Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Pınar Selek'e üçüncü kez beraat

Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamayla ilgili aldığı beraat kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulan ve bu karar Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onaylanan Sosyolog Pınar Selek'in üçüncü kez yargılanmasına başlandı. Mahkeme, sanık

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-09 11:56:13

Pınar Selek'e üçüncü kez beraat
Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamayla ilgili aldığı beraat kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulan ve bu karar Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onaylanan Sosyolog Pınar Selek'in üçüncü kez yargılanmasına başlandı. Mahkeme, sanık Selek ve Abdülmecit Öztürk hakkında verilen beraat yönündeki kararında direnilmesine karar verdi. Diğer 3 sanık hakkındaki bozma kararına ise uyulması kararlaştırıldı. İstanbul 12. Ağır Mahkemesi'ndeki duruşmaya Almanya'da olan Pınar Selek ile diğer sanıklar Abdülmecit Öztürk, Heval Öztürk, Maşallah Yağan ve Kadriye Fikret Sevgi katılmadı. Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, Maşallah Yağan'ın başka bir suçtan Kocaeli 1 No'lu F tipi Cezaevi'nde tutuklu olduğunu belirterek diğer sanıklara adreslerinde kayıt bulunmadığı için davetiyenin ulaşmadığını söyledi. Pınar Selek'e tebligatın ise kapısına yapıştırılarak yapıldığını belirten mahkeme başkanı, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 10 Mart 2009 tarih ve 2008/16895 esas ve 2009/2723 karar sayılı kısmen onama ve kısmen bozmayla ilgili kararı ve bu karardan sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 9 Şubat 2010 tarih 2009/9-103 esas ve 2010/22 karar sayılı Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin kararının kısmen onanmasıyla ilgili kararı okudu. Bozma kararına karşı diyecekleri sorulan Pınar Selek'in avukatlarından Bahri Belen, dava sürecini özetledi. Mahkemenin beraat kararında direnmesini isteyen Belen, davanın siyasi amaçlı bir dava olduğunu savundu. Belen, "Mahkeme kararında direnerek adaleti tecelli ettirecektir ve böylece Türkiye'deki siyasi iradelere cevap verecektir." dedi. Avukat Ayhan Erdoğan ise, patlamanın meydana geldiği Mısır Çarşısı'ndaki Ünlüoğlu büfenin görüntülerinden oluşan animasyonlarla olayı anlattı. Büfenin 3 boyutlu halini de gösteren avukat Erdoğan, çizim, fotoğraf ve animasyonlarla olayın gaz patlamasından kaynaklandığını açıkladı. Patlamayla eşyaların savrulma yönleriyle polis ve jandarmanın hazırladığı raporların çeliştiğini anlatan Erdoğan, savrulan eşyaları fotoğraflarla gösterdi. Erdoğan, mahkemeden "beraat" kararında direnmesini talep etti. Pınar Selek'in babası Avukat Alp Selek de, "Başından beri Pınar Selek'le uğraşan bir şeyler var" diyerek mahkemenin eski kararında direnmesini istedi. Selek'in Almanya'da yaşadığı adresi mahkemeye bildiren Alp Selek, kızının istinabe yoluyla ifadesinin alınmasını talep etti. Avukat Akın Atalay, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararının bir onama olmadığını, 9. Ceza Dairesi'nin kararına yapılan itirazın reddi olduğunu söyledi. Mahkemenin Yargıtay'ın kararına direnme hakkı olduğunu gösterdiğini savunduğu başka bir Yargıtay kararını mahkemeye veren Atalay, duruşma savcısı Nuri Ahmet Saraç'ın daha önce çıkan iki beraat kararından sonra Yargıtay'a gönderilmesi için hazırladığı temyiz dilekçelerinde aynı ifadeleri kullandığına dikkat çekti. Saraç'ın 2006 yılında sunduğu dilekçe ile 2008 yılında sunduğu dilekçede sadece 3 kelimelik fark olduğunu ifade eden Atalay, 2006 yılındaki temyiz dilekçesinde "sanıklar Abdülmecit Öztürk ve Pınar Selek" yazdığını ancak 2008 yılındaki dilekçede "Abdülmecit Öztürk ve" kelimelerinin olmadığını söyledi. Savcının bu kelimeleri çıkarırken "sanıklar" bölümünü de değiştirmediğine ve "Sanıklar Pınar Selek" yazdığına vurgu yapan Atalay, "Savcının ortaya çıkan bu ucube durumu kamuoyuna açıklama durumu ve kamuoyuna özür borcu vardır." dedi. Yargıtay'ın bozma kararına dayanak olduğu belirtilen Adli Tıp Kurumu raporunu hazırlayan heyetin başındaki Sevil Atasoy'un iki gazeteye verdiği röportajları mahkemeye sunan Atalay, "Sevil Atasoy, röportajlarda 'biz bomba demedik, raporda detaylı inceleme yapılması gerektiğini, tespit edilemeyen bulaşıklar olduğunu söyledik' diyor. