Dr. Figen Es, Mersin'de Beyaz Lale Hanımlar Derneği ile Sema Sağlık Çalışanları Derneği tarafından düzenlenen programlara katılarak vatandaşlara yardımlaşmanın önemini anlattı. Yurt dışı yardım faaliyetleri sırasında karşılaştığı yürek burkan, göz yaşartan anılarından bahseden Es, yardımlaşma, sevgi, hoşgörü ve kardeşlik konularına vurgu yaptı.
Son dönemde kadınların annelik vasfını biraz geriye atarak kadınlık vasfını çok öne çıkardığına dikkat çeken Es, "Kilolarımıza çok fazla taktık. Eşlerimizin yüzlerinin mimiklerine takıldık. Gönle hitap eden anneler göze hitap eder hale geldi." ifadesini kullandı. İnsanların vehimlerle problemlerini büyüttüğüne dikkat çeken Es, "Vehimlerle problemlerini büyüten insanlar adeta kör kuyunun içine düştü. Ben yerine bizi koyarak duyarlıklarımızı arttırmalıyız. Vehimlerimiz artınca içimize kapanıp kalıyoruz. Kendimize bir odak belirleyelim." diye konuştu.
İnsanların en büyük sıkıntısının duyarsızlık olduğuna dikkat çeken Es şunları kaydetti: "Yeri geldi çocuğumuzun hassasiyetlerine bile duyarsız hale gelir olduk. Kendi ailemiz içinde duyarsız olduğumuz noktada başkalarının dertleriyle nasıl ilgileneceğiz. Duyarlılıklar kalkınca insanların birbirimizi kabul etme durumu kayboluyor. Herkes benim istediğim gibi olmak zorunda diye düşünüyor. Herkes kendi başının çaresine baksın diye düşünülüyor."
Batılı ülkelerin yıllarca sömürüp bütün kaynaklarına el koyduğu Afrika halklarına karşı herkesin sorumlu olduğuna dikkat çeken Es, kimsenin doğum yeri seçme hakkına sahip olmadığını anlattı. Es şunları kaydetti: "Türkiye'de doğmak için, tenimin beyaz olması, akıllı, sağlıklı olmak için dilekçe vermedik. Bunlar bize imtihan olarak verilirken onlara verilmemiştir. Onlara verilmeyenler bizim imtihanımızdır. Bunun için nimetlerin hesabını iyilik yaparak verelim."