Isparta 40. Piyade Komando Alayı'nda eğitim sırasında iki asker arkadaşlarının silahından çıkan kurşunla vuruldu. Olay sonrasında askerlerden birisi hayatını kaybederken, diğeri yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.
Dün, eğitim maksatlı intikale çıkan 23 kişilik tim 2 kilometre yürüyüşün ardından dinlenme molası verdi. Bu sırada İsmail Taşdemir isimli aynı timde görev yapan askerin silahından çıkan kurşunla Onur Koç (20) ve ismi öğrenilemeyen yaralandı. Yaralı askerlerden Koç, olay sonrasında askeri hastaneye kaldırılarak ameliyata alındı. 8 saat süren ameliyat sonrası Isparta Süleyman Demirel Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne kaldırılmak istenen Koç, yolda yaşamını yitirdi. Diğer yaralı askerin ise tedavisinin devam ettiği öğrenildi.
Oğlunun naaşını almak için Isparta'ya gelen baba Yusuf Koç, oğlunun 3 gün sonra acemi birliğini bitirerek eve gelmesini beklerken ölüm haberiyle adeta yıkıldıklarını söyledi. Oğlunun acemi birliğinden sonraki görev yerinin Kıbrıs olduğunu belirten Koç, "Aldığım ilk bilgilere göre 24 kişilik tim sabah saatlerinde eğitim amaçlı yürüyüşe çıkıyor. Askerlerin hiçbirinin silahında kurşun olmadığı halde, vuran askerin silahında kurşun bulunuyor. Dinlenme sırasında oğlum ve yanında bulunan arkadaşı vuruluyor." dedi. Koç, oğlunun 8 saat boyunca askeri hastanede tutulduktan sonra üniversite hastanesine kaldırılmaya çalışılırken yolda hayatını kaybettiğini anlattı.
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumu'nda çocuğunun otopsisinin yapıldığını ifade eden Koç, kendi avukatlarının da otopsiye girdiğini, ancak sivil savcının otopsiye alınmadığını belirtti. Askeri savcılığın kendilerine bilgi vermesini beklediklerini ifade eden Koç, sivil savcılığa giderek suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
İsmail Taşdemir'in babası Nusret Taşdemir de edindiği bilgilere göre, intikal sırasında İsmail'in kazaen silahının patladığını, kurşunun önce bir askerin dizini sıyırarak oradan diğer asker arkadaşının kasığına saplandığını öğrendiğini söyledi. Taşdemir, kaza kurşunu ile yaşamını yitiren Onur Koç'un oğlunun en iyi arkadaşı olduğunu ve üç gün sonra İstanbul'a beraber gitmek için aynı uçağa bilet aldıklarını, olayda kasti bir hareket olmadığına inandığını belirtti.
