Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kubbetül İslâm Ahlat

Van gölü kıyısında bulunmakta olan Bitlis'in Ahlat ilçesi kümbetleriyle meşhurdur.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-29 12:59:46

Kubbetül İslâm Ahlat
Ahlat Van Gölü'nün kuzeybatı kıyısında sahil kenarında kurulu, Bitlis iline bağlı bir ilçedir. Kuzeyinde Muş iline bağlı Bulanık ve Malazgirt ilçeleri, batısında Muş ili, güneyinde Van Gölü, güneybatısında Tatvan ve Bitlis, doğusunda ise yine Van Gölü ve Adilcevaz ilçesiyle sınırlıdır.

Şehrin en eski sakinleri olan Urartular buraya "Halads" derken, Türkler ve İranlılar "Ahlat", Ermeniler "Şaleat", Süryaniler "Kelath" ve Araplar "Hil’at" demişlerdir.



1044 km2’lik kırsal bir alana yayılmış olan ilçenin yüzey şekilleri, gerek biçim, gerekse meydana geliş şekilleri bakımından farklılıklar gösterir. Yeryüzünün sayılı volkanlarından olan Nemrut, Ahlat’ın batısında, Süphan ise doğusunda yer almaktadır.
İlçe Van Gölü’nün kuzey kıyısında yer almış olmakla beraber iklimi kara iklimi özelliği taşır. Yörede kış oldukça erken başlar ve uzun sürer. Havanın ısınmaya başlaması ancak nisan ayının ortalarında olur. Yörenin yaz mevsiminin ağustos ayının sonuna kadar sürmekte olması yanında kısmen bazı yıllar eylül ayını da kapsar. Yılık ortalama yağış miktarı 1000-1500 mm.dir.
Gerek Van Gölü’nün kıyısında olmasının gerekse yıllık yağışın bolluğu sebebiyle Ahlat bölgenin genel bitki örtüsü olan bozkır bitki örtüsünün dışında daha yeşil ve gür bir bitki örtüsüne sahiptir.





Ahlat şehri, tarihî mezarlıklarıyla ön plana çıkan bir ilçedir. Selçuklu döneminden kalan mezar taşları Türk tarihi açısından önemli bir değere sahiptir. İlçede daha pek çok tarihî mezar kalıntıları vardır.
Bunların yanı sıra yine Selçuklular dönemine ait, lahit mezar özelliği taşıyan kümbet mezarlar bulunmaktadır ki bu mezarlar yörede sıkça kullanılan Ahlat'a özgü taşlarla yapılmıştır. İlçede taş işlemeciliğinin ön planda olduğunun bir göstergesi olan bu kümbetlerde, dönemin saygın kişilerinin mezarları bulunmaktadır.



Halkın uğraş alanlarından biri olan bastonculuk geleneği günümüzde de önemli bir kültür-sanat faaliyeti olarak yer almaktadır. Özel teknikler kullanılarak yapılan bu bastonların her biri, büyük emekler ve özveriler neticesinde oluşturulmaktadır. Ağaca ilginç figürler aktararak bu konudaki ustalıklarını gösteren ilçe halkı, bu yeteneğini önemli bir kültür turizmi aracı olarak kullanmakta ve başarılı olmaktadır.
Tarihi çok eski çağlara dayanan Ahlat Kümbetleri tarihî ve kültürel bakımdan zengindir.
Ahlat kümbetleri şekil olarak Orta Asya Türk Çadırını andırmaktadır. Böylece kümbetleri Türklerin hayatında önemli bir yer tutan çadır sanatının mimariye aktarılmış şekli olarak görmek mümkündür. İslam sanatına kümbet mimarisini sokan Türklerdir. İslam öncesinde Türklerde bu sanat “Kurgan” şeklinde gelişmişti.




