Basın mensupları, kurum ve kuruluşlarda çalışanlar ile Valilik personeli taziye için Öğretmenevi'ne akın etti. Kuran'ı Kerim ve duaların okunduğu taziye kabulünde konuşan Vali Kara, Karslılar'a cenaze nedeniyle gösterdikleri ilgi ve alakadan dolayı teşekkür etti.
Vali Kara, "Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi. Malda yalan, mülk de yalan, bari birazda sen oyalan" sözünü hatırlarak, "Dünyanın baki olduğunu zannedenler ölüm olaylarından ders almalılar. Dünya baki değildir. Bir de ahret vardır. Dünya denilen pencereden diğer aleme göçüyor. Bizim inancımıza göre ölüm, dünyadan öteki dünyaya açılan pencereden geçmektir. Çünkü Müslümanlık gayba inanır, ahret gününe inanır ve ahret günün de ebediliğine inanır. Dolayısıyla Müslüman, yarın ölecekmiş gibi dünyaya, hiç ölmeyecekmiş gibi ahrete sarılması emredilir. Birde "Dünya ahretin tarlasıdır" hadisi vardır. 1979 yılında babamı, şimdi de annemi kaybettim. Onlar gittiler ve cisimleri belli bir süre sonra çürüyecek. Ama insanların bıraktıkları eserler, iyi huyları mutlaka baki kalacak. Güzel intiba, güzel eşler, dostlar bıraktıysanız, güzel eserler bıraktıysanız siz hayırla yad edileceksiniz. O açıdan dünya hakikaten tedarik yeridir. Özellikle şimdi modern terimiyle insan hakları diyorlar ya, bizim dinimizde de onun adı kul hakkıdır. Kul haklarına çok riayet etmemiz lazım. Cenab-ı Allah, "Bütün günahlarınızı affederim bana kul hakkıyla gelmeyin" diyor. Onun için hep iyi ilişkilerde bulunmak ve iyiliklerde bulunmamız gerek ki bizler ayrıldıktan sonra güzel sözlerle anılalım ve hayırla yad edilelim." diye konuştu.
Annesi Hatice Kara'nın çok cömert olduğunu da ifade eden Vali Kara, "Erzincan'da köyümüzde ne kadar sahipsiz kadın-erkek kim varsa hepsine yemek dağıtırdı. Biz küçükken bize tası tabağı verirdi ve onlara yemek dağıtmadan biz sofraya oturamazdık." ifadelerini kullandı.
