“BİZİM İŞLEVİMİZ SOHBET ORTAMI YARATMAK”
Akil insan tanımına bir anlam veremiyorum. Bana akil denmesi biraz komiğime de gidiyor. Çoğu kişi bundan hoşlanabilir ama hiçbirimiz bilge filan değiliz. Bize sürekli “Konuşmaya mı geldiniz, dinlemeye mi geldiniz?” diye soruyorlar. İkisine de gelmedik. Bizim işlevimiz sohbet ortamı yaratmak. Türkiye'de bu kültür yok. İnsanların seyirci olmasına son vermek, “Bu barışı ben kuracağım” duygusunu vermek istiyoruz. Mesele bu.
“BİZ KONUŞMAYIZ, SİZİ DE KONUŞTURMAYIZ” DİYORLAR
Gösterilen tepkilere kızmadığını söyleyen Sayman şöyle devam etti: İnsanlar tepkilerini bağırarak dile getiriyor, öfkesini bizden çıkartıyor, hakaret ediyor. Söyledikleri şey de şu: Biz çözüm konusunu konuşmayız. Çünkü konuşma sonuç olarak İmralı ile, PKK ile oluyor, buna kesin olarak razı değiliz. Ya onları teslim alın ya da güvenlik güçleri savaşsın öldürsün. Adam “Gerekirse ben ölürüm” diyor. Çocuğunun fotoğrafını çıkartıp ölürüz-öldürürüz diyen de var. Kocaeli'ndeki toplantıda “Biz konuşmayız, başkasına da konuşturtmayız”ı uyguladılar. İnsanlarda onlar iktidar olsa biz konuşamayacağız demek ki duygusu oluştu. Ben yazsam bu kadar iyi bir senaryo yazamazdım.
“ASIL BEN AK PARTİ'Yİ KULLANIYORUM”
“Bize bu kimin projesi, kullanılıyor musunuz?” diyorlar. Biz AK Parti'nin projesinin uygulayıcıları olarak görülüyoruz. Bu kimin projesi diyorsanız bu benim projem. Ben 1960'tan beri "Silaha başvurulmadan demokrasi mücadelesi sürsün" diyorum. Yıllardır bunu savunuyorum ama etkili olamıyorum. Şimdi birdenbire iktidar bana diyor ki “Zaten kendinin olan projeyi git anlat” Birisi birisini kullanıyorsa asıl ben AK Parti'yi kullanıyorum
“ÇÖZÜM OLMAZSA ÜÇ SENE SONRA YARGILANABİLİRİZ”
Bize sürekli şu söyleniyor: 10 sene sonra yargılanacaksınız. 10 sene sonra ne var bilmiyorum ancak benim düşüncem eğer bu süreç çözüme ulaşmazsa bizim yargılamamız üç sene sonra da olabilir. Ortaya çıkacak kaos ortamında çözüme katkıda bulunanları yargılayacak bir sistem son derece otoriter bir sistem olur. 12 Eylül'den daha despotik bir yapı olur. Orada da sadece ben yargılanmam, milyonlar yargılanır. Bu aslında halkı tehdit etmektir.
“HALK, ANAYASANIN İLK 4 MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNE HAZIR”
Sayman, anayasa tartışmaları hakkında da şöyle konuştu: Anayasanın ilk dört maddesini okuduğunuz zaman orada devlet biçimi olarak demokrasi yok. Orada despotik, otoriter bir devlet var. Bu yüzden değişmelidir. Değiştirilmediği zaman bunun bir tek anlamı var: Ben otoriterizmi savunuyorum. Bence halk da bu maddelerin değiştirilmesi için hazır.