Ahlatlı Sanatkârlar
Tarihin eski devirlerinden beri daima çeşitli devletlerin gözdesi olan Ahlat, bulunduğu stratejik konumu itibariyle de birçok devletin iştahını kabartan bir belde olmuştur. Bu yüzden birçok devlet arasında el değiştirmiş, uğrunda devletler yıkılıp devletler kurulmuştur. Ahlat en parlak devrini Türk hakimiyetine girdikten sonra, Türk hakimiyetinde en parlak dönemini de Ahlatşahlar devrinde yaşamıştır (1100-1207).
Ticaret ve ilimin zirvede olduğu bu dönemde Ahlat’ta birçok ilim adamı ve sanatkâr yetişmiştir. Bu yönüyle Ahlat, İslam dünyasında Belh ve Buhara gibi büyük İslam beldelerinden sonra “Kubbet’ül-İslam” lakabıyla anılan üçüncü büyük belde unvanını da almıştır. Burada yetişen sanatkârlar Anadolu’nun çeşitli yerlerinde, çeşitli yapılara da imzalarını atmışlardır. Bugün Anadolu’nun doğu ucunda Ahlat, Erzurum, Erzincan, Harput, Hısn-ı Keyfa, Mardin, Diyarbakır ve Malatya’daki tarihî eserler bu toprakların hakiki sahiplerini bütün dünyaya ispat edebilecek kudrettedir.





Tarihimizde kılıçla kalemi en iyi kullanan bir Türk şehri olan Ahlat, aynı zamanda “Anadolu’nun kapısı Türkiye’nin tapusu” olarak da zikredilmektedir. Ahlat mezar taşlarındaki kitabelerde isimleri geçen sanatkârların Abdurrahim Şerif Beygu ve Prof. Dr. Beyhan Karamağaralı hocalarımız yaptıkları araştırmalar neticesinde tespit etmişlerdir. Bu bilim adamlarımızın tespit ettikleri sanatkâr isimleri:
a-El-hacc Mekki b. El- Hilati
Konya Alaaddin Camii’nin minberini yapmış olan büyük bir sanatkârdır. Bu Ahlatlı sanatkarların ağaç işçiliğinde de ileri olduklarını göstermektedir.
b-Hürşah El-Hilati
Sivas-Divriği Ulu Camii ve Darüşşifa’sını yapan sanatkârdır.
c-Ebu-Nema b. Mufaddalu’l Ahval El-Hilati
Tercan’daki Mama Hatun Türbesi’nin mimarıdır.
d-Esed b. Haven El-Hilati
Gevaş Halime Hatun Kümbeti bu sanatkârın eseridir.
e-Kasım b. Üstad Ali
Ahlat mezartaşları üzerinde imzası bulunan bir sanatkârdırlar. Aynı zamanda Ahlat’ın en güzel kümbetlerinden biri olan Erzen Hatun Kümbeti’nin de mimarıdır.
f-Osman b. Hasan
Adı bilinen ilk sanatkar olan Osman b. Hasan, aynı zamanda XIII. ve XIV. asır Ahlat ve çevresi ekolünün klasik addedilebilecek şahide kompozisyonunu ana hatlarıyla tespit eden ilk sanatkardır.
g-İbrahim b. Kasım
Sanatkârın baba isminin “El-Kasım” olarak kaydedildiği iki eser tanımaktayız. İkisi de Meydanlık Kabristanı’nın doğu kısmındadır. Bu sanatkârın, 1217-1222 tarihli silindirik sandukalı iki lahid yapmış olan “İbrahim” isimli taş ustası ile aynı şahıs olması kuvvetle muhtemeldir.
h-Hasan b. Yusuf
Klasik şahide kompozisyonunun öncülerindendir. Motifleri kaba ve iridir. Küçük ölçülerde eserler vermiştir.
I-Muhammed Davud
Henüz tek bir eseri ortaya çıkarılan bu sanatkâr XII. asrın ilk çeyreğinde çalışmıştır.
-Ahmed El Müzeyyin
Bu sanatkârın eserlerine Ahlat Meydanlık Kabristanında ve Reşadiye’de Çerkgilan Mezarlığında rastlamaktayız. Bu sanatkâr yeni bir lahid formu, yeni kompozisyon ve motifler getirerek bir hamle yapmıştır.
j-Üveys b. Ahmed
Ahmed El-Müzeyyin’in oğludur. Eserleri Meydanlık Kabristanının Kuzey-Doğu kısımlarıyla “Kadılar Mezarlığı” denilen kısmında bulunmaktadır. Bu sanatkâr da babası gibi yeni bir takım şekil, motif ve kompozisyonları denemiştir. Muhammed ve Asil isimli iki oğlu devrin en önemli ustalarındandır.
k-Esed b. Eyyub
Ahlatlı sanatkarlar içinde en orijinal ve en büyük olanlarından biridir. Üveys b. Ahmed’in talebesi olan bu büyük sanatkârın eserlerine Meydanlık Kabristanı ve Taht-ı Süleyman Mahallesi’ndeki mezarlıkta rastlamaktayız.
l-Cuma b. Muhammed
Meydanlık Kabristanında halen üç eseri bulunan sanatkâr XIII. asrın son çeyreğinde çalışmıştır.
m-Asil b. Üveys
Üveys b.Ahmed’in oğlu, Esed b. Eyyub’un da talebesi olan bu büyük sanatkâr XIII. asrın sonu ve XIV. asrın ilk yarısında eserler vermiştir. Eserleri Meydanlık Kabristanı ve Taht-ı Süleyman Mahallesi mezarlığında çok sayıda bulunmaktadır.




