Rusya Devlet Başkanı Medvedev'in Mayıs 2010 Ankara ziyaretinde kurulan ÜDİK'in çalışmalara başladığına değinen Sezgin, "Rusya ekonomik alanda Türkiye'nin en önemli ortaklarından biri. Ekonomilerimiz birbirini tamamlıyor. 2009 ekonomik kriz sürecinde bir miktar gerileyen toplam ticaret hacmimiz yeniden toparlandı ve gelecek yıl kriz öncesi rakamlara ulaşacağımızı ümit ediyorum. Ocak-Ekim dönemi toplam ticaret hacmimiz 18,5 milyar dolar. Her ay artarak devam eden bir ivme var. Enerji alanında Mersin-Akkuyu nükleer santrali ve Samsun-Ceyhan petrol boru hattı gibi dev projeler uygulamaya geçiyor. Türkiye'yi ziyaret eden Rus turist sayısının bu yıl 3 milyona ulaşmasını bekliyoruz" dedi.
SAMSUN-CEYHAN'DA KAZMA 2012'DE VURULUR
Rusya Devlet Başkanı Medvedev'in Ankara ziyaretinde Samsun-Ceyhan petrol boru hattı ile ilgili mutabakat zaptının imzalandığını hatırlatan Büyükelçi, önümüzdeki aylarda hattın inşasına yönelik hükümetlerarası anlaşmanın imzalanacağını ümit ettiğini söyledi. Eylül ayında başlayan müzakerelerin devam ettiğini kaydeden Sezgin, "Stratejik öneme haiz büyük çaplı projelerin sağlam temellere oturtulması gerekiyor. İstanbul ve Türk boğazlarının güvenliği açısından da projenin önemi büyük" dedi. Büyükelçi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın 2012'de proje ile ilgili ilk kazmanın vurulabileceği yönündeki açıklamasını hatırlattı. Türkiye bu projenin muhtelif veçheleri itibariyle Rusya'nın ortaklık yönündeki taleplerine olumlu bakıyor.
NÜKLEER SANTRALDE İŞLER YOLUNDA
Rusya'nın Mersin Akkuyu'da 20 milyar dolarlık yatırımla inşa edeceği nükleer santral anlaşması TBMM Genel Kurulun'dan geçerek yasalaştı. Rusya parlamentosu alt kanadı Duma'da da önümüzdeki günlerde onaylanması bekleniyor. Teknik uygulama ile ilgili bir kısım anlaşmaların da imzalanmasının ardından inşa aşamasına geçilecek. Nükleer santralde işlerin yolunda olduğunu ifade eden Sezgin, "Kısa bir süre içinde sözkonusu projenin inşa sürecine ilişkin takvim konusunda daha somut gelişmelerin ortaya çıkmasını bekliyorum" ifadelerini kullandı.
GÜNEY AKIM VE NABUCCO RAKİP DEĞİL
Rusya'nın ısrarlı bir şekilde Avrupa Birliği projesi Nabucco doğalgaz boru hattının ölü bir yatırım olduğu yönündeki açıklamalarına rağmen, Ankara hattın uygulanmasına ilişkin ümitlerini yitirmiş değil. Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in birinci elden takip ettiği Güney Akım doğalgaz boru hattı ile ilgili ikili anlaşmalar adım adım ilerliyor. Güney Akım'ın Türkiye'nin ekonomik sahasından geçişiyle ilgili ön çalışmalara yeşil ışık yakan Ankara, Nabucco doğalgaz boru hattının da eş zamanlı olarak çalışacağına inanıyor.
Küresel doğalgaz piyasasında yaşanacak gelişmeler çerçevesinde projelerin şekilleneceğini ifade eden Sezgin, "Ankara siyasi bir bakış açısından ziyade, ekonomik ve ticari gerekçeler temelinde konunun değerlendirilmesini yararlı buluyor" tespitinde bulundu. Mavi Akım-2 doğalgaz boru hattı projesinin şu anda gündemde olmadığını hatırlatan Büyükelçi, enerji alanında iki ülke işbirliğinin önünün açık olduğuna dikkat çekti.
VİZESİZ UYGULAMA İÇİN 'GERİ KABUL ANLAŞMALARI' BEKLENİYOR
Rusya ve Türkiye arasında bir aya kadar süreli ziyaretlerde vizelerin kaldırılmasına ilişkin anlaşmanın Türkiye'de 21 Haziran 2010 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylandığını ve 27 Temmuz 2010'da Resmi Gazete'de yayınlanarak yasalaştığını aktaran Sezgin, "Anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için Rus tarafının iç onay sürecini tamamlamasını bekliyoruz. Bunun için Geri Kabul Anlaşması'nın da imzalanması ve hem TBMM'den hem de Duma'dan geçerek yürürlüğe girmesi gerekiyor. Gerekli değişiklik taleplerini bir nota ile Rus tarafına ilettik. Uygulamanın yeni turizm sezonuna yetişeceğini ümit ediyorum" şeklinde konuştu.
