Şimdi ne olacak?
FED'in dün beklentiler doğrultusunda tahvil alımlarında azaltıma gitmediği kararı sonrasında uzmanlar önümüzdeki günlerde beklenen gelişmeleri değerlendirdiler.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-31 02:44:27
FED, beklendiği gibi tahvil alım programında herhangi bir değişime gitmezken herhangi bir sinyal de vermedi. FED açıklaması sonrasında piyasa satışa geçerken, tahvil faizleri yükselerek yüzde 2,54'e tırmandı.
FED'in 85 milyar dolarlık tahvil alım programına devam etmesiyle birlikte FED'in ne zaman adım atacağı ve Türkiye piyasasına olası etkileri yeniden sorgulanmaya başlandı.
''FED'DEN ÇOK HIZLI ADIM BEKLEMİYORUM''
Ekspres Yatırım Başekonomisti Özlem Derici, FED'den önümüzdeki bir kaç toplantıda da azaltım beklemediklerini kaydederek FED'in çok hızlı adım atmasını beklemediklerini söyledi. Özellikle halen kırılganlığın devam ettiğini bildiren Derici, ABD ekonomisinin de hızlı bir toparlanmanın içine girmediğini, Avrupa'dan küçük büyüme sinyalleri geldiğini, FED'in bunu tersine çevirecek bir adım atmak istemeyeceğini savundu.
Bütçe ve borç tavanıyla ilgili sorunlar kalıcı bir şekilde çözülmeden aceleci olmayacağını ifade eden Derici, FED'in tahvil alımını gelecek senenin ilk çeyreği, hatta daha da ileriye atma ihtimalini düşündüklerini söyledi.
''TÜRİYE'DE FAİZLERİN NEREDE DENGELENECEĞİ ÇOK ÖNEMLİ''
FED'in tahvil alımını azaltıma başladıktan sonra Türkiye'nin de etkileneceğini dile getiren Derici, Türkiye'ye olası etkilerini şu sözlerle özetledi: ''Gelişmiş ülkelerde ABD öncülüğünde faizlerin yukarı çıkması, gelişmekte olan ülkeler ile Türkiye'yi daha başka bir ortama taşıyacak. FED'in tahvil alımına azaltımının en byük etkisi faizlerin seyri olacak. Yeniden fiyatlamanın nerede dengeleneceği çok önemli. çift haneli faiz oranlarında mı yoksa yüzde 7-8 oranında mı denegeleceği önemli. Bunu şimdilik kestirmek çok güç, heralde önümüzdeki sene belli olacak. Yüksek faizlerin kalıcı olması Türkiye'nin hem büyümesi hem de diğer dinamiklerine negatif etkisi olur. Evet dalgalanmalar olacaktır, Gelişmekte olan ülkelerde o volatiliteyi göreceğiz. Türkiye açısından kırılganlıkların biraz daha fiyatlandığı bir ortama giriyoruz''
Derici, ''Gelişmiş ülkeler için finansal piyasalarla ekonominin dengeleri arasındaki bağ kopmuş durumda. Ya büyüme dinamikleri piyasaları yakalıyor ya da piyasalar çok ciddi bir düzeltme sürecine girip ekonominin gerçek durumunu fiyatlamaya başlıyor. Şu anda risk piyasaların ekonomik gerçeklerden uzaklaşmış olması. O yüzden düzeltme potansiyeli daha fazla diye düşünüyorum'' diye konuştu.
''DOLARIN KIT OLDUĞU DÖNEME GİRİYORUZ''
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın "Doların kıt olduğu döneme girdik. Herkes kendini bu duruma göre ayarlasın" uyarısını hatırlattığımız Derici, ''Bundan önceki parasal genişleme dönemlerinde piyasalara çok ciddi likidite sağlandı. Şimdi tahvil azaltımı dolayısıyla verilen likiditenin miktarı azaltılacak ondan sonra 2015-2016'da artık bu likiditenin yavaş yavaş piyasadan çekilmeye başladığı dönem olacak. Doların değer kazandığını göreceğiz. Fiziki anlamda kıtlık ilk etapta olmayabilir ama etkisini hissedeceğiz'' değerlendirmesinde bulundu.
''DAHA TEMKİNLİ OLUNMALI''
Her zamankinden daha fazla temkinli olunması gereken bir döneme girildiğine dikkat çeken Derici, ''Geçtiğimiz dönemde döngüler uzun sürelere yayılıyordu. Uzunca bir süre alım dönemi sonra kısa bir düzeltme sonra uzunca bir süre alım dönemi şeklindeydi. Yatırımcı artık bu döngülerin çok daha kısa aralıklarla gerçekleşeceğini hep aklında tutması, pozisyon ayaralamalarını ona göre yapması gerekiyor. Artık piyasada çok kısa aralıklarla dönüşlerin olacağını göreceğiz'' diye konuştu.
FED PİYASADA BALON YARATIYOR MU?
FED'in tahvil alımlarında ne zamana azaltıma gideceği piyasalarda merakla beklenirken, piyasada balon oluşumuna ilişkin devlerden de uyarılar gelmeye başladı.
Black Rock COE’su Laurence Fink’in yaptığı değerlendirmede ABD Merkez Bankası’nın (FED) politikalarının bu balon oluşumlarına destek verdiğini belirtti.FED’in 85 milyon dolarlık tahvil alımlarını azaltmaya zorunlu olduğunu kaydeden Fink, piyasalarda balon benzeri oluşumların gözlenmeye başladığını Hisse senedi piyasalarında büyük artış olduğuna dikkat çekerken kurumsal borçlarda da dramatik artışların olduğunu belirtti.
FED'in piyasalarda balon oluşumuna destek verdiği konusundaki eleştirileri değerlendiren Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert, balon söylemlerini abartılı bulduğunu belirtti.Cömert, ''Şu anda tahvil fiyatlarının neye göre fiyatlanacağı konusunda bir karışıklık var. Dolayısıyla tamamen bir baln var diyemem. FED'in tahvil alımları olmasaydı faizler yarım puan daha yukarıda olurdu. Bu bence balon seviyesi değil. Balon olması için enflasyonun 3 olduğu yerde 1 olan bir tahvilden bahsediyor olmamız lazım. Öyle bir şey yok, enflasyon nereyse yok'' değerlendirmesinde bulundu.
''FED BORÇLANMA PİYASALARINI ALT ÜST EDECEK''
Sanko Menkul Değerler Araştırma Müdür Yardımcısı Tuğberk Çitilci'nin analizine göre, FED'in borçlanma piyasalarını alt üst etmeye devam etmesi kuvvetle muhtemel.
FED'in tahvil piyasasında agresif yer almasının kurumsal şirketlerin tahvillerine olan ilgiyi ciddi anlamda azalttığını kaydeden Çitilci, FED'in piyasada dışlama etkisi yaratmasının yüksek verimli tahvilleri ve yabancı kurumların kurumsal şirket tahvili alımlarını azalttığını belirtti.
Analize göre, grafikte yeşil ve mor çizgiler ile beyaz ve turuncu renkler ters olarak yer değiştirmediği sürece FED borçlanma piyasalarını alt üst etmeye devam etmesi kuvvetle muhtemel.
Grafikte;
Yeşil renk: FED tahvil varlıkları
Mor renk: FED tahvil varlıkları
Beyaz renk: ABD kurumsal şirketler tahvil yabancı alımı
Turuncu renk: CSFB yüksek verim endeksi
SON VİDEO HABER
Haber Ara