TIMETURK/Malcolm Lagouche
14 Şubat 1991 sabahı, ABD’nin Irak bombalanmasına dair kamuoyuna söylenen son yalanları görmek için TV’yi açtığımda, Bağdat’ta kaotik bir durumla karşılaştım. Amiriye bombardıman sığınağı 2 adet 910 kg’lık süper bomba ile vurulmuştu. Bilgi yarım yamalaktı fakat birçok insanın hayatını yitirdiği kesindi.
ABD yönetiminden ilk açıklama ABD’nin Irak’ın bir kontrol ve komuta merkezini vurduğu ile ölenlerin asker olduğuydu. Sonra kameralar kömüre dönmüş kadın ve çocukların cesetlerini gösterdiğinde, ABD hikayesi değiştirilmek zorunda kaldı. Ardından hükümet binanın Saddam Hüseyin’in askeri personeli korumak için sivilleri yerleştirdiği askeri bir hedef olduğunu söyledi.
George Bush II Rejimi’nin ABD’deki başkan yardımcısı Dick Cheney, 1991’de ABD Savaş Bakanı’ydı. Dedi ki: “Sivilleri tehlikeye attıkları için Irak liderliğini suçluyoruz”. O açıklama sadece bir yalan değildi aynı zamanda birinin yapabileceği en abuk suçlamaydı zira hayatlarını yitiren yüzlerce insana iftira edip karalıyordu. Savunmasız kuşlara ateş ederek Cheney orgazm olsun diye binlerce bıldırcının bir bina içerisine kapatıldığı uyduruk bir avda görüldüğü şekilde Cheney, küçük bir kuş ve insan arasında farkı ayırt edemiyordu. Yani zeka ve görüş özürlülüyle ilgili yeni bir şey yoktu.
Birkaç saat boyunca dünyaya Iraklıların askeri bir hedef içerisine sivilleri koyarak ölümlerine neden oldukları söylendi. Sonra hakikat ortaya çıkmaya başladı.
Amiriye bombardıman sığınağı, İran-Irak savaşı sırasında yapılmış sivil bir sığınaktı. Hatta onu tasarlayan mühendis ekrana çıkıp hiçbir şekilde onun askeri bir hedef olamayacağını söyledi.
Yalanlar bir kenara bırakıldığında ABD’nin hedefi yanlışlıkla askeri olarak işaretlediği ya da kasten onun sığınak olarak vurduğu aşikar hale geldi. Bugüne kadar tek bir ABD hükümet sözcüsü hakikatten bahsetmedi. Gerçekte 14 Şubat 1991’in ardından konu konuşulmaz oldu. Yalanları bile.
Sığınağın içerisinde bulunanlar korkunç bir ölümle öldüler. Önce 910 kg’lık bomba sığınağın içerisinde devasa bir tünel açtı ve ardından saniyeler içerisinde ikinci 910 kg’lık bomba geldi. Her ikisi de büyük bir delik açarak patladı ve 4 yüzden fazla insanı öldürdü. Saldırıdan sadece 7 kişi kurtuldu. Ölenler ilk bombayı gerçekten gördü ve ikincisi sığınağa girmeden önce birkaç saniye hayatları kaldı. Böylesi bir saldırı anında insanları öldüren bir bombardımanın barbarlığını bile solda sıfır bırakır.
Caddeye yatırılmış yanmış cesetler, ABD’nin nükleer bombalaması ardından Hiroşima’yı andırıyordu.
Bu sığınağın bombalanmasının 22’nci yıl dönümü olmasına rağmen bu vahşeti anımsatacak çok az yazı vardır. 2003 Mart’ının öncesinde en azından Iraklılar olayı anıp ölüleri yad ederlerdi. Bugün iktidardaki yardakçılar 1991’de Irak bombalamasında ABD’nin sergilediği insan hayatını hiçe sayışını dünyaya hatırlatmak istemiyor. Çoğu ülkede dahi değildi zaten. Ne kadar kafalarını kuma sokarlarsa soksunlar, tarihin bu en barbar terörist saldırısının acısını silemezler. Amerikalı ve Iraklı vatan hainlerinin sükutu ise sağır edicidir.
Bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.