Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Güroymak bombasını MİT mi verdi?

Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu’nun, bugünkü yazısında yer alan iddiaya göre, 5 polis ve 6 sivilin hayatını kaybettiği patlamaya sebep olan bombanın MİT tarafından bir muhbire verildi, ardından bombanın izinin kaybedildiği tespit edildi. Bu iddiaya ilişkin soruşturma başlatılırken, söz konusu MİT personelinin yargılanması için izin dosyasının bir yılı aşkın zaman Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde beklediği, ardından izin talebinin reddedildiği öğrenildi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-06-19 12:15:45

Güroymak bombasını MİT mi verdi?


Emre Uslu’nun Taraf gazetesindeki yazısı şöyle:

Güroymak katliamı olarak anılan olay 18 Ekim 2011’de saat 16:00 civarında Bitlis-Güroymak karayolunda meydana gelmiş, zırhlı polis aracının geçişi sırasında daha önceden karayoluna döşenen mayın, uzaktan kumanda ile patlatılmış, patlamada araçtaki polislerden Yalçın Demir, Volkan Sabaz, Kamuran Ercan, Bülent Emen ve Şaban Kılıçaslan şehit olmuştu.

Saldırıda, yoldan geçen kamyonette bulunan Hiranur Eraslan (4), Ferit Eraslan isimli kardeşler ile amcaları Cahit Eraslan hayatını kaybetmişti. Olayda ağır yaralanan Esra, Elif (10) ve Mihriban Eraslan (17) yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmıştı. Ancak Elif ve Esra tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.

Olay sonrası başlatılan soruşturmada sözkonusu bomba düzeneğinin devlet envanterine girdiği belirlendi.

Edinilen bilgiye göre olay şöyle gelişti:

Bitlis Tatvan’da bulunan MİT Bölge Müdürlüğü görevlileri tarafından 3 Ekim 2011’de Bitlis Emniyet Müdürü Halil İbrahim Doğan aranarak, ellerinde bomba imha uzmanı tarafından görülmesi gereken bir malzeme bulunduğu bildirildi.

H. ve U. isimli MİT Personeli tarafından getirilen düzenek, Bitlis İl Emniyet Müdürü Doğan ve uzman personelin bulunduğu bir ekip tarafından incelendi. Bomba imha uzmanı tarafından düzenek üzerinde yapılan çalışmada; düzeneğin bombayı uzaktan ateşlemek amacıyla kullanılan R912277306 seri numaralı MT800 model COBRA marka telsizden yapıldığı ve patlayıcıyı uzaktan infilak ettirmek için kullanılmak üzere hazırlandığı bilgisi verildi.

MİT görevlileri H. ve U.’nun deşifre olmaması için düzeneği haber elemanına geri vermeleri gerektiği, bu nedenle düzeneğin bir bombalama eyleminde kullanılmayacak şekilde bozulup muhbire geri verilip verilmeyeceği soruldu.

Emniyet yetkilileri düzeneği bozmanın mümkün olduğunu ancak örgütün kırsal kadrosundaki eğitimli personelin düzeneği tamir edebileceği ve konunun kontrolden çıkabileceği, düzeneğin kesinlikle tekrar PKK’nın kırsal kadrosuna verilmemesi gerektiği uyarısında bulundu.

Emniyet’in bomba imha uzmanları bomba ateşleme düzeneğini bozarken düzeneğin fotoğrafını çekti ve seri numarasını aldı. Daha sonra düzeneğin bazı bağlantı yerleri ve lehimleri söküldü. Ancak elektronik konusunda uzman birinin düzeneği yeniden çalışır hâle getirebileceği ifade edilerek MİT yetkililerine tekrar verildi.

Emniyet bomba düzeneğinin PKK’nın eline geçmemesi ve MİT muhbirinin deşifre olmaması için bir plan geliştirelim talebini iletti. Bomba düzeneğinin incelenmesinden birkaç gün sonra plan, MİT tarafından Emniyet’e iletildi.

Plana göre; haber kaynağı yanında örgüte yakın bir kişinin olduğu ve yanında düzeneğin bulunduğu hâlde il merkezinden Tatvan İlçesi’ne seyahat ederken yolda polis uygulama noktası kurulacak, polis kontrol noktasını gören haber kaynağı elindeki malzemeyi uygun bir yere fırlatacak, böylelikle, yanında bulunan örgüte yakın kişinin de şahitliğinde, düzeneğin terör örgütüne geçmesi engellenecekti.

Plan doğrultusunda TEM ve Asayiş Şube’den kontrol noktası ekipleri oluşturuldu. Yaklaşık bir hafta, MİT görevlilerinden polis uygulama noktası kurulması amacıyla uygun zaman ve yer hakkında bilgi beklendi.

