GAÜN Rektörü Yavuz Coşkun ve Gaziantep Üniversitesi Organ Nakil Merkezi Sorumlusu Ünal Aydın, son aylarda gerçekleştirilen organ nakli çalışmaları ile ilgili basın toplantısı düzenledi. GAÜN Tıp Fakültesi Şahinbey Araştırma Hastanesi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Yavuz Coşkun, organ nakli konusunda bir kımıldamanın olduğunu belirtti. Sadece spor etkinliklerinde veya birçok platformda organ nakli konusunda bir hareket başladığını dile getiren Coşkun, "Bu da gelecekte organ nakli konusunda verici bulma sıkıntısı ortadan kaldıracaktır diye düşünüyoruz." dedi. En önemli sıkıntılardan bir tanesinin verici bulma olduğunu ifade eden Coşkun, şöyle deveam etti: "Türkiye'de organ nakli yapan çeşitli merkezler var. Bizde üniversite olarak bir yükselen değeriz. Çok hızla hem canlıdan canlıya nakil hem kadavradan nakil konusunda, böbrek, karaciğer nakillerini gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında kalp nakli de yapıyoruz."
Gerek Diyanet gerekse de din büyüklerinin organ bağışı konusunda herhangi bir kısıtlayıcı dini hüküm bulunmadığı noktasında bir açık hüküm olduğunu belirten Coşkun, "Açık sözler var. O yüzden orada bir sıkıntı yok. Bu konuda eğitimsizliğimiz bu sefer ortaya çıkıyor. İnsanların bu konuda yeterince bilgilendirilmemiş olması, bilinçlendirilmemiş olması en önemli faktörlerden bir tanesi. Ama bir diğer noktada şu; insanlar gördüklerine ve olan eylemlere bakarak daha çok duyarlı hale geliyorlar. Öyle olunca da bizim burada karaciğer diğer organ nakilleri gerçekleştikçe insanlar, burada birilerinin hayata döndüğünü gördükçe o zaman o çok daha etkin yöntem haline geliyor." diye konuştu.
Gaziantep Üniversitesi Organ Nakil Merkezi Sorumlusu Ünal Aydın ise 0 (sıfır) yaşından 90 yaşına kadar organların kullanılabildiğini söyledi. Aydın, "Ama böbrekte 2 yaşına kadar böbreğin olgunlaşması söz konusu olmadığı için çok özel koşullarda 2 yaşın altında böbrekler kullanılabiliyor. Ama çok yaşlı hastalar marjinal donör dediğimiz gruba giriyor. Kendi ekibimle eskiden beri kullandığım bir laf vardır; 'Eğer kendisinde çalışıyorsa, takacağımız kişide de çalışır' deyip basit bir mantıkla organların hepsinin kullanılabileceğini düşünüyorum. Neden böyle geniş bir marjı kullanıyoruz. Hocamızın da ifade ettiği gibi Türkiye'de organ bağışı sıfır noktasında. Dolayısıyla hiçbir organın çöpe gitmesini ya da toprak olmasına aslında gönlümüz razı değil. O yüzden sonuna kadar bütün organları kullanmak istiyoruz." şeklinde konuştu.