RUSYA'NIN SİYASİ İSTİKRAR VE EKONOMİK POTANSİYELİNE GÜVENİYORUZ
Rusya'nın parlak bir geleceği olduğunu, ülkede liberalleşme ve kurumsallaşma açısından taşların yerine oturduğunu kaydeden Sezgin, Türk işadamlarına Rusya pazarında yatırımda bulunmalarını ve ticaret yapmalarını önerdi. Avrupalı şirketlerin Rusya'nın bir çok bölgesine gittiğini ve iş imkanlarını değerlendirdiğini kaydeden Büyükelçi, "Bir kaç tavsiyede bulunmak isterim: Yatırım ve ticari projeler kalıcı ve uzun vadeli olacak şekilde planlanmalı. Hukuki danışmanlık desteği alma ve kurumsal bir yapı oluşturma önemli. Mevcut faaliyette bulunan iş adamı dernekleri ile irtibatlı olmalarının da yararlarına olacağını düşünüyorum" dedi. Sezgin güçlü yerel ortaklarla geliştirilecek projelerin yeni imkanların kapılarını aralayabileceğine de dikkat çekti. Gümrüklerde yaşanan sorunları ve Türk Hava Yolları'nın sefer sayıları ile ilgili sorunları teknik konularda yaşanan pürüzler olarak değerlendiren Sezgin, karşılıklı iyi niyet çerçevesinde her zaman bu tür sorunların üstesinden gelineceğini belirtti.
RUSYA'NIN STRATEJİK ORTAK TANIMLAMASINA KATILIYORUZ
Rusya liderlerinin her fırsatta dile getirdikleri 'Stratejik ortak' tanımlamasına katıldıklarını ifade eden Büyükelçi, "Rusya ile dünyanın bugünü ve yarınına ilişkin değerlendirmelerimiz bir çok konuda örtüşüyor. Kafkaslar, Karadeniz, Orta Asya, Ortadoğu, Avrupa güvenliği, terörle mücadele, uluslararası örgütlerde işbirliği gibi pek çok alanda yaklaşımlarımız benzeşiyor. Bu siyasi işbirliğinin gelişiminde önemli bir temel oluşturuyor. Ekonomilerimiz de birbirini tamamlıyor. Mevcut olumlu seyrin gelişerek sürmemesi için hiç bir neden yok" ifadelerini kullandı.
Modern tehditlerle ülkeler değil, bazen NATO gibi ittifakların bile tek başına baş edemediğini hatırlatan Sezgin, "Dünyayı daha güvenli kılmak, ülkemizi daha güvenli kılmak demek. Herkes güvenlik alanında işbirliğinin gelişmesine olumlu bakıyor. Amerika ile Rusya arasında ve NATO ile Rusya arasında gelişen ilişkiler de bunun teyidi. Türkiye de NATO içinde Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesini en kuvvetli bir şekilde savunan ülkelerden biri. Medvedev'in Lizbon zirvesine katılacak olmasını çok olumlu buluyoruz. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in Moskova temaslarını bu açıdan memnuniyetle karşılıyoruz..." değerlendirmesinde bulundu.
RUS HALKINI HİÇ BİR ZAMAN DÜŞMAN GÖRMEDİK
Bülent Ecevit'in başbakanlığı döneminde 1999'da Moskova'ya geldiğini ve o zaman Vladimir Putin'in yeni Başbakan ve Boris Yeltsin'in de Devlet Başkanı olduğunu hatırlatan Sezgin, aradan geçen 10 yıl gibi kısa bir sürede Rusya'nın bambaşka bir ülke olduğuna dikkat çekti. Moskova'yı bir dünya kenti olarak bulduğunu ifade eden Büyükelçi, "Siyasi ve ekonomik alanda önemli ilerlemeler var. Hukuki yapı oturuyor. Daha güvenli ve temiz bir başkent var. Geleceği parlak bir ülke görüyorum. Çok değer verdiğim klasik Rus kültürü de çeşitlenerek konumunu muhafaza ediyor. Rusya'nın yerel değerlerini koruyarak evrenselleştiğini söyleyebilirim. Soğuk Savaş yıllarında bile Türkiye, Rusya ilişkileri kötü olmadı. Moskova o yıllarda Küba'dan sonra en çok projeyi Ankara ile yürüttü. Türkiye'nin ağır sanayi hamlesinde Moskova'nın rolü yadsınamaz. Cumhuriyet'in ilk kuruluş yıllarındaki olumlu ilişkileri hiç unutmadık. Türkiye Rus halkını hiç bir zaman düşman olarak görmedi. Önümüzde ikili ilişkilerimiz açısından yeni ufukların olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.