Ellerinde Tunus bayraklarıyla başkent sokaklarına çıkan Tunuslular devrimin şarkılarını ve milli marşlarını söyleyerek yürüdü.
Günün erken saatlerinde şehir merkezindeki Habib Burgiba caddesinde yoğunlaşan kutlamalarda folklorik öğelerin ağır bastığı gösteriler sergilendi ve havai fişek gösterisi yapıldı.
Arabalarıyla şehir merkezinde tur atan ve klakson çalarak tempo tutan Tunuslulara, yürüyüş yapan vatandaşlar alkışlarla ve sloganlarla eşlik etti.
Devrimin şehitlerini de unutmayan Tunuslular, 14 Ocak meydanındaki saat kulesinin kenarını mumlarla süsleyerek şehitlerini andılar.
Adını, Tunus'la özdeşleşmiş bir çiçek olan yaseminden alan Yasemin Devrimi hareketi, halk gösterileri sonunda 14 Ocak 2011'de, 23 yıldır ülkeyi yöneten Zeynel Abidin Bin Ali'nin ülkeyi terk etmesiyle sonuçlanmıştı.
Yasemin Devrimi, "Arap Baharı" olarak bilinen başka devrimleri de tetikleyen bir hareket oldu.
Resmi kutlamalara Cezayir'den Fas'a, Katar'dan Moritanya'ya pek çok Arap lideri katılırken, halk da yıldönümünü sokaklarda düzenlediği yürüyüş ve gösterilerle kutladı. 'Ekonomik kışın' bahar havasını tehdit ettiği bir ortamda yapılan gösterilere katılan binlerce kişi ekonomik şartların bir an önce düzeltilmesi ve hızla artan işsizliğe çare bulunması çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Monsef Marzuki ise devrimin yıldönümü dolayısıyla 1.000 mahkûmu affetti. Seyyar satıcı Muhammed Buazizi'nin (26) fakirlik ve işsizliği protesto etmek amacıyla kendisini yakmasının hemen akabinde başlayan gösteriler kısa sürede ülke geneline yayılmış, Bin Ali, 14 Ocak'ta ülkeyi terk ederek Suudi Arabistan'a sığınmıştı. Tunus'ta başlayan ve kısa sürede diğer Arap ülkelerine yayılan gösteriler, bir ay sonra Mısır'da 30 yıllık Mübarek rejimine de son vermişti. Libyalılar ise binlerce kişinin kanını döken Muammer Kaddafi'yi aylar süren kanlı çatışmalardan sonra koltuğundan ederek öldürmüştü.
Ekonomik krize rağmen geçtiğimiz yıl ekim ayında ilk demokratik seçimini gerçekleştiren Tunus, liberal ve İslami eksenli partilerin koalisyonundan oluşan bir hükümet kurdu. Ülkenin ilk demokratik anayasasını hazırlayacak olan meclisin görevini tamamlamasından sonra kendisini feshederek yeni bir seçime gitmesi bekleniyor. Yeni anayasayı hazırlamanın yanı sıra ekonomik çözümler için de çaba sarfeden hükümet, bir yandan 17 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilen Bin Ali ve ailesinin yurtdışındaki paralarını geri almaya çalışırken, diğer yandan da Bin Ali'nin iade edilmesi için Suudi Arabistan nezdinde girişimlerde bulunuyor.