Devlet bugün sadece AK Parti hükümeti
Uludere bugün sadece Uludere değil. Kan ve gözyaşı ile oluşmuş koca bir bataklık duruyor orada. Bir yığın sorunun cevabını o bataklıkta arıyoruz.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-29 09:38:59
İşte Mümtaz'er Türköne'nin o yazısı:
Uludere katliamı, AK Parti hükümeti için bir bataklığa dönüştü. Bu bataklık 34 insanın kanı ve hepimizin gözyaşları ile oluştu. Başka bir şey değil, Türkiye'nin vicdanı, hükümetin bu bataklıktan elini kolunu sallayarak çıkmasına izin vermiyor.
Devlet sürekli patinaj yapıyor; Başbakan bu krizi tırmandırarak çözmeye çalışıyor. Bugün AK Parti grubunda, muhtemelen pazar günü Arena Stadı'ndakinden bir üst perdeye geçerek "hodri meydan" diyecek. Yanlış. Bu mesele öfke şimşekleri ile aydınlatılıp çözülecek bir dava değil. Toplumun vicdanı kanıyor. Bu kanı durdurup, Uludere bataklığını ihtimam ve saygı ile hep birlikte kurutmamız lazım.
Uludere, çok yönlü bir sembole dönüştü. Kürt vatandaşlarımız, bu katliam üzerinden Kürt olmayanları, AK Parti'yi ve devletin bütün kurumlarını samimiyet ve güven testine tabi tutuyor. Haklılar. Çünkü bu mesele, içinde siyasî tutumların, önyargıların olmadığı insanî bir dava. Mesele devlet ise devlete bağlı Kürt vatandaşlar bunlar. Üstelik yoksullar. Ekmek davasındalar. "Hata yaptık, özür dileriz" dışında söylenecek bir söz yok.
Ben bir Türk olarak, Kürt vatandaşlarımla bu ülkede özgür ve onurlu, üstelik barış içinde bir hayat sürmek istiyorsam bu katliamın hesabını sormakla mükellefim. Sormazsam namerdim. Kürt kardeşimi günahsız yere öldüren devlet ona ne kadar uzaksa bana da aynı mesafede duruyor. Orda katledilen benim vicdanım. Devletin dilemediği özrü ben diliyorum. Devletin hissedemediği acıyı ben hissediyorum. Hissedemezsem kardeşlik hukuku nerede kalır? Devletten hesap sormazsam, ona nasıl hesap veririm? Devleti adam etmeden, benim adam olma ihtimalim var mı? Yazının devamını okumak için tıklayın
Haber Ara