Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Sultan Abdülhamid'in kayıp projesi

Marmaray’ın açılışıyla birlikte, tüp geçitin tarihî serüveni de gün yüzüne çıktı. Yitik Osmanlı Tasarıları kayıt altına alınacak. Yapımcı-yönetmen Turan Şahin, II. Abdülhamid’in modern Cumhuriyet’in kurucusu olduğunu hatırlatıyor ve ekliyor: “Belgesellerde, birtakım nedenlerden dolayı hayata geçemeyen bu büyük projelerden bahsedeceğiz. Yeni nesle, atalarının nasıl bir medeniyete sahip olduklarını göstermiş olacağız.”

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-01 15:49:14

Sultan Abdülhamid'in kayıp projesi

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda hizmete giren Marmaray, asrın projesi olarak nitelendiriliyor. İki kıtanın denizin altından birleşmesi hikâyesi, sıklıkla söylendiği gibi yeni değil, ‘eski bir tasarı.’ Türk Tarih Kurumu (TTK), Turan Şahin’in “Osmanlı’nın Çılgın Projeleri” adlı eserinden yola çıkarak; “Osmanlı’nın Yitik Tasarıları”gün yüzüne çıkarma kararı aldı. TTK Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Belgeselle Osmanlı’nın teknolojiyi yakından takip ettiğini hatta o dönemde bile köprü, tünel, metro yaptırma girişiminde bulunduklarını fakat bunların bir şekilde gerçekleştirilemediğini hatırlatmak istedik.” ifadelerini kullanmıştı. Belgesellerin yapımcısı ve yönetmeni araştırmacı-yazar Turan Şahin. 13 bölümden oluşacak belgeselin ilk bölümü ise “Cisr-i Enbubî’den Tüp Geçit.”

Yönetmen Turan Şahin, projenin Yitik Hazine Yayınları tarafından basılan “Osmanlı’nın Çılgın Projeleri” adlı kitabından mülhem olduğunu söylüyor ve şöyle konuşuyor: “Türk coğrafyasının neredeyse tümünde Osmanlı eserlerinin ihya edilmesi gibi son derece önemli bir vazifeyi olağanüstü gayretle yerine getiren TİKA’ya yayınevimiz tarafından sunmuştu. TİKA başkanı Serdar Çam’ın onayıyla kitap ivedilikle İngilizceye çevrildi ve ‘Lost Ottoman Projects’ adıyla dağıtıldı. Bu arada Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü’ye kitabın içeriğinde yer alan projelerin belgesel yapılması düşüncesi ile başvurduk. Sağ olsunlar Sayın Hülagü fikre sahip çıktı ve işe başlanıldı.”

Bugünün Türkiye’sini anlamak için II. Abdülhamid Han döneminin çok iyi irdelenmesi gerektiğini belirten Şahin, böylelikle Osmanlının Türkiye Cumhuriyeti’nde evrilme sürecinin anlaşılabileceğini ifade ediyor. Modern Cumhuriyet’in altyapısının ‘her anlamda’ Sultan Abdülhamid zamanında atıldığını hatırlatan Şahin, “Biz belgesellerde, birtakım nedenlerden ötürü hayata geçemeyen bu büyük projelerden bahsedeceğiz. Yeni nesle, atalarının nasıl bir medeniyete sahip olduklarını göstermiş olacağız.” diye konuşuyor. Şahin’e göre, geleceğin geçmişin üzerine inşa edildiği kadim medeniyetlerin ortak kentlerinde her fikir ve çaba daha sonraki teşebbüslerin başlangıcı olmuştur. Yönetmen, İstanbul’un da hâlâ di’li geçmiş fikirlerin rehin tutulduğu bir şehir olduğuna vurgu yapıyor.

Metin Hülagü, kitapta yer alan 40 tasarının da belgesel yapılacağını söylemişti. Şahin de bu hedefe şu sözlerle dikkat çekiyor: “Çok yorucu bir sürece giriyoruz. Kitapta, bugün ne yapıldıysa hepsi var. Boğaz köprüleri, teleferik, metro, kanal projeleri, büyük meydan tasarıları, Galata ve Haliç köprüsü teklifleri, adaları birbirine bağlama düşüncesi, fuar gibi anıtsal yapılar, Miniatürk, Panorama Müzesi, ikiz kuleler ve dahası.”

Marmaray projesi, her şeyiyle Abdülhamid’e ait

Marmaray’ın Abdülmecid Han dönemi projesi olduğu tartışıldı. Turan Şahin, bu tarihî hatayı, “Proje, her şeyi ile Abdülhamid’e ait” sözleriyle düzeltiyor. Şahin, bu söylentinin ilk kez Prof. Dr. Vahdettin Engin’in ‘İstanbul Tüneli’ adlı kitabında Karaköy Tüneli’nin mühendisi Henri Gavand’ın 1877 tarihinde Ethem Paşa’ya sunduğu ‘Yeni Şehir Projesi’nde dile getirildiğini ifade ediyor. Düşüncenin sadece bir cümle ile dile getirildiğine ancak projelendirilmediğine dikkat çeken Şahin, “1860 tarihi, Cahit Kayra tarafından İstanbul’un Haritaları çalışmasında, Simon Preault’un Atatürk Kütüphanesi’nde bulunan ‘Denizaltı Çelik Tünel’ adını verdiği tasarısını, çizimde bulunan tren modeline bakarak 1860’a tarihlemesiyle ilk kez dile getirildi. Fakat geçtiğimiz yıllarda Harun Tuncer kardeşimiz aynı kişiye ait aynı tasarının tarihli eskizini buldu ve Yedi Kıta dergisinde yayınladı. Tarih 3 Eylül 1891 idi. Maalesef bugün Cahit Kayra’nın 1860 tahminin üzerine çok şey inşa edildi.” diyor.

Zaman

Haber Ara