Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türk-Çin ilişkileri küresel düzeni etkileyecek mi? (Haber-Yorum)

Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin her alanda giderek gelişmesi ve somut sonuçlara ulaşılması, iki ülkenin yanı sıra, uluslar arası çe

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-04 13:52:00

Türk-Çin ilişkileri küresel düzeni etkileyecek mi? (Haber-Yorum)
Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin her alanda giderek gelişmesi ve somut sonuçlara ulaşılması, iki ülkenin yanı sıra, uluslar arası çevreler tarafından da yakından izleniyor ve hatta sorgulanıyor.

Aslında, iki ülke arasındaki ilişkilerin belirli bir yumuşama ve gelişme sürecine girmesine ilişkin ilk sinyaller, 2000'li yılların başında itibaren alınmakla birlikte, son 4 yıllık dönemde teknik düzeyde yürütülen altyapı çalışmaları sonrasında, özellikle son iki yılda atılan somut adımlar, ilişkilerin derinleştirilmesine veya son günlerin güncel söylemiyle stratejik ortaklığa yönelmesinde temel faktörü oluşturmuştu.

2009'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 14 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği stratejik Çin ziyareti sırasında, ilişkilerin geleceğine yönelik yapılan temaslar ve üzerinde mutabakat sağlanan hususlar, Türk-Çin ilişkilerinin kırılma noktasını teşkil etti. Bu ziyaret sırasında, ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla ortaya konan proje ve öneriler, bir devlet politikası haline gelmiş ve uygulama sürecinde, tüm aktörler için temel esasları teşkil etmişti. Gül'ün ziyareti sonrasında, bu güne kadar geçen dönem zarfında Türkiye'den, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay Çin'i ziyaret ederek, ilişkilerin stratejik ortaklık anlayışında derinleştirilmesine ilişkin temaslarda bulunmuştu. Ayrıca, bu sürece etkin katkı sağlayan sivil toplum kuruluşları düzeyinde de pek çok karşılıklı temaslar gerçekleştirildi.

Çin'den ise Ticaret Bakanı Chen Demin, Çin'in beş numaralı adamı Li Changchun, Çin Dışişleri Bakanı Yang Jiechi ve son olarak Çin Başbakanı Wen Jiabao, beraberinde beş bakanla birlikte Türkiye'yi ziyaret etti.

Tüm bu temas trafiği içerisinde, 2010 yılı ekim ayı dikkat çekici bir dönem olarak ön plana çıktı. Çin Başbakanı Wen'ın 8 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği 8-9 Ekim'deki Türkiye ziyareti, alınan kararların olgunlaşması ve ileriye götürülmesi açısından bir dönüm noktasını oluşturdu. Bu ziyaret sırasında özellikle iki Başbakan arasında yapılan görüşmelerin, ikili ilişkilerin geleceği açısından bir yol haritasını tesis ettiği görüldü. Bu ziyaretin hemen ardından Türkiye'den üç Bakanın bir hafta içinde Çin'in farklı şehirlerinde temaslar gerçekleştirmeleri (Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun Kaşgar, Urumçi, Xian, Şanghay ve Pekin, İçişleri Bakanı Atalay'ın Urumçi, Pekin ve Şanghay, Devlet Bakanı Çağlayan'ın Hong Kong ve Hangzhou ) ve önemli işbirliği konularını gündeme taşımaları, ilişkilerin ileriye götürülmesi adına büyük katkı sağladı.

2011'de Çin'den Türkiye'ye Devlet Başkanı, Türkiye'den de Başbakan düzeyinde ön görülen ziyaretlerin gerçekleşmesi durumunda, giderek gelişen ve değişen küresel ilişkiler ağında, küresel düzeni de etkileyebilecek yeni bir Türk-Çin işbirliği modelinin gündeme gelebileceği yorumları yapılıyor.

Bu modelin, sadece ticari işbirliği anlayışında değil, tüm alt sektörlerde ekonomik bütünleşme yaklaşımında gelişebileceği ve ayrıca, kültürel, sosyal, eğitim ve askeri alanlarda güçlü bir etkileşim sürecine beraberinde getirebileceği ifade ediliyor.

Haber Ara