Hıristiyanlık anlatılarına yoğun göndermeler var. “Taş Denizi” başlıklı ikinci kısımda yer alan şiirlerdeki üslup ve içerik, Caner’in bu kısımda Asaf Halet Çelebi’yle söyleştiği duygusunu uyandırıyor. Şiirlerde atmosfer öne çıkartılmış. Bu kısımda da İslam ve Budizm anlatılarına yoğun göndermeler var. “Islıklar” başlıklı üçüncü kısımda ise imgeler ve ses ahengi öne çıkartılmış. Bu kısım içerik bakımından da önemli bir farklılık arz ediyor: Şiirlerde söz edilen her şey dünyevi.
Zeval okuyucuya şaşırtıcı bir şiir deneyimi sunuyor. Şiirler tek tek okunduklarında etkili bir lirizm, bir arada okunduklarında ise felsefi bir okuma deneyimi yaşatıyor. Görülen o ki Fırat Caner bu kitapla yalnızca Türk şiir geleneği ile değil, aynı zamanda dünya şiiri geleneğiyle ve evrensel kanonik anlatılarla da ilişkiye giriyor. Bu da Zeval’in hem yerel hem de evrensel bir çerçeveye sahip olduğu anlamına geliyor. Zeval ilk şiir kitabı, fakat belli ki Caner kitaplı bir şair olmak için bir usta olmayı beklemiş.
Fırat Caner’in Hayıflanma adlı bir kurmaca anlatısı ve Geyiğin Laneti: Bir Murathan Mungan İncelemesi adlı bir incelemesi var.
