Sürekli "Balığı nasıl satabilirim" diye düşündüğünü söyleyen Gökalp, "En sonunda balığı pişirip satmaya karar verdim. Uzun süre iş yapamadım. Bana bu işi kebap memleketinde tutturamazsın dediler. Ancak 'evde kokuya son' sloganıyla işlerimi artırdım. Adana'da artık balığı ayağa kaldırdım. Tatil günlerinde iş yetiştiremiyoruz." diyor.
Temizlemesi, pişirmesinin yanında çevreye yaydığı kokudan dolayı hanımlar için adeta çekilmez olan "balık pişirme" işine Adana'da bir girişimci son verdi. Balıkçı Cevat Gökalp, balık alanlara, siparişlerini ayrıca bir ücret almadan ızgara veya yağda pişirip teslim ediyor. Bu yöntemle "kebap memleketinde balığı ayağa kaldırdım" diyen Gökalp satışlardan memnun.
Balıkçı Cevat'ın Mavi Bulvar'daki işyerinde tatil günlerinde adeta izdiham yaşanıyor. Temizlenmiş ve pişirilmiş balık almak için gelenler uzun kuyruklar oluşturuyor. İşyeri sahibi Cevat Gökalp, vatandaşların gösterdiği ilgiden mutlu olduğunu belirterek, uzun yıllar balık toptancılığının ardından bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.
Gökalp, "Adana kebap memleketi, ancak yakınında deniz var. Karataş'ta dünyanın en iyi balıkları çıkıyor ancak neden insanlar balık yemiyor diye uzun süre düşündüm. Ardından hanımların kokusundan dolayı bu işten kaçtıklarını gördüm. Ben de balığı temizleyip, pişmiş halde satmaya karar verdim." dedi. İşe başladığı ilk zamanlar bu işi Adana'da tutturamayacağını söyleyenler olduğunu ancak buna aldırış etmeden yoluna devam ettiğini anlatan Gökalp, balığın kıymasının yanında çorbası ve köftesini de yaptıklarını bildirdi. İşleri yetiştirmek için kendisinin de ustaların yanında mangal başına geçtiğini dile getiren Gökalp, 200 kişiye aynı anda servis yapabildiklerini, siparişlerin 30 dakika önce verilmesinin müşterinin bekleme süresini de kısalttığını bildirdi. Balıkçı Cevat'ta kalamardan levreğe, kefalden barbun, gümüş, istavrit ve hamsiye onlarca çeşit balığı bulmak mümkün. Pişirim ücreti alınmayan balıkçıda, isteyen balıkları pişirmeden de evine götürebiliyor.