Yılmaz, yazılı açıklamasında, bankalar ve finansman şirketlerince kullandırılan tüketici kredilerinde 'Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu' kesintisinin, bakanlar kurulu kararıyla yüzde 15'e çıkartıldığını hatırlattı. Kararın 28 Ekim'de yürürlüğe girdiğini hatırlatan Yılmaz, Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi ve prim affına hazırlanan hükumetin, bu kararının tüketiciyi üzdüğünü dile getirdi.
Bu kararla tüketicinin, farklı oranlarda bir ek ödeme ile karşı karşıya bırakıldığını vurgulayan Yılmaz, şunları ifade etti: "Kredi kullanım tarihine bakılmaksızın bütün tüketici kredilerinde belirlenen yeni oran yüzde 15 üzerinden uygulanacağına dair talimat bazı bankaları harekete geçirmiş, telefonlarına gönderilen mesajla bankaya davet edilen tüketicilerde şaşkınlık ve tedirginliğe neden olmuştur. Aynı konuda 2004 yılında alınan Bakanlar Kurulu Kararı için, aynı Maliye Bakanlığı tarafından yürürlük tarihinden önce kesinleşmiş tüketici kredilerini müktesep hak görerek kapsam dışı bırakmıştı. Bu nedenle aynı konuda farklı uygulaması bulunan bu iki karardan tüketici lehine olan kararın uygulanmasını daha doğru olacaktır."
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın Bankalar Birliğine gönderdiği yazılı talimatın yanlış bir karar olduğunu savunan Yılmaz, kararın bu şekilde uygulanmasının, tüketicinin yasal ve evrensel haklarının ihlali anlamına geleceğine işaret etti. Tüketicinin kredi kullandığı tarihte tüm maliyetini görerek ve kabul ederek kredi kullandığına dikkat çeken Yılmaz, kararın haksızlığını şu şekilde ifade eti: "Sonradan yapılan maliyet artışı pişmiş aşa su katmaktır. Tüketici yasasının 10 maddesi 'taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen kredi şartları, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez.' demektedir. Bu nedenle gelir idaresi yazısı yasaya aykırıdır. Uygulama, hukukta var olan, kanunların genel olarak geriye işlemezliği ilkesine aykırıdır.Tüketicilerin banka ile yaptığı kredi sözleşmesinde buna izin veren madde olsa dahi bu tür şartlar tek taraflı olup haksız şart kapsamına girmektedir."
Yılmaz, bu konuda yargı yoluna başvurabileceklerini sözlerine ekledi.
