Yargıtay salonunda gerçekleştirilen 'Yargıtay Kararları Çerçevesinde Ceza Hukuk Sempozyumu'nda konuşan Türk Ceza Hukuku Derneği Başkanı Prof. Dr. Köksal Bayraktar, bir çeşit forum olduğunu söyledi. Bilimin uygulamaya dönmesine yönelik olduğunu dile getiren Bayraktar, önümüzdeki yıllarda da bu tür toplantıların devam edeceğini belirtti. Bugün 400 avukat ve bilim adamının ceza hukuk anlamında yargı organlarına yardımcı olmaya çalıştığını anlatan Bayraktar, desteklerinden dolayı Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'e teşekkür etti. Bugün çok önemli konuların görüşüleceğini kaydeden Bayraktar, Yargıtay Dairelerinin verdiği kararların değerlendirileceğini vurguladı. Bir takım çıkmaz tartışmaların içine girmektense Türkiye'ye yakışan ceza hukukunu kurmak için çalıştıklarının altını çizen Bayraktar, sempozyumun hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.
Türk Ceza Hukuku Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Duygun Yarsuvat ise yargıyla ilgili konuların manşetlerden yayınlandığı bir dönemde böyle bir sempozyumun yapıldığını kaydetti. Hukuk düzeninin toplumda düzeni sağlayacağını vurgulayan Yarsuvat, devleti yönetenlerin gelişmeleri yakından takip edip ona göre çalışması gerektiğini ifade etti. Türkiye'de yerleşmiş bir takım kavramların hala tartışıldığının altını çizen Yarsuvat, yasama yürütme ve yargının ayrı ellerde toplanmasının amacının toplumda bir denge sağlanmasına yönelik olduğunu söyledi. Siyasal iktidarların kendilerine itaatkar bir polis teşkilatı ile itaatkar bir hakim grubunun kurulmasını istediğini savunan Yarsuvat, toplumda hukuk görgüsünün eksik olduğunu iddia etti. Tutuklamanın geçici bir tedbir olduğunun söylendiğini hatırlatan Yarsuvat, gerçekte ise tutuklamanın bir cezalandırma olmadığını kaydetti. Bunun için kanunlar yapıldığını dile getiren Yarsuvat, Strasburg mahkemesinin zorlamasıyla uzun süre tutuklamanın kaldırıldığını savundu. Ceza normu üzerinde fazla yorum yapılmaması gerektiğini kaydeden Yarsuvat, bireysel başvuruyu değerlendirdi.
Anayasa Mahkemesi'nin yapısına ilişkin yapılacak değişikliği eleştiren Yarsuvat, "Strasburg mahkemesi, Türkiye'den gelen dava sayısı çok fazla, bir sipat yapalım. Bireysel başvuru hakkını verelim. Strasburg mahkemesi üye ülkelerinin verdiği kararlara karışmaz. Sadece usul açısından sözleşmenin hükümlerine aykırı var ise o zaman ihtar verir ve kararı da bozmaz. Türk hukuk sistemi içinde panik atak kanunların yapılması sistemi bozan davranışlardır. Bu panik atak kanunlardan vazgeçilmeli, düşünülüp tartışılarak belli bir zaman içinde mesele olgunlaştırılarak kanunlar yapılmalı." dedi.
