Obama konuşurken niçin bağırdım? / Medea Benjamin
Obama'nın Politikada önemli bir değişikliği yansıtacak değişiklikler açıklanmasını bekliyordum. Maalesef, başarısız politikaların düzeltileceğini değil sadece hoş kelimeler duydum...
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-03 17:18:18
Yıllarca insansız hava araçları ve Guantanamo konularında çalışmış biri olarak Başkan Obama'nın Milli Savunma Üniversitesi'ndeki konuşmasına katılma imkanı elde ettiğime (kaynak gizli kalacaktır) çok sevindim. Konu hakkında çok sayıda haber okuduğum için başkanın neler söyleyebileceğini tahmin ediyordum. Halka karşı şeffaflık, insansız hava araçlarının kullanımı konusunda yeni ilkeler, öldürücü insansız hava araçlarını CIA'in etki alanından çıkarmak ve Guantanamo konusunda da zaten serbest bırakılmak üzere aklanmış tutukluların nakline başlamak için bir "feragat sistemi" başlatmayı da içeren büyük bir politika değişikliği olacağı hakkında yapılmış çok fazla konuşma vardı.
Konferans salonunun arkasında otururken başkanın her bir kelimesine dikkat kesildim. Politikada önemli bir değişikliği yansıtacak değişiklikler açıklanmasını bekliyordum. Maalesef, başarısız politikaların düzeltileceğini değil sadece hoş kelimeler duydum.
İnsansız hava araçlarıyla yapılan saldırıları CIA'den ordunun özel alanına aktarmayı duyurmak yerine Obama, yönetimi sırasında CIA'nın Pakistan'da gerçekleştirdiği cinayet çılgınlığını kabul etmek şöyle dursun, CIA'den hiç bahsetmedi bile. Onun, sadece şüpheli davranışlara dayanan ve şimdiye kadar çok sayıda sivilin ölümüne yol açan saldırılar olan imzalı saldırılara son verileceğini ilan etmesi beklenirken böyle bir duyuru yapılmadı.
Başkanın konuşmasının büyük bölümü insansız hava araçlarıyla yapılan saldırıları haklı çıkarmaya adanmıştı. Başkan, şüphelilerin öldürülmek yerine yakalanmaları için yönetiminin elinden geleni yaptığını iddia ettiği zaman şok oldum. Bu hiç doğru değil. Obama'nın insansız hava araçlarına bel bağlaması, tamamen onun şüphelileri yakalayıp yargı önüne getirerek sıkılmak istemediği içindir. Başşehir İslamabad'da büyük bir otelde konferansa katılırken yakalanabilecekken iki gün sonra 12 yaşındaki kuzeniyle birlikte insansız hava aracı saldırısıyla öldürülen 16 yaşındaki Pakistanlı Tariz Aziz'in durumunu ele alalım. Ya da 23 yaşındaki Yemini Farea El Muslimi'nin Kongre'deki ifadesinde anlattığı insansız hava aracı saldırısı... O, Wessab'daki köyünde hedef alınan adamın, herkes tarafından bilinen, hükümet yetkilileriyle düzenli olarak görüşmeler yapan, sorgulanmak için kolayca getirilebilecek biri olduğunu söyledi.
Başkan, konuşmasının sonuna doğru Guantanamo'dan bahsetmeye başladı. Daha önce de dediği gibi hapishaneyi kapatmak istediğini söyledi ama Kongre'yi suçladı. İşte o zaman ben kendimi konuşmak zorunda hissettim. Guantanamo'daki adamlar açlık grevindeyken, bunlara vahşi bir şekilde zorla yemek yediriliyorken ve bunların tüm ümitleri ellerinden alınmışken başkanın, sanki Kongre'nin insafına kalmış çaresiz bir yetkili gibi davranmaya devam etmesine müsaade edemezdim.
"Afedersiniz Sayın Başkan" dedim, "ama siz başkomutansınız. Siz yarın Guantanamo'yu kapatabilir ve serbest bırakılmak üzere aklanan 86 tutukluyu serbest bırakabilirsiniz."
Bana yönelik büyük bir destek seli olurken, beni "kaba" olarak nitelendiren, gazeteciler de dahil diğerleri de vardı. Ama asıl, masum insanları havaya uçuran Hellfire füzeleriyle köyleri korkutmak kabadır. Pakistan gibi ülkelerin egemenliğini ihlal etmek kabadır. Aklanmalarından uzun süre sonra halen 86 tutukluyu Guantanamo'da tutmak kabadır. Ve elbette adalet sağlamak yerine tutukluların gırtlaklarına beslenme tüpleri sokmak kabadır.
Başkan Obama, konuşmasının bir yerinde, insansız hava saldırıları sonucu masum insanların ölmesinin, yaşadığı müddetçe kendisini rahatsız edeceğini söyledi. Ama o halen bu ölümleri kabul etme, ailelerden özür dileme ve onlara tazminat vermeye gönülsüzdür. Afganistan'da ABD ordusu kazara ölen ya da yaralanan kurbanların ailelerine tazminat ödeme şeklinde bir politika takip ediyor. Bu her zaman yapılmıyor ve çoğu aile para almayı reddediyor ama en azından bu, masun insanların canını almanın bir bedelinin olduğunu gösteriyor. Başkan savaş halinde olmadığımız ülkelerde insansız hava araçları kullanıldığı zaman niçin benzer bir politika tesis edemiyor?
Başkanın söyleyebileceği ve söylemesi gereken daha birçok şey vardı ama söylemedi. İşte o yüzden yüksek sesle konuşmak bize düştü.
Kaynak: The Nation
Dünya Bülteni için çeviren: Arif Kaya
SON VİDEO HABER
Haber Ara