İstanbul Barosu yeni dönem yönetim seçimleri, Sütlüce'de bulunan Haliç Kongre Merkezi'nde yapılıyor. Toplam 65 sandıkta 25 bin avukatın oy kullanması beklenirken seçimlerde 6 grubun birbiriyle kıyasıya mücadelesi de gözden kaçmıyor. 'Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu' kendi içinde ikiye bölünmüş durumda. Eski Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu'nun da delege adayları arasında yer aldığı bir grup Ümit Kocasakal'ı aday gösterirken halen Baro Başkanı olan Muammer Aydın da diğer grubun adayı. Aynı gruba ait olmalarına rağmen dün bu iki grup arasında yumruklu kavga yaşanırken avukatların bugün daha soğukkanlı davrandıkları gözlendi.
Oy verme işleminin yapıldığı bina dışı ve içinde stantlar kuruldu. Oy kullanmak için gelen avukatların oy verecekleri grup her ne kadar kafalarında oluşmuş olsa da bu stantların önünden geçerken 6 grubun genelde bayan görevlileri tarafından fikirleri değiştirilmeye çalışıldı. Seçmen avukatlardan bazıları kendilerine uzatılan ve çeşitli grupların tanıtımlarının yer aldığı broşürleri nezaketen de olsa alırken bazı avukatlar ise sandıklara emin adımlarla ilerlemeyi tercih etti.
SEÇMEN AVUKATLAR, BARONUN KİRALADIĞI TEKNELERLE TAŞINDI
İstanbul Barosu'nun dünyanın en büyük barosu olduğunu belirten İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adayı ve mevcut Baro Başkanı Muammer Aydın, bu nedenle Genel Kurulun iki göndür devam ettiğini söyledi. Aydın, "Dün yaptıklarımızla ilgili olarak meslektaşlarımıza hesap verdik. Yarın yapacaklarımıza ilişkin ise bildirimde bulunduk. Diğer 5 aday da aynı şekilde bize eleştirilerini anlattılar. Biz de onlara karşı söylemlerimizi söyledik." diye konuştu.
Adayı olduğu grubun 4 dönemdir iktidarda olduğunu belirten Aydın, bu yıl da ipi göğüsleyeceklerine inandığını söyledi. Diğer adaylara da başarılar dilediğini belirten Aydın, seçimlerin sonunda kazananın İstanbul Barosu olacağını ifade etti. Aydın, "Kazanan elbetteki insan hakları, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma ilkeleri ve hukuk devleti olacak. Ancak bizim sorunlarımız var. Yargı bağımsızlığı ve yargı reformunun yapılmaması bizim en büyük sorunumuz. Birçoğu yasa değişikliği gerektiren bu taleplerimizin hiçbirisi gerçekleşmedi."diye konuştu. Adliyelerde hakim ve savcıların yanında avukatların bulunması gerektiğini belirten Aydın, "Avukatların adliyelerdeki çalışmalarına her türlü destek verilmesi gerekirken maalesef adliyeler sadece bakanlık mensuplarının yeriymiş gibi anlaşılıyor." ifadesini kullandı.
Aydın, eski Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu tarafından kendilerinin seçimi kazanmamaları için ikinci bir grup oluşturulduğunu ileri sürerek "Demokratik aday değillerdir. Sadece birkaç kişinin belirlediği adaydırlar.Ümit Kocasakal hocamız, kendisine gerçekten saygı duyduğumuz bir hocamızdır. Bugün de yarın da aynı duygu içinde olacağım birisidir. Ancak fili avukatlık yapan bir üyesi olmadı." diye konuştu.
Öte yandan Üsküdarn ve Kadıköy'den oy vermek için Sütlüce'ye gelecek olan seçmen avukatlar için İstanbul Barosu tarafından tekne turları düzenlenmesi de dikkat çekti.
İstanbul Barosu'nun mevcut yönetiminin halen statükocu baskıcı, militarist bir anlayıştan vazgeçmediğini ifade eden Özgür Hukukçular Platformu Adayı Fevzi Çelik, yasaklara dikkat çekmek için yeter artık dediklerini de dile getiren Çelik, gruplarının tanıtımının yapıldığı broşürde slogan olarak hem Türkçe 'Yeter artık' hem de Kürtçe karşılığı olan 'Êdî bese'yi kullandıklarını söyledi.
İSTANBUL BAROSU KAYBEDİLMEMESİ GEREKEN BİR MEVZİ
Bir dönem Alaettin Çakıcı'nın da avukatlığını yürüten Mustafa Avlağı, 'Baronun her geçen gün değişimlere, yasal düzenlemelere daha hızlı uyum sağlaması ve meslektaşlarımıza da bunu aktarabilmeleridir. Son 10 yıldır emeği geçen bütün arkadaşlarımı kutluyorum. Bu sürede başkanlık yapan tüm adayları kutluyorum." dedi. Kamuoyunda Karagümrük çetesi lideri olarak tanınan Nuri ve Vedat Ergin kardeşlerin avukatlığını yürüten Hikmet Çarboğa ise İstanbul Barosunun 132 senelik tarihinin en hareketli seçimlerinden birisen girdiğini söyledi. Sol kesimin kendi aralarında bölünmüş gibi gözükse de Çağdaş Avukatlar Grubu içerisinden bir avukatın bu yarışı kazanacağı yönünde tahminde bulunan Çarboğa, "Demokrasi adına çok önemli bir yarış. İstanbul Barosu kaybedilmemesi gereken mevzilerden bir tanesi." ifadesini kullandı.
BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL, ÜZÜM YEMEK İSTİYORUZ
Hukukun Üstünlüğü Platformu Adayı Satılmış Şahin ise şansların eşit gibi göründüğünü ancak kendilerinin daha büyük bir şansa sahip olduğunu söyledi. Hedeflerinin İstanbul barosunu normalleştirmek olduğunu belirten Şahin, "Hedefimiz avukatı merkeze koymak, avukatın sorunlarıyla ilgilenmek, avukatın itibarını artırmak. Kısaca sloganımız avukata bağımsızlık. Avukata saygınlık. Bunun için İstanbul Baro Vakfını kurmak ve genç avukat arkadaşlarımızın sorunlarını burada sosyal tesisler, bilim ve teknoloji merkezini de buradan finanse etmek istiyoruz. Ayrıca İstanbul Baro Enstitüsünü kurmak istiyoruz. Avrupa Birliğine girmeyi planladığımı son günlerde avukatların dil problemlerini ve masterlarını bu merkezlerden halletmek istiyoruz. Kısaca biz geçmiş yönetimden farklı olarak bağcıyı dövmek değil, üzüm pyemek istiyoruz." diye konuştu.