Bir katliamın siyasi kullanımı ve onur
Müslümanların vicdanını mola vermeden soluk soluğa sorgulayıp duruyorsunuz da, Kemalistlerin ve en büyük katliamlara, cinayetlere hedef olmuş Kürt halkını yönetenlerin vicdanına dönüp neden bir çift söz söylemiyorsunuz?
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-28 09:16:04
Roboski katliamının yol açtığı siyasi ve ruhsal kopuştan söz ediliyor.
Şiddet, son otuz yılda her iki halkın arasındaki duygusal, insani ilişkilere kuşku yok ki ölümcül darbeler indirdi ve birbirinden farklı ulusal psikolojilerin oluşmasına yol açtı.
Roboski’ye bomba yağdıranlar, Kayseri’de bomba patlatanlar; elli bin ölüye, 17 bin faili meçhul cinayete rağmen, Kürt ve Türk halkının birarada yaşama iradesinin yok edilemediğinin farkındalar mı bilemeyiz, ama kan akmaya devam ettiğine göre, muhtemelen başka çarelerinin olmadığını düşünüyorlar.
Daha fazla Kürt ve daha fazla Türk öldürmenin peşindeler.
Durum bu; lakin bugün artık, Türkiye’nin katliamlar, darbeler ve cinayetlerle tanımlanan geçmişiyle yüzleşme ve hesap sorma sürecinde kimin nerede durduğuna bakmaksızın; bu geçmişin araçsallaştırılması ve siyasi kullanımı peşinde olanlarla, gerçek bir hesaplaşma peşinde olanları birbirinden ayırt edemez ve hakikat yolunda hep beraber yürüyemeyiz
Müslümanlar ve üç seçimdir oy verdikleri partiyi alın bir tarafa koyun, Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmesinden geriye ne kalır Allah aşkına?
Müslümanların vicdanını mola vermeden soluk soluğa sorgulayıp duruyorsunuz da, Kemalistlerin ve en büyük katliamlara, cinayetlere hedef olmuş Kürt halkını yönetenlerin vicdanına dönüp neden bir çift söz söylemiyorsunuz?
Ergenekon’u aklayanların, avukatlığını yapanların, Dersim’de öldürülen kendi akrabalarının anısına dahi saygısı olmayanların, Esed’e heyetler yollayıp duranların, Kürt halkını Ergenekon ve JİTEM davalarından itinayla uzak tutanların, korucu ailelerine karşı gerçekleşen sayısız katliamlar için şimdiye kadar bir özür dahi dilemeyenlerin, Roboski’de adalet aramaları mümkün mü?
Roboski’deki araçsallaştırmayı ve bir katliamı araçsallaştırmanın nasıl başarılabildiğini anlayabilmeniz için Hrant Dink davasına bakmanız yeterli.
Kuşattılar bu davayı, araçsallaştırdılar, cinayetin bir Ergenekon operasyonu olduğunu unutturdular.
Her şey bir yana ahlaki sonuçları ortada.
Hrant’ı anmaya gelenler bir gün sonra Silivri’nin kapısında nöbetteydiler!
Ne kadar ironik ki, Müslüman kesimin Hrant’ın davasına yeteri kadar ilgi göstermemesinin sebebi üstünde hiç düşünmeyenler, bu yıl 24 Nisan’ı anma etkinliğinde hazırlanan bildiriyi okumak için başörtülü bir kadın aradılar.
Böyle trajedi ve böyle adalet arayışı olur mu? Yazının devamını okumak için tıklayınız
Haber Ara