EBSO Sergi Salonu'ndaki tören, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı'yla başladı. Bir konuşma yapan Yorgancılar, "Atatürk bir konuşmasında, 'Süngüyle, silahla elde ettiğimiz zaferlerden sonra kültür, teknik, bilim ve ekonomi alanlarında da zaferler kazanmak için çalışacağız.' demişti. İşte bizlerin yapması gereken budur. Atatürk'e olan minnet borcumuzu, dünyanın büyük ekonomik güçleri arasına girdiğimiz, laik, çağdaş, bilime ve barışa yüzü dönük bir ulus oluşturabildiğimiz zaman ödeyebiliriz." şeklinde konuştu.
Daha sonra kürsüye çıkan Başkan Büyükerşen ise kendisi 8 Kasım 1937'de 1 yaşına bastığında Atatürk'ün vefat ettiğini söyledi. Buna çok üzüldüğünü, her 10 Kasım'da, hayattayken göremediği için hayıflandığını ifade eden Büyükerşen, heykeltraş olmadığını, maliye okuduğunu söyledi. İngiltere'nin başşehri Londra'da 1966 yılında doçentlik çalışmaları yaparken bir müzede Atatürk'ün heykelinin sergilendiğini fakat hiçbir şekilde ona benzemediğini belirten Yılmaz Büyükerşen, bu durumu yetkililere ilettiğini, onların da bütün Türklerin aynı şeyi söylediğini aktardıklarını ifade etti. Bu durum Atatürk'ün imajı açısından uygun olmamasına rağmen başka seçenek bulunmamasından dolayı heykelin kaldırılmadığını söyleyen Büyükerşen, Türkiye'ye döndükten sonra heykeltraşlara anlattığını ancak sonuç alamadığını belirtti. Bunun üzerine heykeltraşlık dersi almaya başladığını, sırasıyla Samsun, Kayseri, Anıtkabir, Harp akademileri, Eskişehir ve İzmir'e heykeller yaptığını kaydetti. Heykelleri bire bir boyutta, özel malzemeyle hazırladığını ve gerçek saç kullanıldığını belirten Büyükerşen, bugün açılan Atatürk heykelini cumartesi ve pazar akşamları çalışarak dört ayda tamamlayabildiğini, tek maksadının gelecek kuşaklara en iyi şekilde göstermek olduğunu belirtti. Daha sonra hep birlikte üzerindeki örtü kaldırılarak heykel sergilenmeye başlandı.