Suudi Arabistan,İran ve Katar arasında kalmış Körfez'de küçük bir krallık, ada ülkesi Bahreyn... 1 milyon iki yüzbin nüfusunun üçte ikisi Şii. 16.yüzyılda bir Pers vilayetiydi.
1971de İngilizler ülkeden çıktığında İran, Bahreyn üzerinde hak iddia etti. Ama halk "bağımsızlık" dedi.
O zamandan bu yana da çoğunluğu Şii olan halkı Sünni Kraliyet ailesi yönetiyor.
Tüm bölge ülkeleri Bahreyn'i yakından izliyor ama üç ülke var en çok dikkat kesilen; Amerika, Şii İran ve ve Sünni Suudi Arabistan.
Amerikan donanmasının beşinci filosu Bahreyn'de. Bu filo Pentagon'un Körfez'deki İran tehdidine karşı oluşturmaya çalıştığı askeri dengenin en önemli unsurlarından.
Bahreyn Mısır örneğinden farklı. Yaşananlar demokrasi ve otokrasi arasındaki mücadeleden ibaret değil. Sünni-Şii dengesi yüzünden Amerika'nın belki de rejim değişikliğini pek kaldıramayacağı ülkelerden ve Suudi Arabistan.
Bahreyn'de sesini yükseltenlerin kendi topraklarındaki Şii azınlığı harekete geçirmesinden kaygılı.
Şii İran... Kuveyt, geçmişte Saddam'ın Irakı için neyse Bahreyn de İran için o demek.
İran'ın dini lideri Hamaney'e yakın eski içişleri bakanlarından Ali Ekber Natik Nuriye, Bahreyn'i, "İran'ın 14.vilayeti" diye tanımlatacak kadar gözü orada Tahran'ın...
Bu yüzden Bahreyn'de hükümetin düşmesi halinde İran'ın uydusu olması ihtimali hem Amerika'yı hem de Suudi Arabistan'ı kaygılandırıyor.
Şimdilik itidal çağrısı yapmakla yetinen Amerika Bahreyn'de olanlarla ilgili o yüzden sesini fazla yükseltmiyor.
Washington aslında Bahreyn'i uzun süredir endişeyle izliyor. Bunun en büyük kanıtı WikiLeaks belgeleri. Bahreyn'in başkenti Manama'dan Washington'a gönderilen kriptolar... Çoğu 2008 tarihli yazışmalarda genç Şii nüfusun reform talebiyle sokaklara döküldüğü, güvenlik güçlerini kontrol eden Sünni yönetimin de itidalli davrandığı belirtiliyor.
Ancak bir ifade eklenmiş kriptoya: "Tepkiyi felaket boyutuna getirmek için tek bir hata yeter."
CNN Türk