Açıklamayı okuyan Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı İdris Ekmen, Kürt sorununun çözümü için oldukça önemli bir dönemeçten geçildiğini, artık silahların neden olduğu kan ve gözyaşının yerini diyalog kanallarının açılmasıyla beraber hoşgörü, kardeşlik ve barışın alması gerektiğini söyledi. Kalıcı barışın sağlanmasının, tek taraflı eylemsizlik kararıyla mümkün olmadığının herkes tarafından bilinen bir gerçeklik olduğunu ifade eden Ekmen, şöyle konuştu: 'Bu süreçte operasyonların ve tutuklamaların devam etmesi, sınır ötesi operasyonlar için tezkerenin uzatılması, hükümet yetkililerinin tasfiye amaçlı Irak, İran, Suriye, ABD ve AB ülkeleri arasında mekik dokuması geleceğe dair toplumsal kaygıları artırmaktadır. Başta hükümet olmak üzere devlet erkini elinde bulunduran güçlerin demokratik yöntemler yerine askeri seçeneklerde ısrar etmesi, barışçıl çözüm yönündeki umutlara gölge düşürmektedir. Şu gerçeklik artık görmelidir ki, inkar, imha ve tasfiye politikaları bu ülkeyi çözüme değil, tehlikeli ve karanlık bir sürece götürmektedir. Bu ülkenin böylesi bir süreci ne kaldıracak gücü ne de tahammülü kalmıştır.'
Ekmen, STK'lar olarak şu hususların üzerinde durduklarını anlattı: "Güven verici ortamın yaratılabilmesi için anadilin kullanımı önündeki engeller kaldırılmalı; tutuklu Kürt siyasetçilerin anadilde savunma hakkı tanınmalı ve serbest kalmaları sağlanmalıdır. Askeri ve siyasi operasyonlar durmalı, TMK kaldırılmalı, Türk Ceza Kanunu'nun evrensel hukuka aykırılık taşıyan ve adaletsizliğe sebebiyet veren hükümleri ile mevzuattaki benzer anti-demokratik kanunlar haklar ve özgürlükler temelinde değiştirilmelidir. Kürt sorununun çözümünde katkısı olacağına inandığımız PKK lideri Abdullah Öclan ve diğer dinamiklerle başlatılan diyalog ve müzakere süreci devam etmeli, bir bütün olarak sürece katılımı için gerekli koşullar oluşturulmalıdır. Halkın gerçek anlamda iradesinin meclise yansıması için, koltuk kaygısı taşımadan, önümüzdeki seçime yetişecek şekilde seçim barajı kaldırılmalıdır. Gerçekleri açığa çıkarmak, geçmişle yüzleşmek ve aydınlık bir gelecek için hakikatleri araştırma komisyonu zaman geçirilmeden kurulmalıdır. 12 Eylül ürünü olan anayasa yerine demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve çoğulcu bir anayasa için çalışmalara hemen başlanmalıdır."