Bir hafta sonra MİT yetkilileri tarafından, düzeneğin örgüt mensuplarına ulaştırılması yönünde kontrolleri dışında bir gelişme yaşandığı ve düzeneğin örgüte gönderilmek zorunda kalındığı bilgisi verildi.

MİT’in Emniyet’e verdiği bu bilgiden yaklaşık bir hafta sonra 18 Ekim 2011’de Bitlis-Muş karayolunda Güroymak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ait zırhlı aracın geçişi esnasında uzaktan kumandalı bomba düzeneği, PKK’lılar tarafından patlatıldı ve beş polis ile altı sivil hayatını kaybetti.


SERİ NUMARALARI AYNI ÇIKTI

Olay yerinde yapılan ilk incelemede kullanılan bombanın COBRA marka telsizle uzaktan kumandalı olarak patlatıldığı anlaşıldı. Bu bilgi üzerine MİT’le temasa geçilirken MİT görevlileri “eylemde kullanılan düzenek ile Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen COBRA marka telsiz düzeneğinin aynı olmadığını” beyan ettiler.

Ancak konuyla ilgili Jandarma Kriminal Laboratuarları tarafından hazırlanan 16.12.2011 tarihli raporda, bombalama eyleminde kullanılan cihaz ile MİT görevlileri tarafından temin edilen cihazın seri numaralarının aynı olduğu anlaşıldı.


SORUŞTURMA KAPATILDI

Konuyla ilgili bütün bilgiler ve ihmaller zinciri yargıya intikal ederken sorumlular hakkında soruşturma başlatıldı. MİT Tatvan Bölge Müdürü H. ve MİT personeli U. hakkında soruşturma sürerken MİT görevlilerinin yargılanmasını Başbakan iznine bağlayan değişiklik yapıldı. Bunun üzerine soruşturmanın devam etmesi için iki MİT görevlisi hakkında Başbakan Erdoğan’dan yargılama izni talep edildi. Dosya yaklaşık bir yıl Başbakanlık’ta bekledi. Geçtiğimiz günlerde ise Erdoğan tarafından yargılama izni verilmediği savcılığa iletildi.


İSTİHBARAT MI SAKLANDI?

Patlamadan 20 dakika sonra ilginç bir olay yaşandı. Bitlis MİT görevlileri Emniyet Müdürlüğü ve ilgili birimlere “Muş/ Hasköy/ Ortanca Köyü ile Bitlis/ Güroymak İlçesi kırsal alanı arasında faaliyet gösteren Serhat (K) ve beraberindeki iki KONGRA-GEL (PKK) mensubunun bomba yapımında kullanılmak üzere çeşitli malzeme temini arayışı içerisinde bulundukları, bu kapsamda ilk etapta, mayın/EYP’yi telsizle uzaktan patlatmayı sağlayacak düzenek ve üç adet boş mutfak tüpü temin eden söz konusu KONGRA-GEL (PKK) grubunun Ekim 2011 ayı 3. haftası itibariyle ise Güroymak İlçesi’nde bulunan milisleri kanalı ile iki çuval gübre tedarik etmek için çalışma başlattıkları” bildirildi.

Patlamadan iki gün sonra yine MİT’ten gelen haber notunda da eylemde kullanılan malzemeleri temin eden kişiler hakkında bilgiler yer aldı.

Eğer soruşturmaya izin verilseydi savcılık şu soruların cevabını araştıracaktı: MİT patlamanın olduğu bölgedeki PKK’lıların bombalı eylem girişimini neden bombadan önce vermedi de bomba patladıktan 20 dakika sonra verdi? MİT neden bomba patladıktan 20 dakika sonra alelacele elindeki bilgiyi Emniyet ve Jandarma ile paylaşma ihtiyacı duydu? MİT bombalama yapacak PKK’lıların isimlerini ve bomba koyma arayışını önceden biliyor muydu? Bitlis MİT yetkilileri tarafından, belirtilen ve düzeneğin örgüt mensuplarına ulaştırılması yönünde kontrolleri dışında yaşanan gelişme neydi?


PATLAMADAN SONRA BÖLGE KARIŞTI

Olaydan bir gün sonra 19 Ekim 2011’de, PKK Hakkâri-Çukurca İlçesi’ndeki askerî birliklere eş zamanlı saldırılar düzenlendi ve saldırılarda toplam 24 asker şehit olurken, 18 asker yaralandı. Bu karışıklığın zamanlaması da ilginç bulunuyor...


Haber Ara