Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesindeki "Cami yıkmaya dair üç maddelik racon" başlıklı (24 Ekim 2013) yazısının ilgili kısmı şöyle:
-BİR: İlle de muhalefet edeceğim diye söylenen cümlelere “kesme/biçme/çarpıtma” yapılmaz. Başbakan Erdoğan’ın “Başka yere aynısını yaparız” diye bitirdiği cümlesinin sadece “Gerekirse camiyi bile yıkarız” bölümü alınmaz. Tümü alınır ve değerlendirme öyle yapılır.
-İKİ: Gerekirse cami de yıkılır... İslam’da “Cami yıkılmaz, cami yıkanı Allah taş yapar” diye bir şey yoktur. Mühim olan yıkımın gerekçesidir. Ancak tarihsel ve sanatsal özellikler taşıyan mabetler hiçbir gerekçeyle yıkılamaz. Bizim ülkemizde yol için tarihi değeri yüksek nice camiler yıkılmıştır. (Bakınız: 1950’lerde Adnan Menderes’in İstanbul’da Vatan ve Millet caddelerini açmak için gözünün yaşına bile bakmadan yıktırdığı güzelim tarihi camiler...)
-ÜÇ: “Gerekirse camiyi bile yıkarız, sonra da gider başka yere aynısını yaparız” cümlesini Başbakan Erdoğan’dan işittiklerinde hiç ses etmeyenler, aynı cümleyi bir CHP’liden işittiklerinde ne tepki verirlerdi? Biraz da işin bu kısmına eğilmekte sayısız fayda vardır.