Birsel: Özal olsa bermuda şortunu çeker Gezi Parkı'na giderdi
Hürriyet gazetesi yazarı ve senarist Gülse Birsel, gazetedeki köşesinde polisin ve Başbakan Erdoğan'ın Gezi Parkı eylemleri karşısında gösterdikleri sert tavrı eleştirdi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-09 15:48:26
Nişantaşı'nda oturan Gülse Birsel, evine dolan biber gazı nedeniyle pencereden polise "Yeter artık gaz atmayın yaa" dediğini, karşılığında da polisten "Kes lan vatan haini" cevabını aldığını yazdı.
"Aynı vatanda aynı şeylere gülen ve ağlayan insanlar karşı karşıya gelmemeli. Ne o polis, ne kaçışan kızlar, ne de ben vatan hainiyiz. Ama bizleri karşı karşıya getirmek, birbirimize karşı öfkelendirmek, şiddete, sopaya, “ver coşkuyu ver coşkuyu” yapmak var ya, işte hainlik o!" dyen Birsel, böyle bir eylem Özal döneminde olsaydı "Özal ne yapardı" diye sordu.
İşte Birsel'in Hürriyet gazetesindeki "Eve biber gazı servisi" başlıklı yazısından ilgili kısım:
Özal ne yapardı?
Sokaktakilerin bir kısmı, en genç olanlar bilmiyor ama ben yaşadım Özal’lı yılları.
Birçok hatası olmuştur, eleştirilebilecek pek çok hareketi olmuştur muhakkak.
Ama onun rahat, birleştirici, sempatik söylemini fena halde özlediğimi itiraf etmeliyim.
Bence bu eylemler onun döneminde olsaydı, kendi seçmenine sanatçıları, gazetecileri, diğer siyasetçileri yuhalatmazdı. “Yol ver gidelim, Taksim’i ezelim” diye bağıran, muhtemelen AK Parti’ye oy verenleri de çok utandırmış marjinal grubu hemen susturup, “Ayıptır, sakın ha, böyle laf duymayayım, bu ülkede hepimiz kardeşiz” derdi.
Bence bu eylemler onun döneminde olsaydı, kendi seçmenine sanatçıları, gazetecileri, diğer siyasetçileri yuhalatmazdı. “Yol ver gidelim, Taksim’i ezelim” diye bağıran, muhtemelen AK Parti’ye oy verenleri de çok utandırmış marjinal grubu hemen susturup, “Ayıptır, sakın ha, böyle laf duymayayım, bu ülkede hepimiz kardeşiz” derdi.
Ve bence ‘Tonton’, bermuda şortunu çeker, Semra Hanım’ı alır, aniden Gezi Parkı’na giderdi!
Çimlerin üzerine bağdaş kurup oturur, oradan bir simit alıp yerken etrafına gençleri, sanatçıları toplayıp sohbet ederdi. Ne istediklerini sorardı. Muhtemelen de sonunda ayağa kalkıp, kameralar ve eylemciler karşısında, “Peki o halde, madem gençler böyle diyor, vazgeçtim kışladan, ben de burayı daha güzel bir park yapacağım, arada biz de geliriz değil mi Semra Hanım?” der, alkışlarla parktan ayrılırdı.
Oylarına oy, gönül puanlarına puan, borsaya yükseliş katarak, tansiyonu düşürerek, kutuplaştırmayarak, yüreklere su serperek...
Öyle böyle, ama tatlı adamdı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara