'
Hem de Diyarbakır'daki o muhteşem tarihi buluşmayı perdelercesine.
Hiç lafı dolaştırmadan söyleyeyim: Dershaneler konusunda da Hüseyin (Gülerce) abim gibi düşünüyorum.
Sınavlar olduğu sürece bu sınavlara hazırlayan dershaneler de olacaktır. Olmasın demek, teşebbüs hürriyeti açısından da fırsat eşitliği açısından da doğru değil.
'Tost-test gençliği' sadece metafor olarak güzel; başka bir anlamı yok.
Günlerdir ilgili bakanlık yetkililerinin açıklamalarını dinliyoruz, konuyu vuzuha kavuşturabilmiş değiller.
Onların bize anlatamadığını, AK Parti seçmenine nasıl anlatacak?
Dikkat çekmek istediğim bir başka mühim nokta var: Henüz taslak aşamasında bir metin neden böyle canhıraş bir telaşla tartışmaya sokuldu?
Bu acullük nedir?
Hükümet taslaktan dönsün isteniyorsa birçok yolu var bunun.
Vaktiyle 'Gülen ve Erdoğan'ı bitirme planı' yapanları bile sevindirecek bir medya kampanyası yürütmek şart mıydı?
Bir yanlıştan dönülsün mü istiyoruz, yoksa Gayretullah'a dokunacak yanlış bir kavga için, bulduğumuzu düşündüğümüz 'enstrümanı' kaybetmek mi istemiyoruz?
Mesela, yanlıştan dönülmesini isteyen bir insan evladı hiç 'AK Parti tükürdüğünü yalayacak' der mi?
Mehmet Baransu maalesef böyle diyor. Sayın Erdoğan, CHP'ye böyle söylemiş de ondan esinlenmiş.
Ne kadar entersan:
Erdoğan 'İsrail terör devleti'ne Mavi Marmara katliamından ötürü çaktığında Kılıçdaroğlu esinleniyor, CHP'ye çaktığında Baransu.
Gelgelelim, Baransu harbi, üslubunun rahmani olmadığını inkâr etmiyor.
Dershanelerin kapatılmasının fıstık gibi olacağını düşünüyor. Delikanlı gibi de bunu ifade ediyor, saklamıyor.
İstiyor ki, Cemaat dershaneler nedeniyle AK Parti'ye oy vermesin.
Ya sen Ahmet Turan Alkan?
Nedir bu üslup Allah aşkına?!
Başaran Ezgi'nin 'Bugüne kadar AK Parti'yi desteklemiş olduğunuz için pişman mısınız?' sorusuna muhatap olacak kadar neden üslubunu bozdun?
Hayır yani, bir taslaktan bunca kin, bunca nefret ve bunca garezi nasıl çıkardın?
Bu nasıl bir sûizandır?
Yoksa sen de mi 'dershaneler kapatılsın fıstık gibi olur' diye düşünüyorsun?
SON VİDEO HABER
Haber Ara