Londra merkezli düşünce kuruluşu Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Chatham House'ın, 2010 Yılı Devlet Adamı ödülünü almak üzere İngiltere'ye gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye mülakat verdi. Abdullah Gül, Avrupa Birliği ile müzakerelerin tıkanma noktasına gelmiş olmasını eleştirirken, beklentilerinin birliğin sözünü tutması olduğunu söyledi. Gül, Türkiye'nin başlıkların açılıp kapanması her ne kadar özellikle Kıbrıs tarafından engelleniyor olsa da hazırlıklarını tamamlayacağını ve başlıkları fiilen kendisinin açıp kapatacağını vurguladı.
Bazı AB üyelerinin Türkiye'nin üyeliği konusunda referandum yapacaklarını hatırlatan Gül, sonuçlara saygı duyacaklarını, ama aynı konuda Türk halkının da söyleyecek bir sözü olduğunu, belki de zamanı geldiğinde Türklerin 'Reformları yaptık, standartlarımızı AB düzeyine yükselttik, bu bizim için yeterli' diyerek birliğe üye olmaya gerek duymayabileceklerini kaydetti.
Abdullah Gül, tıkanıklığın aşılması için Türkiye'den jest beklenmemesi gerektiğini belirterek, 'Ben bu işi bilirim. Her gelen 'Türkiye bir jest yapsa' der. Türkiye jest yapıyor ama eğer jestlerinizin bir karşılığını görmüyorsanız yeni bir jest yapmaya gerek kalmaz. Türkiye'nin yeni bir jest yapacak hali yok. En büyük jest 2004 yılında o zamanki Annan ve AB Planı'na Türkiye'nin evet demesi. Bu plan daha sonra referanduma kondu. Kıbrıs Türkleri bu referandumu destekleyerek en büyük jesti gösterdiler, ama karşılığında hiçbir şey alamadılar." dedi.
Gül, 24 Ocak 2006'da dışişleri bakanı olduğu dönemde 'Ada'da bütün ambargoların kaldırılması' çağrısı yaptığını hatırlatarak, 'Ona bile 'yok' dediler.' diye konuştu.
'EKSEN KAYMASI BASKI UNSURU OLARAK KULLANILMAK İSTENİYOR'
Türkiye'nin sırtını batıya, yüzünü de doğuya döndüğü eleştirileri çerçevesinde gelişen eksen kayması tartışmalarını da değerlendiren Gül, 'Bunu, Türkiye'ye dönük bir baskı unsuru olarak kullanılmak istiyorlar. Türkiye, AB ile bütünleşmek için hukukunu, anayasasını değiştirip bütün standartlarını yükseltirken, bu tip soruların sorulması bizde şüphe yaratıyor.' diye konuştu.
İran'ın Türkiye'nin komşusu olduğunu ve iki ülke arasındaki ticari ve kültürel ilişkileri teşvik etmeye devam edeceklerini kaydeden Gül, yaptırımların herhangi bir yarar getirmediğini ve İran'ın nükleer programı konusunda barışçı çözüm bulunması gerektiğini söyledi.
Füze kalkanı projesinin İran'a yönelik gerçekleştirileceği haberlerinin hatırlatılması üzerine ise Gül, şunları söyledi: 'NATO savunma amaçlı bir organ. NATO üyelerinin dışında kimde balistik füze varsa, bütün onlara karşı bir savunma sistemi geliştiriliyor. Dolayısıyla kategorik olarak bir ülke, İran demek yanlış. Böyle de olmayacak. Herhangi bir ülke hedef alınmayacak. Bunu kesinlikle kabullenmeyiz.'