n-Muhammed b. Üveys
Üveys b. Ahmed’in oğlu olup eserlerine sadece Meydanlık Kabristanında rastlanmaktadır.
o-Havend b. Bergi
Eserleri Meydanlık Kabristanı ve Taht-ı Süleyman Mahallesi mezarlığında bulunan sanatkâr Esed b. Eyyub’un talebesidir.
ö-Esed b. Havend
Devrinin en büyük taş ustalarından biri olan sanatkâr, Havend b. Bergi’nin oğludur. Eserlerine Meydanlık Kabristanı ve Taht-ı Süleyman Mahallesi mezarlığında rastlamaktayız.
p-Hacı Yusuf b. Miran
Daha ziyade orta tabakanın mezarlarını yapan sanatkârın eserlerine Meydanlık ve Taht-ı Süleyman Mahallesi mezarlığında ve Gevaş’ta Halime Hatun Kümbeti civarında bulunan kabristanda rastlamaktayız.
r-Hacı Miran b. Yusuf
Sanatkârın Meydanlık Kabristanı ve Taht-ı Süleyman Mahallesi mezarlığındaki eserlerinden başka Norşin (Güroymak)’de de iki eseri bulunmaktadır. Babası Yusuf b. Miran, amcası büyük üstadlardan Mirçe b. Miran olan sanatkârın Muhammed b. Miran ismindeki sanatkâr da oğludur.
s-Hacı Mirçe b. Miran
Eserleri, Meydanlık Kabristanının daha ziyade “Kadılar Mezarlığı” denilen kısmı ile batı ucunda toplanmıştır. Ağabeyi Yusuf b. Miran olan sanatkâr devrin en tanınmış kişilerinin mezarlarını işleyen sayıları sınırlı büyük üstadlardan biridir.
ş-Muhammed b. Miran
Meydanlık Kabristanında iki eseri bulunan bu sanatkâr eserlerini XIV. asrın son çeyreğinde vermiştir.
t-Ahmed
Meydanlık Kabristanında tek eseri bulunan bu sanatkâr “Erzen Hatun Kümbeti”nin mimarı Kasım b. Üstad Ali’nin talebesidir.
u-Buus b. Şemsik ed-Darbabi El-Hilati
Meydanlık Kabristanının kuzeyinde iki eseri bulunan bu sanatkâr eserlerinde itinalı işçiliği ve teferruattan kaçınması ile dikkat çeker.
ü-Kasım b. Muhammed
Bir Akkoyunlu sanatkarı olduğu tahmin edilen bu sanatkarın eserlerine Meydanlık Kabristanında Kadılar Kabristanı mevkiinde rastlamaktayız. Bütün bunların dışında Kayseri-Nevşehir yolu üzerindeki “Alay Hanı”nı yapan sanatkâr da yine Ahlatlı bir sanatkârdır.









SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara