Dolar

34,9449

Euro

36,7036

Altın

2.990,69

Bist

10.125,46

Ak Parti İktidarında Masonlar Uykuda mı?

Ancak İslami kesimden masonlarla iş tutan isimler diğerlerine göre deşifre olmadığından bu cenahtaki isimler biraz daha rahat hareket edebiliyor. 12 Eylül askeri darbesinden sonra özellikle Ankara ve İzmir de bulunan ilahiyat fakültelerindeki bazı akademisyenlerin mason localarına üyelikleri, istihbarat örgütlerinin kayıtlarında mevcut.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-24 00:12:15

Ak Parti İktidarında Masonlar Uykuda mı?

TIMETURK / Ömür Çelikdönmez

Masonluğun ilk dönemlerdeki gelişimi biraz tartışmalı bir konudur ve tahminlere dayanmaktadır. İskoçya'da ilk mason localarının 16. yüzyıl başlarında var olduğunu söyleyebilmek için kanıtlar bulunmaktadır ve İngiltere'de 17. yüzyılın ortalarında var olduklarına dair kesin kaynaklar mevcuttur. Masonlara göre masonluk, bütün insanlar için ortak koşulan insanlık ülküsü noktasında insanlar arasında sevgi, saygı, tolerans, hak eşitliği, evrensel kardeşlik ve bilimsel gelişmenin gerekliliğini kabul eder.

Lakin halk arasında genel kabul masonluğun dinsizlik olduğu şeklindedir. Siyonizm’in ‘arzı mevut’ta egemenliğini tesisi için mason localarını görevlendirdiğine dair kanaat, farklı ideolojik tabanlı topluluklarda oldukça yaygındır. Masonlukla ilgili yayınlar ilgiyle takip edilir, kimin mason olduğu halen merak konusudur.

Osmanlı padişahlarından V. Murat’ın İngiliz Mason locasına kayıtlı olduğu dair belgelere mason kaynaklarında yer verilmektedir. V. Murat’ın tahtan indirilmesinden sonra tekrar başa getirilmesi için yoğun çalışma yaptıkları yine aynı kaynaklarda belirtilmektedir. Osmanlılarda mason localarına karşı II. Abdülhamid döneminde bizzat kendisinin talimatlarıyla sosyal bir tepki örgütlenmesine girişilmiş ancak locaların kapatılması konusunda adım atılmamıştır. Masonların II. Abdülhamid’e karşı cevapları gecikmemiş, masonların önderliğinde kurulan İttihat ve Terakki marifetiyle tahtından indirilmiştir.

Masonların yayınladıkları listelere bakılırsa yakın tarihte cemiyet hayatının önde gelen isimlerin çoğu masondur. Son Osmanlı Şeyhülislamı Mustafa Sabri Efendi’nin dahi mason olduğu bilinmektedir. Ölünceye kadar Türkiye’deki rejimin muhalifi olan Mustafa Sabri Efendi El Ezher’de derslere girmiştir. Ancak mason localarını kapatan da Mustafa Sabri’nin sevmediği Mustafa Kemal olmuştur.

Mason locaları kapatılınca literatürlerinde yer alan uykuya geçme ritüelini uygulamışlar, yeniden dernekleri açılıncaya kadar gizliden faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. II. Dünya Harbi esnasında özellikle Alman istihbaratı anti masonik ve anti Siyonist neşriyat yapmış, Türkiye’de de Cevat Rıfat Atilhan bu konuyu gündemde tutmuştur.

Daha sonra Yeniden Milli Mücadele hareketinin fikir babası ve kurucusu Yüzbaşı Ziya Uygur bu konuyla özel ilgilenmiş, Türkiye’deki bütün dini cemaat ve grupların, dernek ve vakıfların, muhafazakâr siyasi akımların anti masonik ve anti Siyonist çizgide olmasını sağlamıştır. Tarih Boyunca İnkılaplar-İhtilaller ve Siyonizm Ana Prensipleri Gayeleri Protokolleri isimli eseri unutulmazlar arasındadır.

Mason locaları Demokrat Parti iktidarında 1952 yılında yeniden açıldı. O günden bugüne faaliyette. Ara sıra kendi içlerinde anlaşmazlıklar yaşansa da Türk siyasi hayatında etkisini sürdürdüğü aşikar. Celal Bayar’dan Süleyman Demirel’e sağcı parti liderlerinin masonlukla irtibatları herkesin malumu.

Masonlarla siyasi İslamcı camianın irtibatını anlamak ya da izahını yapmak aslında pek mümkün gözükmez. Örneğin Türkiye’deki anti masonik ve anti Siyonist kampın önde gelen isimlerinden merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın, nikah şahitliğini yapan, İTÜ öğretim üyesi Prof. Bedri Karafakioğlu da masondu.

Ancak İslami kesimden masonlarla iş tutan isimler diğerlerine göre deşifre olmadığından bu cenahtaki isimler biraz daha rahat hareket edebiliyor. 12 Eylül askeri darbesinden sonra özellikle Ankara ve İzmir de bulunan ilahiyat fakültelerindeki bazı akademisyenlerin mason localarına üyelikleri, istihbarat örgütlerinin kayıtlarında mevcut.

11 Mayıs 2013’te yapılan seçimle, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Türkiye Büyük Locası’nın yeni ‘büyük üstat’ı, Avukat Ömer Köker oldu. Seçim haberinin gazetelerde kapladığı hacme bakılınca masonluğun nedense eskisi kadar merak konusu olmadığı düşünülebilir. Ak Parti iktidarında mason bakan var mıydı bilinmiyor ya da bilenler biliyor. Ancak masonluk bu dönemde popüler değil. Güç kaybettiği, hatta üye bulmakta zorlandığı yorumları bile yapılıyor.

Ben aynı kanaatte değilim. Türkiye küreselleştiği, küresel aktör olduğu ölçüde, Türkiyeli masonlar da enternasyonal kurum özelliği kazanıyor. Hatta bazı ilişkilerin kurulmasında masonların durumdan vazife çıkararak kendilerini iktidar nezdinde akredite etme çabalarına girdikleri söylenebilir. Türkiye’deki masonların mevcut siyasi ortamdan etkilenerek daha muhafazakâr bir renge büründükleri de iddia edilmektedir. Türkiye’nin fotoğrafına bakın kararı sizler verin…

[email protected]
SON VİDEO HABER

Emlakçılar arasında silahlı çatışma: 2 ölü

Haber Ara