Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ernst & Young: Avrupa'daki kara bulutlar uzun süre dağılmayacak

Avrupa Merkez Bankası'nın Euro Bölgesi için geliştirdiği modele dayalı olarak üç aylık tahminlerin yapıldığı Ernst & Young Eurozone Fo

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-08 16:25:00

Ernst & Young: Avrupa'daki kara bulutlar uzun süre dağılmayacak
Avrupa Merkez Bankası'nın Euro Bölgesi için geliştirdiği modele dayalı olarak üç aylık tahminlerin yapıldığı Ernst & Young Eurozone Forecast (EEF) raporuna göre, 2010 yılının ikinci çeyreği şaşırtıcı büyüme rakamları ortaya koydu. Ancak ekonomide bahar havasının devamı gelmeyecek dolayısıyla Avrupa'daki kara bulutlar uzun süre dağılmayacak.

Ernst & Young Eurozone Forecast (EEF), Euro Bölgesi için tahminlerini revize ederek, 2010 yılı için bölgenin büyüme oranı tahminini yüzde 1,5 olarak açıkladı. Bu sonuca özellikle Alman ekonomisinin ikinci çeyrekteki performansı ile gelindiği, 2011 için büyümenin genel eğilimin altında yani yüzde 1,4 olacağı ifade ediliyor. Rapor, Euro Bölgesi'nde işsizliğin 2011 yılı ortalarına kadar süreceği ve 16,3 milyonun üzerine çıkarak pik yapacağına işaret ediyor.

Bölgenin ikinci çeyrekteki büyümesini bir süre daha sürdüreceğine değinen EEF ekonomi danışmanları, açıklanmış harcama kesintileri ve vergi artışlarının olumsuz etkilerinin net bir şekilde görüleceğini savunuyor. EEF Raporu'na göre, ABD'nin kriz sonrası toparlanmasının hala yavaş seyretmesi, bölgede ihracatın da öngörüldüğü gibi hızlanmasının önünde engel teşkil ediyor.

Güçlü ve sağlam ekonomisi ile her zaman parlayan bir yıldız olan Almanya'nın bile bölgeyi negatif faktörlerden koruyamayacağı öngörülen raporda, "Bölgede bulunan şirketlerin endişeli yaklaşımları sürecektir." ifadesine yer veriliyor. Özellikle Güney Avrupa ülkelerinin ihtiyati tasarruf tedbirlerini yüksek düzeyde tutmaya devam edeceklerine dikkat çekiliyor.

Kredi derecelendirme kuruluşu Ernst & Young'un Avrupa, Ortadoğu, Hindistan ve Afrika Bölgesi Başkanı Mark Otty, rapor sonuçlarını şöyle yorumladı:

"2010'un ikinci çeyreğindeki nispeten daha olumlu tahminlere rağmen Avrupa şirketleri hala kısa ve orta vade görünümleri konusunda karamsar yaklaşım içindeler. Çoğunun kısa ve orta dönem planları içinde yatırımlar ve işe alımlar görünmüyor. Öyle ki, bölgenin iş etkinliğinde durgunluk öncesi döneme ulaşması dahi 2015 yılını bulacaktır."

Temmuz ayı son döneminde yapılan stres testlerinden çıkan sonuç, bankacılık sektörü için olumlu sinyaller veriyordu. Kötü dönemi atlatamayan az sayıda banka oldu ve Avrupa bankalarının artırması gereken ek sermaye, beklenen oranla daha az seviyede gerçekleşti. Tüm bu gelişmelere rağmen, Euro Bölgesi bankalarının kredi standartlarını daha geriye çektiklerini ortaya koyan rapora göre, bu durum kısmen fonlara ulaşmada zorlanmalarına, kısmen de süregelen belirsizlik sebep oldu. Bankacılık sektöründeki tutumu, bölgedeki banka borçlarına bağlı yaşayan firmaların iyiye gidişine engel oldu. Rapor, bu gerilimin bir müddet daha devam edeceğine işaret ediyor.

"ASIL SANCILAR ŞİMDİ BAŞLIYOR"

Bölge hükümetleri hala harcama kesintileri ve bazı durumlarda vergi artışı politikalarına devam ediyor. EEF raporu tahmini, bu mali ölçütlerin gayrisafi yurtiçi hasıla büyümesine engel oluşturacağı ve gelecek yıl yüzde 1 düşüşe neden olacağı yönünde. 2010 yılının nötr bir seyir izlediği belirtilen raporda, 2009'a göre ise yüzde '1lik bir olumlu artışa ortaya koyuluyor.

Krizin yarattığı hasarın sancılarının yeni görülmeye başlanacağını vurgulayan EEF ekonomi danışmanları, şu değerlendirmelerde bulundu:

"2010'un ilk yarısında mali tasarrufun çok büyük etkisi olmadı. Henüz bunun için erkendi. İkinci yarıda ve 2011'de bunun etkilerini daha çok hissedeceğiz. Hükümetlerin önümüzdeki dönemde nasıl bir politika izleyecekleri hala belirsiz görünüyor. Bu da devlet tahvili getirilerine yansıyor ve mali pazarda volatiliteye yol açıyor. Dar boğaz senaryolarının ve Avrupa Para Birliği'nin parçalanması mayıs ayı tahminlerine göre çok daha uzak bir ihtimal olmasına rağmen, bu tür gelişmeler önümüzdeki birkaç yılda da riski koruyacaktır."

Euro bölge ekonomisi aynı zamanda ürün kaynaklı bir enflasyon ile boğuşuyor. Enflasyon oranlarının görece şekilde daha düşük olmasına rağmen, özellikle zayıf ekonomik koşullar için öngörülenin üzerinde olması sebebiyle, bölgedeki hane ve şirketlerin alım gücünü düşürüyor.

Avrupa Merkez Bankası para politikasını normalize etmek üzere zorlu görevle yine karşı karşıya kalacak. EEF raporu tahminine göre, banka 2011 yılı ortasına kadar faiz oranlarını aynı düzeyde tutacak ve aynı zamanda daha fazla likidite sağlamayı sürdürecek.

EEF danışmanları, "Kuzey Avrupa mütevazi bir toparlanma ile büyümeyi devam ettirebilecek iken, bölge Güney Avrupa'daki durumdan ötürü, daha sancılı bir mali yeniden yapılanma süreci yaşayacak. Bu da Kuzey ve Güney Avrupa arasındaki farkın açılacağına işaret ediyor." görüşünü dile getiriyor.

Haber Ara