Zaman'dan Yeni Şafak'a 28 Şubat göndermesi!
Zaman yazarı Bülent Korucu gazetesinin 28 Şubat'ta kurulan Mesut Yılmaz hükümeti için attığı 'hayırlı olsun' manşetine gelen eleştirilere Yeni Şafak örneğiyle yanıt verdi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-26 16:29:07
Zaman gazetesi yazarı Bülent Korucu 28 Şubat'ta Erbakan'ın Refahyol hükümetinin devrilmesiyle kurulan Mesut Yılmaz hükümet için gazetesinin attığı "hayırlı osun" manşetine gelen eleştirileri yanıtladı.
Eleştiriler üzerine dönemin Yeni Şafak gazetesinden bazı örnekler sunan Zaman yazarı, Mehmet Ocaktan ve Mustafa Karaalioğlu'nun yazılarını hatırlattı.
Yeni Şafak'ın o dönem yaptığı yayından veriler sunan Korucu Zaman'ın manşetine gelen eleştirilerin haksız olduğunu savundu.
Bülent Korucu'nun Zaman gazetesindeki "28 Şubat ve 'Demokrasinin en güzel anları" başlıklı (26 Eylül 2013) yazısı şöyle:
28 Şubat’ın hararetli günlerinde onu anlamaya çalışan ama eleştirilerini de esirgemeyen yazılar çıkıyordu. “Keşke Erbakan’ın gezegeni gerçek olsa” başlıklı yazı bunlardan biri. Yeni Şafak Gazetesi Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan, Başbakanlık’taki görüşmenin ardından kaleme aldığı yazıda şöyle diyor: “Başbakan, üç saatlik konuşması boyunca bize kendisi için kurduğu ‘özel gezegen’in fotoğrafını anlatıyor. Oysa gerçek Türkiye ve siyaset fotoğrafının bu olmadığını herkes biliyor… Sanki 28 Şubat’ta hiçbir şey olmamış, MGK zehir zemberek bildiriler dayatmamış, parlamenter sistemde yarıklar hiç açılmamış… Açıkçası Başbakan, hiçbir şekilde askerlere toz kondurmak niyetinde değil. Uzun MGK toplantısında sevgi ve saygının hâkim olduğunu, birtakım tavsiyeler çıktığını, hükümetin ise bu tavsiyeler konusunda gerekeni yapacağını anlatıyor.
Benzer ifadeleri gazetenin Ankara Temsilcisi Mustafa Karaalioğlu, Erbakan’ın görevi devrettiği gün yazmıştı. İstifadan bir gün önceki basın toplantısını “Erbakan: Asker emrimizde” sözleriyle manşet yapan gazetede Karaalioğlu, şu yorumu yapıyordu: “Onca saldırıdan, haksızlıktan ve çifte standarttan sonra dün giderayak muhataplarını incitmemeye, dahası hukuk varmış gibi davranmaya dikkat ediyordu.” Karaalioğlu, Başbakan Erbakan’ın şu cümlesini aktarıyordu: “Demokrasinin en büyük koruyucusu bizzat askerin kendisidir.
Rahmetli Başbakan, komutanların bütün tahkir edici davranışlarına rağmen ordunun halk nezdindeki konumunu korumaya çalışırdı. Sadece 28 Şubat değil, 27 Nisan’ı da kabullenmekte zorlandı. E-muhtıra ve 367 krizi ile kilitlenen sistemi açmak üzere gidilen 22 Temmuz seçimlerindeki tavrı da herhalde bu yüzdendi. Bunun da bir darbe olmadığını ve ‘Siyonizm ve uluslararası güçlerin AKP’ye oy toplama operasyonu’ olduğunu savunuyordu. Kendi üslubu içinde “AKP’ye oy vermek cehenneme bilet almaktır.” diyordu.
Erbakan, ‘İşte demokrasi bu’ cümlesini, başbakanlığı Mesut Yılmaz’a devrederken kullandı. Yeni Şafak Gazetesi birinci sayfada iki liderin tokalaşma fotoğrafı eşliğinde bu başlığı atmıştı. Erbakan, konuşmasını “Demokrasinin en güzel anlarından birini yaşıyoruz.” şeklinde sürdürmüştü. Zaman Gazetesi’nin o haber için attığı ‘Hayırlı olsun’ başlığını eleştirenleri gördükçe; “Acaba yukarıdaki ifadelerden birini kullansaydık daha mı iyi olurdu?” diye düşünmeden edemiyor insan.
SON VİDEO HABER
Haber Ara