Yasir el Zeatira / Düstur Gazetesi
Filistin içinde ve dışında izlediğimiz 15 Mayıs intifadasının, Filistin uzlaşısının imzalanması sebebiyle olduğunu söylemek boşuna. Sadece doğru olmadığı için değil, herkesin önünde duran gerçeğin bir nebze inkârı olduğu için boşuna. Bu gerçek, yaşananların Arap devrimleri havasını soluduğudur. Filistin halkı, Arap sokaklarına direniş ruhunu veren kendisiyken, yaşananlara seyirci kalamadı ve bu kez kendi barışçıl direnişini yaptı.
15 Mayıs’ta İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun paniğini gördük. Netanyahu, Marunu Re’s, Golan ve Kerame’deki sınırlara yaklaşanlarla, Kahire’de ve Batı Şeria’da ayaklananların, 1967 topraklarına çekilmek istemediklerini, ‘İsrail devletinin kuruluşu’ anlamına gelen Nakba’yı andıklarını ifade ediyordu. Onlar uluslararası kararları tanımıyor; Arap liderleri ve Filistin yönetimi kabul etse de işgalcilere bir karış bile toprak verilmesini reddediyor ve Filistin için ayaklanıyor. 15 Mayıs rüzgârının önemli göstergeleri var. Bu göstergeler, gelecekte yaşanacakların bir provası olacak. Yaşananlar, içerideki ve diyasporadaki Filistin kanını birleştirdi. Bu kan, yıllarca birleşmemişti. İçeride kapsamlı bir Filistin intifadası patlak verdiğinde, diyasporadaki Filistinlilerin ve arkalarındaki Arap kitlelerin desteğini gördük.
15 Mayıs’ta yaşananlar
Milyonların işgal altındaki topraklara akacağını ifade etmiştik. Artık hiç kimse onlara karşı duramaz ve sadece mültecilerin dönüş hakkını somutlaştırmak için değil, Siyonist projenin kaldırılması ve toprakların kurtarılması gerektiğine inanarak dönecekler. Onlar, Arap ve Filistinli yurttaşın özgürlük projesi. Arap yurttaş özgürleşince, Filistinliler de kendi topraklarını kurtaracak. Bu da içerideki Filistinlilerin Oslo’nun zincirinden kurtulmasıyla gerçekleşir. İşgalin barikatları her yerde konuşlanmışken, Batı Şeria intifadasının birkaç bölgeyle sınırlı kalması kötü olmaz mı?
Konu, Filistinlilerden ziyade siyasi sistemle ilgili. Bu siyasi sistemin önde gelen ismi, iki hafta önce Batı Şeria’daki intifadayı önleyeceklerini belirtmişti. Arap şartları, Filistin yönündeki kutsal yürüyüş için içerideki intifadayla uyum noktasında hâlâ olgun değil, fakat yakında olgunlaşacak. 15 Mayıs’ta yaşananlar, içerideki Filistin iradesinin Oslo zincirinden kurtulması ve Arap iradesinin geri alınmasından sonra, gelecek kutsal yürüyüş gününün provasından ibaret. Ve o gün çok da uzak değil.
(Ürdün gazetesi Düstur, 17 Mayıs 2011)
Radikal gazetesi
Araplar Avrupa gibi bir olabilecekler mi?