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu patlamanın bombadan kaynaklandığına bu rapor kapsamında karar veriyo." şeklinde konuştu. Atalay, "Mahkemenizin duruşmada edindiği vicdani kanaatine sahip çıkmasını ve kararınızda direnmenizi talep ediyorum." diyerek sözlerini bitirdi. Bozma kararına karşı görüşü sorulan Savcı Nuri Ahmet Saraç da, "Usul ve yasaya uygun verilen Yargıtay kararına uyulsun" diyerek dosyadaki eksikliklerin giderilmesini istedi. MAHKME, SELEK'E BERAAT KARARINDA DİRENDİ Mahkeme kararında daha önce verdiği kararın Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce sanıklar Pınar Selek, Abdülmecit Öztürk, Kadriye Fikret Sevgi, Heval Öztürk ve Maşallah Yağan yönünden aleyhe bozulduğunu belirtti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bu itirazı reddettiğini hatırlatan Mahkeme, CMK'nın 307/3 maddesi uyarınca yerel mahkemelerin Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararlarına karşı direnme haklarının bulunduğuna dikkat çekti. "Ancak direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca verilen kararlara karşı direnilemeyeceği, dosyamızda verilmiş bir Ceza Genel Kurulu kararı olduğu kuşkusuzdur." denilen kararda, "Ancak bu karar CMK 307/3 maddesi uyarınca yerel mahkemece direnme üzerine verilen bir karar değildir" ifadeleri yer aldı. Kararda, "Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararı olağanüstü kanun yolları başlığı altında düzenlenmiş bulunan CMK 308. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine verilmiş bulunan itirazın reddi kararı olup; bu karar mahkememizin direnme hakkını engel teşkil eden bir karar değildir. Aksinin kabulü yerel mahkemelere, CMK 307/3 maddesi uyarınca tanınan direnme hak ve yetkisinin yok sayılması anlamına gelir ki bu husus yasanın ruhuna, evrensel hukuk prensiplerine ve ceza yargılamasının yüz yüzelik ilkesi ve temel amacına aykırıdır." ifadelerine yer verildi. Mahkeme bu nedenle Yargıtay ilamının birinci maddesinde Mısır Çarşısı patlaması olarak bilinen iddia konusu eylem ile ilgili olarak sanıklar Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk haklarında verilen beraat yönündeki kararında direnilmesine hükmetti. Diğer sanıklar Kadriye Fikret Sevgi, Heval Öztürk ve Maşallah Yağan yönünden ise usul ve yasaya uygun görünen bozma ilamına uyulmasına karar veren mahkeme sanıklar Abdülmecit Öztürk, Heval Öztürk, başka suçtan hükümlü Maşallah Yağan'ın duruşmada hazır edilmesine karar hükmetti. Mahkeme duruşmayı 22 Haziran'a erteledi. Mısır Çarşısı patlaması davasında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Pınar Selek, patlamaya bombanın mı yoksa LPG'nin mi neden olduğunun kesin tespiti yapılamadığı gerekçesiyle beraat etmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi bu kararı bozmuş ve mahkemenin hüküm kurmasını istemişti. Bunun üzerine yapılan yargılamada yine patlamanın nedeninin belirlenemediği görüşünü tekrarlayan Mahkeme, Selek'in yine beraatına karar vermişti. Dosyanın ikinci kez gittiği Yargıtay, Selek için "müebbet hapis istemiyle yeniden yargılansın" demişti. Pınar Selek'in avukatlarının istemi üzerine Yargıtay Başsavcılığı'nca itiraz edilmişti. Başsavcılığın itirazında, sanık Abdülmecit Öztürk'ün, polis ifadesini kabul etmemesi üzerine alınan ek ifadesinde, eylemi Pınar'la birlikte gerçekleştirdiklerini söylediği, sanık Öztürk'ün bu şekildeki ifadelerinin yan delillerle desteklenmedikçe bir ikrar olarak kabul edilemeyeceği belirtilmişti. Patlamanın bir bomba nedeniyle olup olmadığının maddi bulgularla ve bilimsel olarak kanıtlanamadığı, olay yerine ilk giden bomba imha uzmanlarının tutanaklarında ve raporlarında bombaya dair bir bulguya rastlanılmadığının belirtildiği, dosya içerisinde bu ve buna benzer çok sayıda değerlendirme ve bilirkişi raporlarının bulunduğu, bütün bu raporlar göz önüne alındığında patlamanın nedeninin tam olarak tespit edilemediği kaydedilmişti. Başsavcılığın itirazını reddeden Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 9. Dairenin bozma kararının yerinde olduğuna hükmetmişti. Selek, Yargıtay'ın kararının ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmuştu. 'Adil yargılanmadığı' ve 'işkenceye maruz kaldığı' gerekçesiyle başvuru yapan Selek, AİHM'ye sunduğu dilekçesinde, "Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi ihlal edildi. Yasadışı oluşturulan delillerle yargıya müdahale edildi" demişti. Selek, AİHM'e yaptığı başvuruda 'Yeniden adil bir şekilde yargılanma' ve 'manevi tazminat" taleplerinde bulunmuştu.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara