Dolar

34,8774

Euro

36,7330

Altın

3.039,84

Bist

10.113,81

Türköne: Darbeciler ve destekçileri kaybediyor

Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne bugünkü yazısında: Çok köklü ve hızlı bir siyasî değişime şahit oluyoruz. Eskinin kalıplarından, formüllerinden ve çözümlerinden bir anda kurtulmak mümkün değil. Bir şeyler tükendi ama yenisi henüz ortaya çıkmadı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-08-20 04:57:59

Türköne: Darbeciler ve destekçileri kaybediyor

Sancılı ve kanlı bir süreç yaşanıyor. Eskinin kalıplarından kurtulamayanlar, hataları yanlış yerlerde, çözümleri de başkalarında arıyor. İslâm İşbirliği Teşkilatı üzerinden Ekmeleddin Hoca’ya yüklenmek sadece bir haksızlık değil; bu haksızlık doğru yolda ilerlememizi de engeller. Ekmeleddin Hoca, Arap dünyasını çok yakından tanıyan bir entelektüel-ilim tarihçisi, üstelik zarif bir İstanbul beyefendisi. Mısır’da dökülen kana dair kişisel tepkilerini, Suud ailesini hop oturup hop kaldıracak ölçüde dile getiriyor. İİT’nin tavrı için ise bu teşkilatın yapısı hakkında fikir sahibi olmak gerekir. Bu teşkilat bütün kararlarını oybirliği ile veriyor ve Ekmeleddin Hoca bu teşkilatın sözcüsü değil, genel sekreteri.

Projektörü Suud monarşisine ve arkasındaki Körfez emirliklerine çevirmek lâzım. Mısır’da darbecilerle halk arasında süren savaş, bu arkaik monarşilerin sonunu da belirleyecek. Arap baharı gündeme gelmeden yıllar önce, Amerikalılar Suud devletine 15-20 yıl kadar ömür biçiyor ve Ortadoğu’daki geleneksel düzenin önce burada çökeceğini öne sürüyorlardı. Amerikan Hava Kuvvetleri Dergisi’nde yayımlanan Ortadoğu haritası, Kürdistan sınırları ile bizim ilgimizi çekmişti. O haritada Suudi Arabistan’ın da parçalandığını, dikkatli bakanlar hatırlayacaktır. Arap dünyasının en temelsiz ve zayıf halkası olan bu aile devleti, petro-dolarları ömrünü uzatmak için harcadı. Bu paranın arkasına bir de Selefî ideolojiyi yerleştirerek, İslâm dünyasında taraftar bulmaya çalıştı. Kısmen başarılı da oldu. Selefîlik, birkaç on yıldır beslenen ve desteklenen bir İslâm yorumu olarak İslam ülkelerinde yayıldı. İran’ı -Şii olduğu için- dikkate almazsak, bu Selefî propagandasının etkili olamadığı neredeyse yegane ülke Türkiye’dir ve sebepleri ayrı bir mevzudur.

Selefîliğin, İslâm dünyasındaki son gelişmeler üzerindeki etkisi üzerine ciddi analizlere ihtiyacımız var. Selefîlik, yalın ve iddialı bir yorum olarak laik yönetimler altında kendi sosyal adalarını oluşturup sürdürmek isteyen yeni nesli etkiledi ve onlara dışa kapalı bir özerk alan oluşturdu. Ancak demokrasi talep eden Müslümanların önünde de çok büyük bir engele dönüştü. Çünkü Arap baharı Batı’ya farklılıkları bir arada barış içinde yaşatma yeteneğini ispatlamaya çalışırken, tam ters cephede Selefîlerin “şeriat” taleplerini dengelemek zorunda kaldı. Mısır’da İhvan’ın Tunus’ta Nahda’nın boyunu eski statüko yukarıdan, Selefîler aşağıdan biçip kısaltmaya çalıştı. Sonunda ne oldu? Tam olarak şu oldu: İhvan, darbe ile devrilirken Selefîler darbeye verdikleri destekle bu dev cüssenin altında kalıp ezildi.

Mısır darbesi, Selefîliğin sonunu getirdi. Bugün oyları he dört kişiden birinin oylarını alan Selefîlerden Mısır’da geriye hiçbir şey kalmadı. Suud ailesi, yıllar boyu yatırım yaptıkları Selefî hareketi, darbecilere destek vermek adına bozuk para gibi harcayıp tüketti.

ABD başta olmak üzere Batı dünyası, Mısır’da ve Suriye’de olanlara, İsrail’in güvenliği açısından yaklaşıyor. Ateş çemberi içinde kalan İsrail dahil olmak üzere bu kan deryasının hiç kimseye hayrının olmayacağını kısa zamanda fark etmelerini bekliyoruz. Asıl ve öncelikli sorun bölgenin aktörlerinde. Suud monarşisinin ve Körfez emirliklerinin bu kadar pervasız ve aracısız sahaya inmeleri ve ellerindeki bütün sermayeyi tüketmeleri, bir şeylerin sona yaklaştığını da göstermiyor mu?

Darbeciler aradan geçen bir buçuk aya rağmen, hâlâ Mısır’ı yönetebilir hale gelemediler ve giderek bu umutlarını kaybediyorlar. İhvan, stratejik bir karar ile direnişten vazgeçse bile yönetemeyecekler.

Darbeciler ve destekçileri kaybederken, silahlı gücün ve paranın İslâm dünyasında bir anlamı kalmıyor. Hem darbecilerin silahı, hem de Arap monarşileri kaybediyor.

Haber Ara