Dolar

34,8648

Euro

36,6754

Altın

3.047,70

Bist

10.058,47

'Başörtülü kadının ehliyetini sorgulatmayacaksınız'

Radikal yazarı Ezgi Başaran 'Kamuda başörtüsünü serbest bırakıyorsan, neden polis, asker ve hâkimlik mesleklerini istisna kabul ederek “Hayır, buralarda başörtüsü olmaz” diyorsun? Başörtüsü serbest mi değil mi? Bu meslekleri ayrı tutmayı gerektiren kalbinizdeki yerleri midir, yoksa başka bir dayanağa göre ayrı tutulmamaları mı icap etmektedir?' sorularını Prof. Abdullah Kahraman’a sordu.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-03 03:55:16

'Başörtülü kadının ehliyetini sorgulatmayacaksınız'


Ezgi Başaran'ın Radikal gazetesindeki "Başörtülü kadının ehliyetini sorgulatmayacaksınız" başlıklı (3 Ekim 2013) yazısı şöyle:


Demokrasi paketinin içerdiği hususlarla ilgili diyeceğimi dedim: Çok küçük. Çok geç. Taksit taksit, borçlandıra borçlandıra. Yine de ehvendir, eyvallah, eksik olmayınız da dedim. Artık bundan sonra uygulamaya, paketin dönüşeceği kanun tasarılarına bakacağız. Yalnız ben o vakte kadar ehemmiyet arz eden bir bulmacanın çözümüyle meşgul olacağım gibi gözüküyor. Bulmaca: Kamuda başörtüsünü serbest bırakıyorsan, neden polis, asker ve hâkimlik mesleklerini istisna kabul ederek “Hayır, buralarda başörtüsü olmaz” diyorsun? Başörtüsü serbest mi değil mi? Bu meslekleri ayrı tutmayı gerektiren kalbinizdeki yerleri midir, yoksa başka bir dayanağa göre ayrı tutulmamaları mı icap etmektedir?

Dün bu köşede yakın Türkiye tarihinin fay hatlarından birini temsil eden Merve Kavakçı’nın bu konudaki görüşlerine yer vermiştim. Kamuda başörtüsü serbestisini hiç küçümsemiyor ama bu üç mesleğin dışarıda kalmasını “Ağzımda acı bir tat bıraktı” diye yorumluyordu. Ona göre; hükümet ya muhalefetten çekinmişti –ki aslında buna hiç lüzum yoktu- ya da başörtülü kadınların bu meslekleri yapacaklarına güvenmiyordu. Kadınlara güvenmemekten öte ‘başörtülü kadınlara güvenmeme’ diye ayrı bir sorun vardı ve laikçi kesimden sonra Müslüman bir iktidarda da bu sorunun tezahürleri açıktı Kavakçı’ya göre.

* * *

Dün Radikal yazarlarından Ali Topuz da başörtüsü serbestisine değinmiş ve bu bulmacaya ilginç bir boyut getirmişti. Daha doğrusu Ali de akıl yürütme yöntemiyle anlamaya çalışıyordu: “Cüppe üniforma ise giyen avukatın niye başörtülü olabileceği sorusunu da kendimize saklayalım. Sadede gelelim: Artık, AK Parti tarafından ilan edilmiş demokratikleşme paketine göre diyebiliriz ki, başörtüsü öyle her yerde de giyilmez canım efendim! Ayrımın açıklaması ne? Özgürlük bir kuralsa, istisnanın makul bir açıklaması olmalı değil mi? Bu birçok Sünni fakihin kadınlara uygun olmayan mesleklere dair içtihatlarından mı böyle oldu, yoksa derin devletle bir anlaşma yüzünden mi? ‘Ergenekon’dan sonra hem de?”

Sünni fıkıhın kadınlara uygun olmayan meslekler içtihadı bu ayrımın yapılmasına referans teşkil etmiş olabilir miydi? Bir bilene danışmaya karar verdim ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku anabilim dalından Prof. Abdullah Kahraman’ı aradım.

* * *
Prof. Kahraman şöyle anlattı: “İslamda farklı hukuk doktrinleri vardır. Bazıları kadınları birtakım işler için ehil görür, bazıları görmez. Bir doktrine göre hâkimlik ve devlet başkanlığı kadınlara göre değildir. Kadının fiziki ve psikolojik özellikleri bu meslekleri aksak ve eksik icra edeceğini düşünür. Bir kadın devlet başkanı olamaz çünkü erkeklere namaz kıldıramaz, öne sürülen sebeplerden biridir. Hâkim olamamasının ardındaki mantık da kadının duygusal olmasıdır. Kadın bazı ceza davalarında erkeğe göre daha az dayanıklı kabul edilir. Aslında bütün mesele kadının sosyal hayattaki yeriyle ilgili fikriniz ne ise, orada düğümlenir. Bu sözünü ettiğim doktrin ‘kadın evinin sultanıdır’ bakış açısının ürünüdür. Ve aslında sadece İslam muhitlerine değil, Batı’da da hâlâ bu bakış açısıyla karşılaşırsınız. Bugün bir Müslüman kadına sen hâkim olamazsın çünkü Sünni fıkıha göre uygun değildir, diyemezsiniz. Derseniz bir insan hakkını çiğnemiş olursunuz. Ayrıca hukukta da dualite yaratırsınız. İslam hukukunun tek bağlayıcılığı ahlakidir bugün itibariyle.”

* * *
Bu bulmacanın çözüm ihtimallerini yeterli ve açık biçimde ortaya serdim. AK Parti bu üç mesleği niçin ayrı tuttuğunu kendisine nasıl anlatıyor, belki yakında öğreneceğiz. Ve fakat hangi saikle ve referansla yapmış olursa olsun, bu ayrımla, başörtülü kadınların ehliyetini başörtülü olmayan kadınlara ve erkeklere nazaran sorgulanabilir hale getirmiştir. İster 3 konuda olsun, ister 300 konuda, hiç fark etmez. Ehliyeti sorgulamaya başlatmamaktır doğru ve hakkaniyetli olan. Yani: 11 yıllık iktidarın, sonunda el attığı bir ayıbı yarım yamalak düzeltmiş olmasının yaratacağı zarar görmezden gelinemez. ‘Kemalist iktidarın 90 yıllık zulümleri...’ diye başlayan hamasi tiratlar da buna yanıt değildir.


SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara