Cihan Haber Ajansı muhabirine konuşan Orakoğlu, iddia edenlerin iddialarını ispatlamak zorunda olduğunu vurguladı. Hanefi Avcı'nın kitabında bunu göremediğini ifade eden Orakoğlu, Avcı'nın kitabını ciddi bulmadığını dile getirdi. Orakoğlu, "Hanefi Avcı'nın benimle ilgili birkaç yazdığı şey var. Böyle küçük düşürmek gibi. İstihbarat Daire Başkanlığım döneminde emrimde çalışmış başkan yardımcılarından bir tanesiydi. Çalıştığım süre içerisinde demokrasiye bağlı, güvenilir, samimi, düzgün arkadaştı. Tabi insanlar değişebilir mi, nedir? Benim hakkımda yazdıklarına bugüne kadar cevap vermedim. Hukukçu arkadaşlarımız araştırıyor. Gerekirse, benimle ilgili ifadeleri anormal. Benimle ilgili bir şey bulunacak rütbede değil kendisi. Benim yardımcım, amirim değil üstüm değil. Ben onun amiriyim, üstüyüm. Onun için bu şeyde bir suç varsa, biz de dava açacağız. Hakikaten bunu bir kasıt içerisinde söylemişse o zaman bizde yargıya başvuracağız." dedi.
28 Şubat sürecinde post-modern darbe içerisinde aktif rol almış Çevik Bir, Güven Erkaya gibi bir takım insanların bulunduğunu dile getiren Orakoğlu, Avcı konusunda gerçeklerin hukuki süreç sonunda ortaya çıkacağını belirtti. Hiç kimsenin Türkiye'de kendisini hukukun üstünde göremeyeceğinin altını çizen Orakoğlu, Avcı'da böyle bir şey gördüğünü söyledi.
"ASKER-PKK GÖRÜŞMESİNİ BULAN HANEFİ AVCI"
Orakoğlu, MİT, Emniyet İstihbarat, Kaçakçılık Daire Başkanlığı'nın 2007'den başlayarak yapmış olduğu Ergenekon operasyonlarına değindi. Türkiye'nin demokratikleşmesi, şeffaflaşması, devlet içerisinde kaos yaratmak isteyen, birçok faili meçhul cinayetleri planlayan zihniyetin ortaya çıkarılması açısından başarılı çalışmalar yapıldığını vurgulayan Orakoğlu, bunları gölgeleyerek bugüne kadar Ergenekon'dan yargılanan sanıkların söylediği çizgiye gelmenin yanlış olduğunu ifade etti.
Hanefi Avcı'nın yazdığı kitabında "PKK-Ergenekon ilişkisi"nin bulunmadığını, Hizbullah ilişkisinin de olmadığını söylediğini aktaran Orakoğlu, şöyle devam etti: "Bilmediğin konularda açıklama yapmayacaksın. Bunu bana Bülent Orakoğlu'nun söylemesi lazım demiş. Kamuoyunda ben bugüne kadar hiç yalan söylemedim. Bildiğimi anlatıyorum. PKK ile Ergenekon arasındaki ilişkiyi anlatan açıklamalarım var. Görüşen askerleri bulan Hanefi Avcı'nın kendisiydi. Ben bu şeyi de anlayamadım. İstihbarat Daire Başkanlığına başladığım zaman bu şeyi bana getiren, hatta ben ayrıldıktan sonra zamanla yaptığımız görüşmelerde de bu tür görüşmelerin o süreç içerisinde devam ettiğini bana söylemişti. Belki o zaman dillendiremedik Ergenekon'u ama baktığımız zaman Ergenekon tipi yapılar olduğu gözüküyor. Ergenekon ile PKK arasındaki ilişki iddianamede yer almış, güvenlik güçlerinin bu konuda onlarca sayfa raporu varken bunu yok saymak, Ergenekon'u yok saymak, bilemiyorum. Allah akıl versin."
"KİTAP ERGENEKON OPERASYONLARINI BALTALAMAYA YÖNELİK"
Bülent Orakoğlu, şahit olduğu bir olayı ise şöyle anlattı: "Hüseyin Velioğlu ile kimliğini bilmeden Emniyet Müdürü iken bir yemek yedim. Onu anlattım ben. Ergenekon savcılarına da gayet açık bir şekilde anlattım. Ergenekon operasyonlarının bu ülkede daha eksik olduğu kanaatindeyim. Bu operasyonların belki MİT, Emniyet, Siyaset, Yargı ayağının çıkartılması gerektiğini düşünüyorum. Bu kurumlar çok önemli. Cemaatlerden bahsederken, hiçbir şekilde Türk Polis Teşkilatı içerisindeki Ergenekon kanadından bahsedilmiyor. Kitapta tamamen bu Ergenekon operasyonlarını baltalamaya yönelik bir şey var. En doğrusunu mahkeme süreci aydınlatacaktır."
Kendisi İstihbarat Daire Başkanı iken Hanefi Avcı'nın da 'Teknik Dinlemelerden Sorumlu Başkan Yardımcısı' olduğunu anlatan Orakoğlu, bilgisi dahilinde hiçbir suretle illegal bir dinleme yapılmadığını vurguladı. "Hanefi Avcı'ya söyleyeceğim, Allah akıl fikir versin, affetsin kendisini." diyen Orakoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Hanefi Avcı şuna baksın; bu kitap hangi cenahlarda makbul gördü, ona bakması lazım. Bunda şahsi istihbaratlar da etkili olmuş olabilir. Keşke böyle bir kitap yazmasaydı."