Başta ABD olmak üzere tüm dünyanın yerleşim birimi inşaatlarını barış sürecinin önündeki en büyük engel olarak gördükleri sırada kararların açıklanması dikkat çekiyor. Ay başında ABD Başkanı Barack Obama'nın ara seçimlerde ağır bir sonuç almasının İsrail'in aldığı kararlara etkili olup olmadığı tartışılıyor.
Seçimler öncesi ve sonrası İsrail medyasında çıkan analiz ve haberlerde zayıf bir Obama'nın İsrail için tarihi bir fırsat doğurduğu öne sürülmüştü. 2 Eylül'de İsrail ve Filistin arasında başlatılan ancak 26 Eylül'de sona eren barış görüşmelerinde İsrail, Filistin'den çok ABD tarafını ikna etmeye çalışmış özellikle yerleşim birimi inşaatlarının devam etmesi için bastırmıştı.
Doğu Kudüs'teki inşaatlar kadar Ariel'deki Yahudi yerleşimleri de müstakbel Filistin devleti için hayati önemde bulunuyor. Ariel yerleşim birimini genişletmeye çalışan İsrail bu şekilde Kudüs ile Batı Şeria arasındaki bağlantıyı koparmaya çalışıyor.
Son inşaat izinlerine tepki gösteren Amerikan yönetimi verilen izinlerden mutsuz olduklarını duyurdu. Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip J. Crowley, son gelişmelerin yeniden başlatmaya çalıştıkları barış görüşmelerine zarar vereceğini söyledi.
Geçtiğimiz mart ayında da ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in barış sürecini başlatmak için bölgeye geldiği sırada İsrail Doğu Kudüs'te 1.600 konutun inşaatına onay verdiğini duyurmuş, bu da ABD ve İsrail arasında küçük çaplı bir krizin patlak vermesine sebep olmuştu.
İsrail'in 10 aylık yerleşim birimi inşaatlarını dondurma kararının 26 Eylül'de sona ermesinden sonra da Yahudi yerleşimciler Batı Şeria'nın dört bir yanında yüzlerce konut inşaatına başlamıştı. Yerleşimciler, 3 bin konut inşaatına izin çıktığını belirtiyor.
