Dolar

34,8615

Euro

36,6628

Altın

3.015,16

Bist

10.087,46

Kemal Burkay: Taksim saldırısı, Ergenekon'un aktif hücrelerinin devrede olduğunu gösterdi

Taksim'deki canlı bomba olayıyla ilgili olarak Cihan'a konuşan Kürt aydın Kemal Burkay, Ergenekon bağlantılı provokasyonlara işaret ederek

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-04 12:36:00

Kemal Burkay: Taksim saldırısı, Ergenekon'un aktif hücrelerinin devrede olduğunu gösterdi
Taksim'deki canlı bomba olayıyla ilgili olarak Cihan'a konuşan Kürt aydın Kemal Burkay, Ergenekon bağlantılı provokasyonlara işaret ederek sağduyu çağrısı yaptı. İsveç'te yaşayan Kemal Burkay, dikkat çekici tespitlerde bulundu.

Tetikçi kim olursa olsun, nasıl bir kanaldan ve hangi irade tarafından bu eyleme yöneltilmiş olursa olsun, bu eylemin bir provokasyon olduğundan kuşku duymadığını ifade eden Burkay, "Eylemcinin kimliği saptandı. PKK'lı olduğu söyleniyor. PKK tarafından eğitilen Devrimci Karargâh Örgütü mensubu olduğuna dair de bilgiler yansıdı. Bu kişi PKK'lı da olsa, Kandil'de PKK tarafından eğitilmiş başka bir örgütün elemanı da olsa, kanımca durum değişmiyor. Belli ki bu kişiyi o gün, o saatte Taksim'e yönlendirenler yumuşama ve diyalog sürecini sabote etmek istediler." diye ekledi.

Bunu düzenleyenlerin, ne PKK'nın silah bırakmasını, ne barışı istediğini dile getiren Burkay, savaşın sürmesinde çıkarı olan, Kürt sorununun çözümüne şiddetle karşı olan kesimlerin bu olayı gerçekleştirdiğini söyledi. Kürt aydın, "Bu eylemin, Ergenekon'un hâlâ aktif olan hücreleri tarafından düzenlenmiş olması bence en büyük ihtimaldir." diye vurguladı.

"Eğer saf değilsek, Ergenekon'un hâlâ gerilim yaratıp süreci tersine çevirmek, Silivri belasını atlatmak, kendisinden hesap soranlardan hesap sormak için umut ve çabayı elden bıraktığını düşünemeyiz." diyen Burkay, Ergenekon'un provokasyon düzenleme yeteneğinin sıfırlanamadığını ve onun PKK içindeki elini ise bilmeyenin olmadığını kaydetti. Burkay, "Bunu Öcalan bile dile getirdi. Reşadiye ve İskenderun olayları, iç içe geçen PKK-JİTEM eylemleri henüz taze. Bu kesimlerin PKK içinde belli unsurları harekete geçirmeleri hiç zor değil. Bir başka deyişle, diyalog ve barışa karşı olan el hem devlet, hem PKK içinde var." dedi.

"BU EYLEM, PKK'YI DA ZORA SOKMAYA YÖNELİK"

Böyle bir eylemi merkezi planda PKK'nın düzenlemiş olamayacağını, PKK veya KCK merkezi planda eylemsizlik kararını sekiz ay uzattığını vurgulayan Kemal Burkay, "Bu kararı alan örgüt belli ki diyalog arıyor ve muhatap alınmak istiyor, kendince çözüm de istiyor. Bunu yapan bir örgüt, en azından bu aşamada Taksim'e canlı bomba göndermez." diye konuştu.

Eylemi, örgütün denetleyemediği grupların yapmış olup olmadığı yönündeki bir sorusunu ise Burkay, "Bu bir ihtimal. Ama öyle de olsa, kanımca yaptıran derin devlet, daha somut olarak da Ergenekon'dur. PKK içinde derin devletin elemanları var ve bunlar PKK adına belli eylemler düzenleyebilir, bu işte PKK militanlarını kullanabilir. Geçmişte bunun birçok örneği var. Elbet bu tür eylemler AK Parti'nin ve hükümetin işine gelmez, tersine hükümeti zora sokar. Ama derin devletle AK Parti'nin ve hükümetin tercihleri de zaten bir değil." şeklinde cevapladı.

Türkiye'de iç çatışmanın, gerginliğin sürmesini isteyen dış güçlerin, yabancı istihbarat örgütlerinin payının olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine ise Burkay, bunun da ihtimal dahilinde olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: "Böylesi çok ses veren bir eylemi yaptıranlar kamuoyuna şu mesajı vermek istediler bence: 'PKK eylemsizlik kararında samimi değil, bakın acımasız eylemlerini sürdürüyor. O halde PKK-BDP kesiminden ve içeride-dışarıda diğer çevrelerden gelen diyalog ve barış çağrılarına aldırmadan teröre karşı mücadeleyi, ordu ve polisin operasyonlarını sürdürmeli.' Bu ise devletin Kürt sorununda şiddetle çözüm almaya yönelik eski yöntemlerinde, yani çözümsüzlük politikasında ısrarı olur."

Bu eylemin açılım sürecini tıkama, başa dönme çabası olduğunun altını çizen Burkay, "Onlar çatışma ve gerilim ortamının sürmesini istiyorlar, çıkarları bunda. Kürt sorununun çözümü, barış ve demokrasi işlerine gelmiyor. Bu güçler Türkiye'nin içinde de var, dışında da var. İçerdekiler imtiyazlarını yitirmek istemeyen statükocu ve militarist güçlerdir. Dışarda ise Türkiye'de böyle bir çatışmanın sürmesinde yarar görenler." değerlendirmesinde bulundu

"BU EYLEMLERİ BOŞA ÇIKARMAK BİZLERİN ELİNDE"

Bu ve buna benzer provokatif eylemleri karşı nasıl hareket edilmesi gerektiği noktasında da görüş belirten Burkay, bu tür provokasyonları düzenleyenlerin umutlarını boşa çıkaracak aklıselim bir politika izlenmesi gerektiğini vurguladı. Burkay, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yaptığı "Bununla Ilısu'yu engellemek istediler." şeklinde yorumlarının reel olmadığını ve haddizatında da şahsen tarihi değerlere ve doğaya verdiği önem nedeniyle Ilısu'ya ve Munzur'daki barajlara karşı olduğunu dile getirdi. Kürt aydın, "Silahları karşılıklı susturmak ve Kürt sorununun çözümü içen diyalog ve barış sürecini daha kararlı biçimde sürdürmek" konusundaki çağrısını da yineledi.

Kürt halkının, demokratikleşme ve huzur noktasında bu sürece verdiği güçlü destekle AK Parti hükümetine ve ülkenin tüm demokratik, barışsever güçlerine önemli bir fırsat sunduğunu aktaran Kemal Burkay, "Bu fırsat iyi değerlendirilmeli. Kürt sorununu "kelepir fiyatına" kapamak için değil, ama uygar ve çağdaş biçimde, eşitlik temelinde çözmek için. Zaten başka türlü bir çözüm mümkün değil." şeklinde sözlerini noktaladı.

Haber Ara