Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, 2010–2011 akademik yıl açılış töreninde konuşan Rukiye Işık'ın konuşma metninin üniversite yönetimi tarafından hazırlandığı söylentilerine yönelik açıklamalarda bulundu. Üniversite olarak öğrencilerinin hazırlamış olduğu konuşma metninden haberdar olmadıklarını belirten Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, "Kesinlikle bizim konuşma metninden bilgimiz yoktu. Ben kendisine, çık istediğin gibi konuş, beni de eleştir, YÖK Başkanı'nı da eleştir dedim. Rukiye kızımız kendi hayat hikâyesini anlatan bir konuşma hazırlayıp konuşmasını orada bulunanlar ile paylaştı." açıklamasını yaptı.
Başörtülü olduğundan ötürü eğitim hakları elinden alınan öğrencileri 'sürgün edilen öğrenciler' olarak nitelendiren Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnanç, "Bugün sürgün edilen öğrencilerden özür dileme zamanı gelmiştir." ifadesini kullandı. Kendisi gibi Yüksek Öğretim Kurulu'nun da bunu kabul ettiğini ifade eden Rektör İnanç, "Bizim düzenlemiş olduğumuz program, formatının dışına kaydı. Programa katılan rektör arkadaşlarımız ile birlikte YÖK Başkanı'nı alkışlamamız ve yaşadığımız o yaman çelişkiyi itiraf etmemiz az şey değildir. Daha düne kadar bizler YÖK yok olsun diyorduk. Çünkü YÖK; baskıcı, yasakçı tahkir edici, tahrik edici ve dışlayıcı bir kurumdu. Ama bugünkü YÖK hakikaten ezberlerimizi bozdu. Özgürlükleri dayatan bir YÖK oldu. Dolayısı ile YÖK Başkanı'nın kalkıp o medeni cesareti gösterip 'bir imza ile gelmişti, bir imza ile kaldırdık' demesi zaten çok şey ifade ediyor." diye konuştu.
"MŞÜ ÖZGÜRLÜKLERİN YAŞANDIĞI BİR ÜNİVERSİTE"
Devletin birçok kesimden özür dilediğini hatırlatan MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, birçok kesimden özür dileyen bir devletin çeşitli nedenlerden ötürü eğitim hakkı elinden alınan öğrencilerden de özür dileyeceğini ifade etti.
Muş Alparslan Üniversitesi'nin özgürlükçe bir üniversite olduğunu hatırlatan İnanç, Ankara'nın bu konudaki fikrinin ise kendilerini ilgilendirmediğini belirtti. İnanç, daha sonra konuşmasına şöyle devam etti: "Bizim açımızdan baktığınız zaman Muş Alparslan Üniversitesi göreve geldiğimiz günden bu yana hep özgürlüklerin savunulduğu bir yer oldu. Sadece savunulmak ile kalmadı uygulanıldığı bir üniversite oldu. Bir tek bizim öğrencilerimize değil ÖSYM ve açık öğretim sınavlarında da bu özgürlük kısıtlanmadı."
"ANKARA'NIN DÜŞÜNCESİ BİZİ İLGİLENDİRMİYOR"
Yüksek Öğretim Kurulu'nun bu süreci sahiplendiğini ifade eden Prof. Dr. Nihat İnanç, YÖK'ün bu süreci sahiplenmesinden ötürü başörtüsü konusunun gündemde bu kadar yer aldığını belirtti. Kanunlar çerçevesinde hareket ettiklerini belirten İnanç, "Bizim acımızdan baktığınız zaman bizim başından beri tavrımız neyse o. Yanı Ankara'nın tavrı ne olursa olsun doğrusu bizi pek fazla ilgilendirmiyor. Çünkü mevcut yasalar belli, Anasaya ve kanunlar belli. Dolayısı ile kanunu olmayan bir şeyde emre itaat diye bir şey olmaz. 2547'ye ek olan 17. madde zaten temelinde özgürlük olan bir maddedir." sözlerini kaydetti.
Özellikle inancının gereğini yerine getiren öğrencilerden özür dilemek gerektiğini hatırlatan Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, "Ben bir kez daha söylemek istiyorum, sürgüne gönderilen öğrencilerimiz özellikle inancından dolayı başını örten kızlarımız ve sebep ne olursa olsun kanuni dayanağı olmadan eğitim öğretim hakkı elinden alınan evlatlarımızdan özür dilemeliyiz. Bu devlet çoğu kesimden özür diledi, sürgüne gönderilen öğrencilerimizden de özür dileyecektir." şeklinde sözlerini tamamladı.