Atalay: BDP mitingine tarihin özelliğinden dolayı izin verilmedi

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, BDP'nin 14 Temmuz Diyarbakır mitingine izin verilmemesinin sebebinin o tarihin özelliğinden kaynaklandığını söyledi. Atalay, 14 Temmuz'un geçen yıl gerçekleşen Silvan terörünün ve yine demokratik özerklik talebinin açıklandığı tarihin yıl dönümü olması dolayısıyla izin verilmediğini açıkladı.

Ankara Sanayi Odası (ASO)'nın 18. Gündem Toplantısı'na katılan Başbakan Yardımcısı Atalay, girişte gazetecilerin gündeme dair sorularını cevapladı. Hükümetin terörle mücadelede 2014'ü hedeflediği ve buna göre çalışmalar yaptığı yönündeki iddialara Atalay, "Biz böyle bir şey söylemedik, 2014 gibi. Çalışmalarımız kesintisiz sürüyor. Yani öyle bir tarih vermedik biz. Çalışmalarımızı çok yönlü çok boyutlu devam ediyor." dedi.

Abdullah Öcalan'ın İmralı'da olup olmadığına dönük iddialar ve yine Ahmet Türk'ün İmralı'ya gitme talebinin hatırlatılması üzerine Atalay, o konu hakkında Adalet Bakanının açıklama yaptığını belirterek, bu konuda açıklama yapmayacağını, talepler noktasında ise şimdiye kadar bakanlığın buna olumlu bakmadığını kaydetti.

"ŞİDDET İÇERMEYEN DEMOKRATİK ÇÖZÜMLER İÇEREN KONUŞMALARDAN MEMNUNUZ"

Kürt aydınlarından gelen 'barış artık gelsin' şeklindeki bir çağrının sorulmasına da Atalay, şöyle cevap verdi: "Genel olarak ben şunu söyleyeyim, biz bu konunun demokratik süreçler içinde, düşünce bazında görüşülmesinden, konuşulmasından memnunuz. Leyla Zana ile ilgili Sayın Başbakanımızın Sayın Zana'yı kabulünden sonra bu konuda doğrusu çok yorumlar yapıldı. Biz şiddet içermeyen, terör içermeyen, demokratik çözümler içeren, düşünce beyanı olan bu tür konuşmalardan memnunuz. Biz isteriz ki Kürt aydınları arasında da, siyasiler arasında da bu tür konular görüşülsün, konuşulsun. Tek şart şiddet ve terör bulaşmasın."

14 Temmuz'da BDP'nin Diyarbakır mitingine izin verilmemesi konusuna da değinen Atalay, İçişleri Bakanlığının ve Diyarbakır Valiliği'nin o konuda açıklamaları olduğunu hatırlatarak, konunun tekrar değerlendirildiğini söyledi. Mitingin tarihine dikkat çeken Atalay, "Biliyorsunuz 14 Temmuz özel bir tarihi işaret ediyor ve tabi ki dikkat çekici. Onun dışında doğrusu demokratik ortamlarda toplantı, gösteri hakkını vatandaşlarımız yeter ki kurallara uysunlar. Ama valiliğin ret sebebi olarak 14 Temmuz hem geçen sene Silvan terörünün yıl dönümünün tarihi, hem demokratik özerklik gibi içeriği de doldurulmayan çok saçma açıklamanın yıl dönümü olduğu için valilik izin vermemiş." ifadelerini kullandı.

"ZANA'NIN BAŞBAKAN İLE GÖRÜŞME TALEBİNİN İMRALI'DAN GELDİĞİ İDDİASI YORUMDAN İBARET"

Zana ile Başbakan'ın görüşmesinin ardından Zana'nın İmralı'nın talebi ile görüştüğü yönündeki söylentilere ise Atalay, "Hayır, bunlar yorumlar arkadaşlar, bize yansıyan öyle bir şey yok. Görüşmenin özünü hem Sayın Zana açıkladı, hem sonra ben kısa bir açıklama yaptım. Görüşme çok olumlu bir havada geçti, sonuçları da olumludur. Başta da söylediğim gibi bu tür diyaloglarda fayda görüyoruz." şeklinde cevap verdi.

"SON DÖNEMDE TÜRKİYE'DE DEMOKRATİKLEŞME ALANINDA ÖNEMLİ GELİŞMELER YAŞANDI"

Son dönemde demokratikleşme alanında Türkiye'de çok önemli gelişmelerin yaşandığını kaydeden Atalay, önemli yasalar çıktığını, Ombudsmanlık gibi, yeni bir insan hakları kurumunun kurulması gibi, 3. Yargı Paketi gibi çok önemli reformların yapıldığını anımsattı. Özel yetkili mahkemelerin kaldırıldığını vurgulayan Atalay, "Özellikle bundan sonra soruşturma kısmı ile ilgili dava açılma safhasına kadar usul değişmiştir. Tutuklamalar bu yasa ile neredeyse istisna haline geldi. Şimdi biliyorsunuz basın yolu ile işlenen suçlar vardı. Davalarla ilgili haber yapan 5 bin civarında dava vardı, bunlar ertelendi. Sonra biliyorsunuz adli kontrol mekanizması geldi, bizim beklediğimiz yaklaşık 10 bin kişi bu adli kontrol ile serbest kalacak." diye konuştu.

"TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ İÇİN GENİŞ ALAN VERİLDİ"

Tutuklu milletvekilleri konusunun da tartışıldığını bildiren Atalay, sözlerine şöyle devam etti: "Yargıya yeni imkanlar verildi, yorum yargının. 3. Yargı Paketi ile yargıya geniş bir alan verildi. Yani tutukluluk talebi veya karar süreleri vardı, onların hepsi kaldırıldı. Bu soru da şu anda yargıya verilen bu yorumla açıklanacak."