TBMM'de konuşan Vural, Başbakan Erdoğan'ın sözlerine cevap verdi. "Asıl hezeyan, MHP'ye vurup PKK'ya karşı susmaktır." diyen Vural, Taksim'de bomba patlatanların varmak istediği sonuçla, açılımla ulaşılmak istenen sonucun aynı olduğunu iddia etti.
Vural, Başbakan'ın tavrının, bu ülkenin birlik ve bütünlüğünü savunanlara yönelik düşmanca bir tutum olduğunu ileri sürerek, şu görüşleri dile getirdi: "Başbakan Erdoğan için MHP'nin görüşleri hezeyan, İmralı'nın görüşleri heyecan vesilesi oluyorsa AK Parti'ye oy verenler bu oyunu görmelidir. Genel başkanımıza hitap ederken herkes dikkatli olmalıdır. Başbakanı bu konuda izan ve edep dışı ifadeler kullanmaktan imtina etmeye ve MHP'den özür dilemeye davet ediyorum. Sen kim oluyorsun da genel başkanımıza 'bu zat' diye hitap ediyorsun. Millet bu üsluba haddini bildirecektir. Bir de kalkmış, MHP'ye gönül vermiş kardeşlerimize sesleniyormuş. MHP'ye gönül verenlerin sesi genel başkanımızın sesidir. MHP içinde fitne oluşturacağına genel başkanımızın sesine kulak versin. Bomba da bu ülkenin birlik ve bütünlüğünü bozmaya yönelik bir suikasttir, açılımla PKK'yı muhatap almak da bu ülkenin birlik ve bütünlüğünü bozmaktır. MHP Genel Başkanı bunu söylüyor."
Vural, bir gazetecinin, 12 Eylül cuntası lideri Kenan Evren'in yargılanmasına ilişkin verilen görevsizlik kararına ilişkin bir soru üzerine, MHP olarak 12 Eylül darbesinin yargılanması için zaman aşımının kaldırılmasını sağlayacak önerileri anayasa görüşmeleri sırasında yaptıklarını, bunun reddedildiğini hatırlattı.
MHP'li Vural, "Bizim önerilerimizi dikkate almadan bir anayasa değişikliği yapıldı. Hukuki süreç içinde bütün bunlar ele alınacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın vereceği kararı bilmiyoruz ama MHP'nin anayasa değişikliği konusunda, darbenin zaman aşımı zırhına bürünmemesi için verdiği önerge kabul edilmiş olsaydı, bugün takipsizlik kararı verilmemiş olacaktı. Şimdi kim kimi koruyor? Bu Anayasa değişikliğiyle darbecilerin yargılanacağını söyleyen hükümetin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın zaman aşımı nedeniyle bir görevsizlik kararı vermesi karşısında sus pus olmasını nasıl değerlendireceğiz? MHP'nin önerisi kabul edilseydi, bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuda görevsizlik kararı vermemiş olacaktı." cevabını verdi.
Vural, devletle PKK arasında arabuluculuk yaptığı iddia edilen 'Balıkçı' ile ilgili ellerinde bir bilgi bulunup bulunmadığı sorusuna ise bu konuda bir dava açtığını, kimlerin neler görüştüğü konusunda mahkeme kanalıyla talepte bulunacağını kaydetti.
Vural, Meclis'te milletvekillerinin huzur izinde olmadıklarını, kendilerini güven içinde hissetmediklerini, dinlendiğini, izlendiğini ve elektronik postalarının kontrol edildiğini düşündüklerini ileri sürdü.
